İkram Kali

İş adamlarımızın sosyal sorumluluğu yok mu?

İkram Kali

Gönüllü iş yapmak, yardım kuruluşlarına destek vermek iş deneyimi kadar önemlidir. Bu durum sizden daha kısıtlı imkânlara sahip kişilere yardım etmeye ne kadar açık olduğunuzu gösterir. Çoğu zaman yardıma ihtiyacı olan birine yardım elini uzatmak, bir çocuğa okuma-yazma öğretmek veya bir engelliye yardımcı olmak insana büyük mutluluk verir.

Bireysel düzeyde gerçekleştirilen bu gönüllü işlerin şirketler-kuruluşlar ve iş adamları için muadili sosyal sorumluluk projeleridir. Şirket, bir yandan kar amacı güden ana faaliyet gösterirken diğer yandan içinde bulunduğu topluma, doğaya, kültüre, eğitime, sağlığa veya ekonomiye herhangi bir çıkar talep etmeden kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla yardım eder.

Kurumlar, kuruluşlar ve iş adamları bunları gerçekleştirirken, kurumsal imaj ve kurumsal itibarlarına olumlu değerler yüklerler.

Ancak kurumsal sosyal sorumluluk çoğu zaman hayırseverlikle karıştırılmaktadır. Hayırseverlik plansız ve kimseye duyurulmadan yapılır, karşılığında bir beklenti yoktur. Buna karşılık kurumsal sosyal sorumluluk; halkla ilişkiler kampanyaları kapsamında gerçekleşen bir olgudur. Toplumun ihtiyaçları ve beklentileri göz önünde bulundurularak, planlı ve stratejik adımlarla hayata geçer. Çeşitli iletişim araçları ile duyurulur ve genellikle faaliyetler birkaç yılı içinde barındıran uzun bir zaman diliminde gerçekleştirilir.

Kurumsal sosyal sorumluluk; zihinlerde kurumun, iş adamının imajıyla ilgili olumlu çağrışımlar yaratmak amacıyla yapılan bir algı yönetimidir aynı zamanda.

Gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk faaliyetleri ile iş adamları, kurumlar; sadakat, güven bağlılık gibi soyut değerler kazanırlar. Türkiye'de sosyal sorumluluk projeleri özellikle çok uluslu ve ulusal kurumsal şirketlerin bütçe ve zaman ayırdığı bir halkla ilişkiler aracı gibi görülmektedir. Yerel kurumlar ve iş adamları bu konuda maalesef tembeldirler.

Bugün Türkiye'nin önemli problemlerinin çözümü için kolları sıvayan pek çok marka ve şirket, gerçekleştirdikleri etkili projeler ile hem markalarına olumlu katkılar sağlıyorlar, hem de ülke problemlerinin çözümünde önemli yollar kat ediyorlar. İş adamları da doğdukları, ekmeğini yedikleri memleketlerine, topluma olan vefa borçlarını sorumluluk projeler ile ödüyorlar. Bugün öyle sosyal projeler var ki,  kendileri tek başına milyonlarca liralık bağımsız bütçelerle marka haline gelmiştir.

Mesela…

Milliyet Gazetesinin ekonomik yetersizlik ve aile baskısı gibi nedenlerle okulla bağlantısını koparan Van gibi doğu illerindeki kız çocuklarının okullara gönderilmesini amaçlayan ve farkındalıklar yaratan "Baba beni okula gönder"  projesi…

Turkcell'in gerçekleştirdiği Türkiye'nin en eski Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerinden kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği "Kardelenler" projesi…

Opet'in, toplumda tuvalet temizliği konusunda farkındalık yaratarak, bu konu üzerinde hassasiyet uyandırmak amaçlı "Temiz Tuvalet" projesi,

Eti'nin çocukların hayatlarına yeni açılımlar, yeni ufuklar sunarak yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunabilecek tiyatro sanatının çocukları ile buluşturulmasını amaçlayan "Çocuk Tiyatrosu" projesi…

Birçok kuruluşun desteklediği, Türkiye'nin kanayan yarası olan aile içi şiddetin çözümüne önemli katkılar veren  "Aile İçi Şiddete Son" projesi…

Yine Türkiye'nin önemli problemlerinden biri olan Renault'un trafik kazalarını azaltmak için çocukların bilinçlendirilmesini amaçlayan "Sokakta İlk Adımlar" isimli projesi…

Özellikle son yıllarda nitelikli ara eleman problemi ile karşı karşıya kalan Türkiye'nin bu sorununu öğrencilerin meslek liselerini tercih etme oranlarını yükselterek ve burs desteği sağlayarak çözmeyi hedefleyen Koç grubunun "Meslek Lisesi, Memleket Meselesi" projeleri hafızalara kazınmıştır.

Bitlis'e tesis yağdıran Eren Holding ile Ağrı'ya onlarca eser kazandıran İbrahim Çeçen bölgemizden iki güzel örnektir.

Hiç bir şey boşa gitmez.

Sosyal sorumluluk üzerine yapılan birçok araştırmada Türkiye'de insanların kazançlarının bir bölümünü memleketlerinin, toplumun kalkınması, gelişmesi yararına harcayan iş insanlarını, şirketleri, kuruluşları takdir ettiğini ve bu duyarlılığın alış verişte tercihleri etkilediği tespit edilmiş.

Sosyal sorumluluk amacıyla yapılan eser ve hizmetlerin birçoğu yasal olarak vergiden düşülmektedir. Devletin bu teşvik ve desteğini de hatırlatmış olalım.

Van'da ekonomik kalkınmanın yanı sıra toplumsal hayatın gelişimine Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleriyle çözüm odaklı destek sağlayan kuruluş ve iş adamlarının sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmez. 

Vanlılar kuruluşların, şirketlerin iş adamlarının okul, hastane yaptırmalarının yanı sıra çevre ve doğanın korunmasına, spor, sanat, kültür, eğitim, kadın, çocuk, gençlik yaşlı, işsiz, yoksul, engelli ve mağdurlar ile ilgili projelere bütçe ve gelirleri oranında kaynak ayırarak önem vermelerini bekliyorlar.

Tamam. Her şeyi devlet yapsın. Ama sizlerde ekonomik gücünüz oranında çam sakızı çoban armağanı misali kentimiz ve toplumumuz için elinizi değil parmağınızı taşın altına bırakın. Bu güzel kenti ve kentte yaşayanları gerçekten seviyorsanız sizde az veya çok bir şeyler yapın.

Sosyal sorumluluk projelerine birkaç öneri…

Mesela…

Okul yaptırın,  okulların ve öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayan.

Amatör spor kulüpleri kurulmasına ve kurulu olanlara destek olun.

Kültür, sanat, müzik etkinliklerine katkı sağlayın.

Başarılı sporculara, öğrencilere teşvik amacıyla sponsor olun.

Yerel sanatçılara, edebiyatçılara, bilim insanlarına destekte bulunun.

Engellilerin yüzlerinin gülmesi ve evlerinden çıkmaları için kol kanat gerin.

Spor tesisi, kültür merkezi gibi eserler yaptırın.

Kentimiz ve toplumumuz için desteklenebilir projesi, fikri, hedefi olan Sivil Toplum Kuruluşu ve idealist gençler kapınıza geldiğinde geri çevirmeyin.

Ekonomik gücünüz oranında her yıl sosyal sorumluluk projeleri için pay ayırın.

Kültür, müzik, sanat eserlerinin basımına destek sağlayarak ilgi gösterin.

Yurt, müze, kültür evleri açın.

Festival, şenlik, sergi gibi etkinliklere katkı sağlayın.

Türkiye ve kentimizin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamak, ekonomik kazanç elde etmek için faaliyet gösteren kuruluşların, şirketlerin ve iş adamlarımızın kentimize ve toplumumuza karşı sosyal sorumlulukları var. Sosyal sorumluluk duyanların, duymayanların isimlerini burada yazarak şeytanın avukatlığına soyunmaya gerek yoktur. Herkes her şeyi az çok biliyor.

Ancak, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı, Van Ticaret Borsası ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası'nın kentimizdeki kuruluşlara, iş adamlarına sosyal sorumluluklarının olduğunu hatırlatması, hatta bu amaçla ortak çalıştay düzenlemesi gerekir.

Kazanın, büyüyün, ama gönüllere dokunarak kuruluşunuza ve itibarınıza değer katın.

Yazarın Diğer Yazıları