İkram Kali

Hiçbir şey bilmiyoruz

İkram Kali

Alışkanlık, öğrenme ile oluşan birbiri ile ilişkili kavrama bellek deniliyor. Bellek bilgi ve becerilerin saklanması ve gerektiğinde yeniden canlandırılması yetisi olarak da tanımlanıyor.

İnsanın öğrenmesi, alışkanlıklar kazanması bellek sayesinde oluyor. Bellek olmasaydı, öğrenmenin bir anlamı, hatta belki de öğrenme olmazdı.

Bilgisayarlar gibi insanların, toplumların ve kentlerinde belleği var.  İnsan belleği yaşanan üzücü ve sevindirici olayları geçirdiği travmaları belleğine kaydeder. İhtiyaç duyduğunda kullanır. Bunların bir kısmı zaman içinde unutulur, ya da unutturulur.

 

Çağdaş toplumlarda yaşanan olaylar, kahramanlıklar, isimler kitaplarda belgelerde ve şehrin çeşitli noktalarında, sokak isimlerinde, heykellerde,  toplumun yoğun olarak uğradığı önemli binalarda isimler verilerek yaşatılır.

1915’te yakılıp yıkılan,  çeşitli acı olaylara maruz kalan, göçler yaşayan ve silinen Van’ın hafızasının/belleğinin en azından bir bölümünün  canlanması için bugüne kadar ciddi bir çaba gösteren olmadı. Kimsenin de bu konuda böyle bir derdi, sorunu yoktur. Durum böyle olunca Van gibi sahipsiz, kaderine terk edilen bir yerde kent hafızası ve bilgi kirliliği sorunu yaşanıyor. Kentle ilgili bilgi birikimi olmayan Van’dan bihaber uyanıklar nereye, kime ait olduğu belli olmayan uyduruk saçma sapan bilgileri zorlamalarla kentin yeniden oluşmaya başlayan hafızasına yüklemeye çalışıyorlar. 

Van adına öyle rezil, utanç verici uydurma gerçekle ilgisi olmayan işler yapılıyor ve yazılıyor ki insan üzüntüsünden kahroluyor. Ama bir şey yapamıyor. Kafalar gibi işlerde karışık olunca sonuç böyle oluyor. Belleği silinen bu şehir ile ilgili bir şey bilmiyoruz. Neden bilmediğimiz, ne yapmamız gerektiğini de bilmiyoruz.

 Van hakkında araştırma yapanlar, etkinlik düzenleyenler, kitap yazanlar öğrenciler bilgi ve belge için kimi zaman yanımıza uğrarlar. Bizde bilgi, birikimlerimiz ve elimizdeki kaynaklar ölçüsünde kendilerine yardımcı olmaya çalışırız.

 Ekim ayında bir grup öğrenci büromuza geldi. Van Adliyesi’nin ve Van Barosu’nun kuruluşu, ilk görev yapan hakim, avukatlar ve adliye yeri ile ilgili sorular yönelterek fotoğraf ve belge istediler. Soruları bildiklerimiz ölçüsünde yanıtladık. Elimizde olan fotoğrafları da kendileriyle paylaştık. Ardından daha fazla bilgi alabilecekleri kaynak kişilere kendilerini yönlendirdik.  Ortada Van hafızasıyla ilgili başvurulacak belgelere sahip kurum olmayınca işler bu şekilde el yordamıyla görülüyor.

Adalet Bakanlığının genelgesi gereği, yürütülen soruşturmalarla ilgili basın kuruluşları ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla Van'da Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde  kurulan Medya İletişim Bürosu  için bir süre önce Van Cumhuriyet Başsavcısı  Sayın Ömer Karişit ile bir araya geldik.

Başsavcı Karişit, toplantıda basın mensuplarından gelen soruları da yanıtladı.   Söz alarak Karişit’e Van tarihinin kısa özetini ve kent hafızasını yitirildiğini aktararak Ekim ayında yanımıza gelen öğrencilerin Van Adliyesi’nin kuruluşuyla ilgili bilgi ve belge istediklerini, ancak kendilerine kısıtlı şekilde yardımcı olduğumu belirterek Başsavcılık olarak Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile işbirliği yapılarak Van Adliyesi’nin kuruluş tarihçesi, ilk görev yapan savcı hakim ve yargı çalışmalarıyla ilgili bir araştırma, belgeleme yaptırılmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdim.  Belgesel niteliğinde olacak değerli çalışmayla hem Van Adliyesi’ne hem de kent hafızasına kaktı yapacağını ifade ederek “ Van hafızasına kavuşuyor”  başlıklı bir proje kapsamsında geçmişi Cumhuriyetin kuruluşu, hatta Osmanlı dönemine uzanan tüm kurum ve kuruluşların tarihçelerinin bilgi ve belgelerle ortaya çıkarılabileceğini özetledim.

Van adına yaptığımız bu önerimizi ilgiyle dinleyen Başsavcısı Ömer Karişit de bu konuda imkânları ölçüsünde üniversite ile ortak çalışma yapabileceklerini ve çalışmanın yararlı olacağını belirtti. 

Van Adliyesi kurumsal hafızasına kavuşursa inanıyorum ki bu çalışma diğer kurumlara güzel bir örnek olacak. Valiliğin yönlendirmesi ve desteklemesiyle Adliye’den esinlenen kurumlar başlatacakları çalışmayla elle tutulur, gözle görülür verilere Van ise kurumsal bilgiye kavuşabilir.

Biz memleketimizle ilgili doğru, doyurucu bilgilere, kaynaklara ulaşmak istiyoruz. Bunun için de Van Kültür Evi, Van Şehir Kütüphanesi ve Van Kent Müzesi’ne ihtiyaç var.  Bunların yanında kentle barışık,  kenti tanıyan, kente değer katan nitelikli çalışkan yöneticiler gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları