Dinlerin Kardeşliğini Birlikte Yaşayalım...

Van, yüzlerce yıldır insanların birlikte, kardeşçe yaşadığı ender şehirlerden biridir. Burada, taziyeler, düğünler, bayramlar ortak bir kültürü yansıtır. Türk'ü, Kürt'ü, Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Yahudisi yan yana yaşarken, üzüntülerini ve sevinçlerini birlikte paylaşmışlardır. Van, dinlerin kardeşliğinin yaşandığı şehirdir, dış dünyadan bakanlar için…
Van, "ortak yaşama kültürünü" dün olduğu gibi, bugün ve yarın da yaşama konusunda kararlıdır. İnsanlığın, Van'dan alacağı önemli dersler vardır.
Benzeri çok az olan bu güzel tecrübeyi, bütün dünya ile paylaşmak için yapılması gereken tek şey "Tanıtım"dır.
Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Van'ın, geçmişini, gelecekte araması, bizim gayretlerimizle şekillenebilecektir.
Keza, inanç turizmi çerçevesinde "var olan değerlerin" ortaya çıkarılması da yine hepimizin görevi…
İlimizde yer alan, Hüsrevpaşa Camii, Akdamar Kilisesi, Kaya Çelebi Camii, Çarpanak Kilisesi ilk aklımıza gelen destinasyonlarımız…
Özellikle son yıllarda "Akdamar Kilisesi" ile başlayan "birlikte hareket etme olgusu", Van'ın dış tanıtımı açısından faydalı olmuştur.
Gevaş iskelesinden kalkan teknelerle yapılan 20 dakikalık bir yolculuktan sonra adaya ulaşanlar, sivri külahlı kilise ile badem ağaçlarını görünce, hoşgörünün vardığı noktayı daha iyi anlamaktadırlar.
İncil ve Tevrat'dan kabartmaların "günlük olayları anlattığı" mekan, mimarisiyle dikkat çekmektedir… Güneyindeki, Çan kulesinin yeniden "eski yerine oturtulması" ile, Akdamar Kilisesi, dinin gereklerini yerine getiren kutsallığını yeniden kazanmıştır.
Mevcut yapı, Van'lının, Türk insanının "hoşgörüsünün eseridir".
Türk Ermeni Patriği Ruhani Meclis Başkanı Arem Ateşyan'ın, binlerce kişi ile gerçekleştirdiği "ayin", dünya Ermenilerinin bir araya gelip dini vecibelerini yerine getirmesine imkan tanırken, Akdamar'ın da tanınmasına vesile olmuştur.
Herkesin bildiği bir gerçek var… Van, deprem ile büyük bir darbe almıştır… Milyonların şehri, göç ile sıkıntı içerisine girmiştir… Van'ı yeniden, o eski görkemli günlerine götürebilmemizin yolu, şehrin imarı ile birlikte, turizmden gelecek gelirlere bağlı…
Amerika'dan, Avrupa'dan, Ermenistan'dan gelerek, belki de hac farizalarını yerine getirecek olan, dünya insanları, Van için önemlidir.
Şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum. Bunu bir çağrı olarak da değerlendirebilirsiniz.
Van'ın "hoşgörü iklimini" gelin bütün dünyaya gösterelim.
Türk'ü, Kürt'ü, Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Yahudi'yi ayırt etmeyen, ortak yaşama kültürünü benimsemiş Van'ı, tüm dünyaya tanıtalım.
Bizim yetkililerimize olduğu kadar, Türk Ermeni Patriğine de "önemli görevler düşüyor".
Van'ı, gerçek kimliğine kavuşturabilmemizin yolu "birlik ve dayanışmadan" geçiyor.
Dillerin kardeşliğini yaşayan Van'ın, Dinlerin Kardeşliği için de hazır olduğunu duyuralım, bilen bilmeyen herkesi Van'a davet edelim.
Soframız açık, elimiz açık, gönlümüz açık…
Gelen, Dinlerin Kardeşliğini birlikte yaşalım.