Hikmet Aksoy

Yaşamın anlamı ve siyasette ilkbahar iklimi...

Hikmet Aksoy

Hepsi insanın eseri... Giderek daha zorlaşan bir dünyada yaşıyoruz. Bu arada zaman da su gibi akıp gidiyor, kaybeden de yine insan oluyor. En yakınımızdaki/uzağımızdaki nice tanıdık/tanımadık insanları bir başka dünya uğurluyor, sağ kalanlara ise zaman ayıramıyoruz.
Takılmışız yaşam kavgasının  peşine, habire koşuyoruz. Sonuç; tüm insanlık, kimi açlıktan, kimi doyumsuzluktan yakınıyor.
Neden acaba?
Şair Munis Faik Ozansoy vakt-i zamanında bugünleri görerek sanki yazmış şiirini...
Bakınız Şair ne diyor;
"Değişti yaşamın mantığı,
Tabiat eski tabiat değil;
.................................
Dünyamızın dengesi bozuldu
Gün artık yirmidört saat değil.
Zaman, o düşler, umutlar boyu,
Keyfimce koşturduğum at değil."
Dengesi  -yine insan eliyle bozulan-  dünyanın getirdiği mutsuzluk kimin yaşamından, hayalinin/paydasından neler alıp götürmüyor ki?
Peki, suçlu kim?
Toplumsal değil, kişisel olarak yaşanan her olumsuzluğun özünde hepimizin  payı var ve bunu bilerek yaşıyoruz, ne yazık ki...
Kimse bir başkasının sorununu/derdini yeterince sahiplenmiyor. Oysa, küçük küçük mutsuzluklar; kangren olmadan, büyümeden ilgilenilip ortadan kaldırılsa dünyamız bu faciaları/savaşları/duyumsuzlukları yaşar mı?
İnsanlık, insanın kendi dünyasına yabancılaşan bir dönemi yaşıyor.
Şair Yalçın Ergin, belki de bu olumsuzluğu görerek " Küçük Mutluluklar" adlı şiirinde küçücük mutluluk anlarını dizeleriyle anlatırken bize de bir yol tarifi yapıyor.
Acaba niçin?
"Küçük derslerdir büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük küçücük derelerdir.
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar:
Çıtır çıtır Kızılay simididir çayın yanında.
Aniden radyodan karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olunca okul.
..........
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet.
.........
Elini sımsıkı tutan minik bir el
Dudağında ıslık, yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk.
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların..
Yalnız kalabilmek
Özlediğinde."
Dr. Albert Schweitzer de şöyle diyor bizlere: "Hayat yolunu kapayan kötü duyguları ve anıları, bir süpürge ile süpürür gibi temizlemeliyiz. İnsan olduğu yerde, özveri ve sevgi dolu olağanüstü bir yaşam sürebilir. Böyle bir yaşama kavuşabilmek için irade kuvvetine, sevgi dolu bir kalbe, sabır ve cesarete ihtiyaç vardır."
O zaman dersimizi alalım: Ülkemin siyasetçileri bu öğretiler sizin için... Artık bırakın kısır  çekişmeleri de; "ülkem için nasıl daha çok yararlı oluruz" diye birbirinize sarılın, bir ilkbahar siyaset iklimini estirin  bu topraklarda...

Yazarın Diğer Yazıları