Hikmet Aksoy

Trump'ın gözdağı manevraları ve Türkiye...

Hikmet Aksoy

ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'ye karşı bir düşman gibi davranmasına, düşman mevkiine  koyup o gözle bakmasına kızabiliriz.

Bizim açımızdan bir "müttefik" olan ABD ve onun Başkanının bu davranışı kınayabiliriz.

Haklıyız çünkü...

Nerdeyse yüz yıla yaklaşan bir dostluk...

Ama bizim açımızdan "dostluk..."

ABD açısından bakıldığında "çıkar..."

Kim haklı o zaman?

Elbetteki Türkiye...

Biz sevdik mi severiz sonuna kadar.

İnanırız...

Durum böyle olunca aldanmak, aldatılmak da hep bize düşer...

***

Birinci Büyük Savaş'ta (1914-1918) Almanlar'ın oyununa gelip bu savaşa dahil olmamızın acılarını da, bu büyük aldatılışı da tarih yazdı ama biz unuttuk.

İkinci Büyük Savaş (1939-1944) yine sınırlarımız dışında başladı.

Almanya'nın başındaki Hitler'in ipe-sapa gelmez hayalleriyle Avrupa'yı, yetmedi Afrika'yı ve de Rusya'yı işgal hevesini önlemek için ABD, İngiltere ve Fransa koalisyon güçleri Türkiye'yi kendi saflarına çekmek, savaşa dahil etmek uğrunda çok çaba gösterdiler.

Hitler Almanya'sı da...

Tabii ki bu tuzaktı Türkiye için...

Yirmi yıl önce Kurtuluş Savaşı'nı vermiş olan Türkler daha yaralarını sarmadan, ayağa yeni yeni kalkarken savaşa girmek...

Doğru olmazdı elbet...

Bu tuzağı, Kurtuluş Savaşı'nı cephelerde yaşayan İsmet Paşa bozdu. Ulusunun burnunu kanatmadı. Engin zekasıyla bu savaş badiresinden uzak tuttu.

Ama bedelini hala ödeyemedi.

Gaz, tuz, şeker, basma vb. maddeler yoktu. O yüzden İsmet Paşa kötü(!) oldu.

Savaşın ardından da ülkesine demokrasiyi getirdi.

Daha da kötü bir iş yaptı!..

Diyeceğim o ki; bu ülkede gerçek demokrasi aşığı kişilere sözüm yok. Ama "demokrasi cahili ağalar"ın  koltuk savaşları yüzünden bu ülke çok büyük zararlar gördü/yaşadı. Yeni yeni filizlenen demokrasiyi kendi hırs ve heveslerine kurban ettiler. Ülke bu nedenle çalkantıdan çalkantıya girdi-çıktı.

Hala da bu sıkıntıyı yaşıyor. Dönüp duruyor olduğu yerde.

Dışarıdaki dost bildiğimiz düşmanlar yetmiyor, içimizde de demokrasiye/rejime düşman üretiliyor habire...

O zaman ABD Başkanı Trump'un niçin kızıyoruz?

Hani, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktu."

Trump'a kızalım/öfkelenelim... Önce kendimizin durumuna/haline bir bakalım. Çok mu haklıyız? Adam ülkesinin ekonomisi çarklarının düzenli çalışması, insanlarının refahı için  mahalle kabadayısı oluyor;  piyasaya çıkıp racon kesiyor, karşı çıkanın ağzını, burnunu dağıtıyor.

Etrafta tısss yok. Hatta ona yardımcı olanlar var. Böyle bir havayı bulan hangi kabadayı narayı çekmez?

***

Türkiye içinde bulunduğu konum ve durum itibariyle Batılı güçlerce bir yerlere çekilip önce ekonomik anlamda, sonra da silah yoluyla işgal edilmek isteniyor.

Trump şimdilerde kimi çıkışlarla -aklınca- test yapıyor Türkiye üzerinde...

Beş bin TIR savaş araç-gerecini güney sınırımıza yığıyor.

Peki ne için?..

Zor bir dönem...

"Ulusal birlik" çağrı sesini duymak istiyorum.

Bir de; "İkinci Büyük Savaş"a ulusunu bulaştırmayan İsmet İnönü'nün zekasını, basiretini, sağduyusunu gösterecek bir devlet adamının varlığını...

Başkan Trump'ın basireti bağlandı herhalde, 1960'larda ABD'nin Vietnam'da yediği tokatı unuttu.

Ya da Kurtuluş Savaşı'nda kendisinin cesaret edemeyip Anadolu'ya çıkardığı Palikarya sürülerinin yediği dayağı şimdi kendisinin yiyesi geldi anlaşılan.

***

Çekecek bir cezamız da varsa; Yüce Rabb bunu  af eylesin. Hepimizi ihtiraslardan kurtararak ıslah eylesin. Amin...

Yazarın Diğer Yazıları