Cem Öksözoğlu

Amerikalı Gazeteci Ermeni olaylarını anlattı

Cem Öksözoğlu

Bugün ki yazımızda 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren büyük bir sorun haline getirilmeye çalışılan Ermeni meselesi üzerine tarafsız bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışan bir Amerikalı gazetecinin gözlemlerini sizinle paylaşmaya çalışacağım.

 

Dr. George H.Hepworth 1897 yılında Anadolu'da Ermeni meselesini gözlemlemek için New York Herald gazetesi tarafından özel muhabir sıfatıyla görevlendirilmiştir.

 

Bu yazının önemi Dr Hepworth'un salt objektif bir gazeteci olmasıyla değil,ayrıca ciddi bir araştırıcı olma iddiasıyla yaptığı çalışmalardan da kaynaklanmaktadır.Bu tezimizi güçlendiren yargı Dr Hepworth'un şu cümlelerinde gizlidir''Madem ki, tarihçinin yazacağı doğru olayların yani hakikatin peşindeyim, o halde üzüntülü Ermeniler kadar Türklere de saygı duyuyor,bilgileri her türlü ahvalden haberdar olan ve mahallin insanlarını tanıyan Almanlar,Fransızlar,İngilizler ve Amerikalılardan alıyorum''

 

Yazar, ayrıca ve özellikle Ermenilerin sözlerine itimat edilmeyeceğini de belirterek bu tarafsızlığını vurgulamak istiyor.

 

Ermeniler hakkında ''Ermeniler iyi şahit değildir, zira onlar için olayları tarafsız bir şekilde değerlendirmek mümkün değildir''diyerek kanaatini belirtiyor. Ayrıca Müslümanlar hakkında da övgüden uzak objektif bir dil kullanmaya çalışması araştırıcı yanının en güzel göstergesidir.

 

Dr Hepworth Ermeni olaylarının sebeplerine vurgu yaparken dünya kamuoyunun önyargılı yaklaşımlarının aksine meselenin ortaya çıkışında ırki ve dini sebeplerin olmadığını kesinlikle ifade etmektedir. Zira Trabzon, Samsun, Bitlis, Harput ve Diyarbakır bölgelerinde yaptığı seyahatlerinde Ermeniler ve Müslümanlar arasında böyle bir düşmanlığın olmadığı olaylar başladıktan sonra ırk ve din konularının ortaya atıldığını her iki toplumun mensuplarından dinleyerek ortaya koymuştur.

 

Dr Hepworth olaylarının nedeni olarak iktisadi bir neden aramış olmasına rağmen, böyle bir tezin Ermenilerin ekonomik durumunu gördükten sonra imkânsız olduğuna da vurgu yapmıştır.

 

Sonuç olarak meselenin nedeni olarak şüphesiz ki''Politik Otonomi arzusu''olduğu sonucuna varmıştır. Ermenilerin bu arzusunu kınıyor, uygulanması halinde Ermeni toplumu için intihar telakki ediyor. Zira kesin bir başarısızlıktan başka bir netice vermeyecek Ermeni arzuları, idealleri ve teşebbüslerinin görülmemiş bir delilik teşkil edeceğine ve sonunda Ermeni toplumunun tamamen perişan olacağına inanıyor.

 

Ermenilerin politik otonomi arzusuna karşılık, Türklerin otonomi fikrinden nefret ettiğini, dolayısıyla Türklerin tek bir askeri kalsa bile Ermenilere otonomi vermeyeceklerini ifade ediyor. Ermenilerin nüfus olarak çoğunlukta olmamaları, silah ve askeri güç konusunda Türklerden daha zayıf durumda olmaları gibi nedenlerin de bu arzunun zayıflamasında etken olduğunu düşünmektedir.

 

Kaldı ki, Ermenilerin bu müsait olmayan durumunu isyancılar da kabul ediyorlardı. Amerikalı gazeteci Hepworth, bunun sebebini, yani imkânsız bir işin peşinden koşmanın sırrını, nihayet bir Ermeni eşkıyanın itirafı sonucunda anlıyor. Ermeni eşkıya şöyle diyor:''Bizzat kendimiz güçlü olmasak ta, kuvvetimizi Avrupa'nın sempatisinde buluyoruz. Bizim yapamadığımızı Avrupa yapabilir. Eğer Avrupa'yı bizim için savaşa sürükleyebilirsek, hedefimize ulaşmış oluruz''

 

İşte Ermeni çetelerinin bu zihniyetidir ki, Dr Harworth'a Ermeni teşebbüsüne ''macera, delilik,  cinayet''dedirtmiştir. Çünkü bizzat kendisinde güç, kuvvet, şuur görmeyip, Avrupalıların devlet kurdurmaya kalkan bir toplumun başarı sağlaması imkânsızdır. Bu bakımdan Dr Hepworth, otonomi fikrini Ermenilere telkin eden, onları bu yolda kışkırtanların asıl sorumlu olduklarını söylüyor.

 

Ermeni olaylarının müsebbibi olarak İngiltere, Rusya, Ermeni cemiyetleri ve çeteleri olduğu sonucuna vurgu yaparak Berlin antlaşmasının meşhur 61.maddesini koyduran devletlerin baş müsebbib olduğunu vurguluyor ki bu devletler İngiltere ile Rusya'dır.

 

Yazılanlardan da anladığımız kadarıyla 19.yüzyılın sonu ve 20.yüzyılın başında Anadolu'da yaşanan olayların müsebbibi olarak Türkleri göstermek tam bir aymazlıktır. Bu konuda Amerikalı bir gazetecinin yazdığı rapor da tezimizi güçlendirmektedir. Maalesef ki Ermenilerin bir ütopyanın peşinde koşması coğrafyamızda günümüzde bile tamiri çok zor olan bir tahribat yaratmıştır.

 

İyi Okumalar, Kalınız Sağlıcakla!

Yazarın Diğer Yazıları