Cem Altaylı

İyi ki Müslümanız

Cem Altaylı

Dillerinde değil, kalplerinin her zerresinde asrısaadetteki gibi iman olan, her türlü kirli ortamlarında dahi yaradanın emrettiği Müslümanlığı, İslamiyet’i ve müminliği yaşamaya çalışan: dinle devlet işlerini, dinle siyaseti, dinle ticareti, kısacası yaşam süresinin her anında imanını, dinini,  yaradanı ve resulünü hiç bir çıkarına alet etmeyen  dünyadaki  gerçek Müslümanların Mevlit Kandili bir kez daha mübarek olsun, kutlu olsun.  

Yaradan bu kutlu günlerin yüzü suyu hürmetine başta ülkemiz olmak üzere, tüm dünya ülkelerine dirlik düzenlik lütfeylesin. Bizlere doğru yolları bulmayı, tüm dünyadaki olumsuzluklara rağmen şerefli yaşamayı nasip eylesin.

 On yedi aralık gününden beri ülkemiz toz duman içinde. Geçmişte mübarek Cemaat şimdi çete sıfatıyla gündemde ve her türlü olumsuzlukta gösterilen baş aktör konumuna düşmüş durumda.

Emniyet teşkilatı hallaç pamuğu gibi oradan oraya savrulmakta. Hiç bir devlet biriminin ötekine güveni ve tahammülü  kalmamış.  Emir veren, emir alanı yakalayan, kaçıran herkes suçlu. Yargı teşkilatı polis, savcı, hâkim, politikacı, vatandaş, herkes zanlı, her kes suçlu ama neredeyse yapılan hırsızlıkları yolsuzlukları yapanlar masum, bir tek onlar temiz lekesiz.

 Evin oğlu hırsız yakalamış ve babasına selenmiş baba hırsız yakaladım

Babası getir demiş

Gelmiyor,

O zaman bırak gitsin

O beni bırakmıyor demiş

Ülkemizdeki durum da aynı böyle. Ortada bir çirkinlik yapılmış bir  ayıp var, ama her şey konuşuluyor bir tek yapılanlar konuşulmuyor,

Ülkemizde dünyada eşi görülmemiş siyasi durum var. Kime sorarsan her yüz kişiden yetmiş beşi mevcut iktidardan memnuiyetsizlik gösterdiği halde seçimde kime oy vereceksiniz diye sorulduğunda yüzde kırk beşi hatta daha fazlası mevcut iktidarı işaret ediyor. Bu ilginç durumun tek izahı da yeterli ve güven verici muhalefetin maalesef   bulunmamasıdır.  Burada suçlu olan vatandaş değil, ona umut veremeyen, güven telkin edemeyen muhalefet partileridir.

 Müslüman ülkeler dini siyasete, ticarete, devlet yönetimine karıştırdıkları müddetçe halimiz düzelmez ve en çok zararı da dinimiz görmeye devam eder. Geçmişte çıkar hesapları uğruna halifeler öldürülmedi mi? Peygamber torunları katledilmedi mi?   Hepsi kirli çıkar ilişkileri için. Bir dönüp geçmişten bu yana bakalım. Niye yeryüzünde pisliğe batmış, kan gölüne dönmüş, kardeşin kardeşi boğazladığı, kim kimi yakalarsa düzdüğü düzen değişse bile düzülenin hep aynı kaldığı hep Müslümanların yaşadığı ülkelerdir. Niye?  Bu hal ve gidişat yaradanın istediği kamil insan durumuna gelmediğimiz müddetçe değişmeyecektir. Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda kan, kin, gözyaşı, hırsızlık, yolsuzluk ilacın sahtesi, yiyeceğin sahtesi, dostluğun sahtesi cinayet, fuhuş kısacası her türlü olumsuzluklar eksik olmayacaktır.

Son yapılan İzmir ve Mersin çıkışlı operasyonlarda yakalanan ve serbest zanlılardan en şanslısı akrabasının eski bakan olmasından ziyade soyadının haberli olanıdır. Malum şahıs soyadının şansıyla yolsuzluk öncesi kayıplara karışmış, sonrasında serbest  kalacağı hissiyatına kapılarak teslim olmuş ve hürriyetine kavuşmuştur,

Her yeni güne güzel haberlerle uyandığımız bir ülke olmamız  dileğiyle 

Hoşçakalın.

 Ülkemizde ve dünyada ki her şeyden haberli olun.

Yazarın Diğer Yazıları