Azmi İlvan

Vergi kutsaldır...!

Azmi İlvan

Vergi önemlidir, Devletin tek gelir kaynağı ise çok daha önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllarda, ağır şartların olduğunu es geçmeden  bir hatırlayalım. Borç  gırtlağa kadar. Ne borcu diyenler olabilir, hemen söyleyeyim Osmanlının dış borçları. Bu borçlar yetmemiş , bir de*İngiltere*İtalya*Fransa*Yunanistan *Rusya tarafından  İşgal  edilen topraklar da geri alınmış. Kim almış bakalım diyenlere de cevap Hazır.

 M.Kemal Atatürk,  Silah arkadaşları ve Vatansever Halk. Sanırım bu cevap tatmin etmiştir.

Evet, Osmanlıdan kalan ağır borç yükü, genç Cumhuriyeti çok zorlamıştır. Buna rağmen ÜRETİM ÜRETİM diyen zihniyet bu borçları ödemiş ve Devrimleriyle Üretken Dinamik bir Devlet olmuştur. Yani tek gelirinin artık Vergiler değil, Üreten bir Devlet iç ve dış piyasaya ürün vererek gelir elde etmiştir. Ticaret yapan müteşebbis için de şöyle söylenmiştir ''Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır''

Yani bir anlamda Halkın üstündeki yükü azaltmıştır. Tabi bunlar ilk 20 yıl için de başarılmıştır.

Bu üstün yetenekli Devlet adamlarının Siyasetten çekilmeleri sonrası, temelleri sağlam atılmış olmanın verdiği güç ile yeni yeni Siyasiler ve Politikacıların, ki kimi dışa bağımlı düşünenlerin (teslimiyetci Zihniyetlerin) olmasıyla bu hızlı yükseliş zaman, zaman sekteye uğramıştır.

Vergiler dedik;

Günümüzde o kadar çoğaldı ki bu vergiler adlarını sayın derseniz sayamayız. Yaşamımızı sürdürebileceğimiz her şeyden Vergi alınıyor. Bir tek soluduğumuz hava kaldı bu gidişle onun da vergisini alacaklar sanırım.

Üretimi olmayan  bir Devlet,  ancak halkının sırtına yüklenen Vergiler ile ayakta durabilir. Ama nereye kadar.

Dışa bağımlılığın en büyük nedeni KİT'leri  ''Babalar gibi satarız''diyen zihniyetin devamın da,  KİT'leri ve Devlete ait arazileri Özel sektöre satarak Devletin elinde ne varsa bitirdiler. Sonuç tabiki Vergiler..! ve Dışa Bağımlılık.

Yap işlet ile yapılan tüm işletmeleri, gelişmişlik olarak gösterenlerin, bu işletmelerin Kaymağını kimlerin yediğini gizlemektedir.

Gelin bir mantık yürütelim, ekonomiden (Bahçeli ağzıyla ) pek anlamam ama mantığım şöyle diyor.

Asgari ücretten vergi almayın,  Saray.!  çok mu elzemdi, Makam araçları Uçaklar niye bu kadar çok, Yap İşlet'e ne gerek var.  Güçlü devlet kendisi yapar, Sanayi Tarım ve Hayvancılık niye engelleniyor,  Yeni yeni Kit'ler oluşturmak gerekmiyor mu?

Hani hep Ticaretten dem vuruyorsunuz ya, Ticaretten anlamayan devlet yönetemez tezi, yaptıklarınız ile bağdaşmıyor. Bu soruyu sormadan geçemeyeceğim  ''Devlet Ticaret yapmaz mı?''

Bence yapar,  tıpkı geçmişdeki gibi. Tabi KİT'ler satılmasaydı.

 Bunları es geç, dayan VERGİYE.

Emekliye, İşciye yapılan zamlar çook önceden zaten ellerinden alınmış. Dünyanın en pahalı benzini bizde. NEDEN?

Sizler Devleti Yönetenlersiniz, bizler vergileri ile ayakta tutan.

Gelin anlaşalım;

Öncelikle üretime katkı yap. Tüketim mallarını ucuzlat, vergilerin sayısını ve oranlarını düşür, gelir adalet sizliğini önle, halkı vergiler ile boğmayın, kimse sizlerden maaşına zam da istemez.

Rahat yaşam hakkı yalnız siyasilerin ve yakınlarının hakkı olmamalı, Oy istediğiniz halk buna layık değil mi?

Halkınıza refah bir yaşam sağlarsanız, herkesin kendine ait bir SARAY'I..! neden olmasın..

Söylenenler ile yapılanların tutarsızlığı daha nereye kadar sürecek. Sözlerimi meşhur bir deyim ile noktalayayım.

''Bu Dünya Sultan Süleymana Kalmadı'' Doğmak ne kadar gerçek ise, ÖLMEK de o kadar gerçek.

Bi hatırlayayım istedim.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları