Vansesi Koronavirüs Günlüğü başladı

Van'ın özgür, bağımsız, tarafsız 82 yıllık ilk gazetesi Vansesi Gazetesi, 2011 deprem günlerinde başlattığı 'Deprem Günlüğü' gibi koronavirüs salgının yaşandığı bu günlerde okurlarının düşüncelerini, öngörülerini ve günlüklerini Koronavirüs Günlüğü sayfasına taşıyor. Siz değerli okurlarımızdan gelecek yazılar Burhan Ergin ve Hacı Yılmaz yönetiminde gazete ve internet sayfasında yer alarak tarihe kayıt düşülecek. Sizde yaşadıklarınızı yazın tarihe kayıt düşün. Yazılarınızı [email protected] veya [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Sevgili Vanlı Hemşehrilerim,

Prof. Dr. Ayşe Yüksel

ÇYDD Genel Başkanı

Nasılsınız?

Aramızda yaklaşık 2000 km olsa da benim yüreğim hep Van da atıyor. Coronovirüs İran 'da görüldü, ilk aklıma Van geldi, rus pazarı esnafı geldi, hem hastalık olmasın diye hem de kazanç kapısı kapandı diye. Hepimiz çok zor günler yaşıyoruz, geçeceğine olan inancımızla güçlü kalabiliyoruz. Korunmak için en önemli ihtiyacımız su ve sabun. Ellerimizi, köpürte köpürte sabunlayıp, oğuşturararak en az 20 sn yıkamamız lazım. Virüs sabun köpüğü içinde kayıp gitsin diye.

Yazı yazmak bana çok iyi geliyor, her gün içimden gelenleri mektup gibi yazıyorum. 2 Nisan Van’ımızın Kurtuluş günü idi, o gün içimden geldi Van için yazdım. Değerli İkram Kali de bana gazetemizde paylaşabilir miyiz demişti tabii dedim. Önüne de bu mektubu koymak istedim.

Van’ın kurtuluşunun 102. yılı. Önceki yıllarda yaşanan kurtuluş günü etkinliklerini, gözümün önünden geçiriyorum. Cumhuriyet Caddesinin iki yanındaki kaldırımlarını bizler doldururuz, resmî geçidi izleriz, Gaziler, Gençler, Çocuklar, Harika bir tören olur. Başka başka etkinlikler de olur. Bugün mahsun kaldı sevgili Vanımız. Bu günler geçecek yine coşkulu törenler olacak, ben de Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Van’ın 105. Kurtuluş Yılı törenine gitmeye karar verdim. Hadi sizler de gelin, planlayalım birlikte gidelim.

Van çok güzel bir şehir, mutlaka görülmesi gerekir. Ben de ömrümün dörtte birini geçirdiğim bu şehrin hemşehrisi sayıyorum kendimi.

Van ile ilk defa 1983 yılında tanıştım, Türkan Hocam götürmüştü, doktorlara, hemşirelere LEPRA kursu vermiştik. O gün, yıllar sonra, uzun süreli yerleşeceğim aklımın ucundan geçmezdi. 1984-1995 yılları arasında yılda, en az bir kere giderek, ilçeleri, köyleri, mezraları dolaşarak LEPRA ağırlıklı sağlık çalışmaları yaptık. Güneşi ilk gören, erken gönderen, Van Gölü, kedisi, balığı, tarihi, doğası, o güzelim insanları ile harika bir şehir.

Aradan yıllar geçti, Türkan Hocam, ÇYDD Projesi için Van’a gitti, döndüğünde üniversiteden, öğretim üyesi gereksiniminden söz etti. Halk Sağlığı alanında öğretim üyesi yoktu, gidilmesi mesajıma yanıt bulamayınca kendim gitmeye karar verdim. 21 Haziran 2001- 21 Mart 2016 yılları arasında Van’da yaşadım. İyi ki gitmişim, temiz havasını solumuşum, gölünde yüzmüşüm, balığının göçüne, havalara zıplamasına tanık olmuşum, Muradiye Şelalesinin karşısında çayımı yudumlamışım, tek göz bembeyaz kedilerini, kedi evinde ziyaret etmişim, Urartu Medeniyetini öğrenmişim, o güzelim gümüş takılarını satın alabilmişim, meşhur kahvaltısını tadabilmişim, aile bellediğim dostluklar edinmişim, Sağlık Yüksek Okulu ve Tıp Fakültesinde öğrenciler yetiştirmişim, daha neler kazanmışım. Ne mutlu bana.

ÇYDD Van Şubesi 1997 yılında Sevgili Arkadaşımız Armağan Bayraktar tarafından kuruldu, yıllar içinde ne çok güzel işler yaptı. Şimdi, az sayıda gönüllü arkadaşlarımızla çalışmalarına devam ediyor. Türkan Hocamızın da üniversiteye, Milli Eğitime desteği çok. Anaokulları, kız öğrenci yurtları, öğrenci bursları, deprem sonrası eğitim birimi inşaatı vb. ne güzel işler başardık.
İnsan önceki zamanlarda yaptıklarını bu zor günlerde hatırlayınca ne kadar kıymetli olduğunu anlıyor. Yine koşturmaca günleri gelecek, ülkemiz için güzel şeyler üretmeye devam edeceğiz.

Van'ımız son zamanlarda çok acı yaşadı, bizler de çok üzüldük, çaresiz kaldık. Genel Başkanı olduğum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, 23 yıldır Van da  da gönüllü çalışıyor, öğrencilerimize burslar veriyoruz. Bu burslarla çok sayıda öğrenci doktor, hemşire, öğretmen, mühendis oldu. Yaşanan acılarda hayatını kaybedenlerin geride kalan çocuklarına devletimizin desteğinin yanında biz de burs desteği vermek istedik. Bahçesaray ve Başkale acılarında yaşamını kaybedenlerimizin çocuklarına Valiliğimiz  işbirliği ile burs veriyoruz. Çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik. 

Çoğunuzun bildiği gibi on beş yıl Van'da kaldım, bana on beş ay gibi kısa geliyor, kendimi bir parça Vanlı gibi hissediyorum. Van'ı seviyorum. Sağlıklı günlerde kavuşacağız.

Kendinize iyi bakın evde kalın.

 

 

Virüsü yaymaya devam ediyorlar

Ümran Öztürk

Yazar-Şair

Korona yaşamımıza bağıra bağıra geldi girdi. Her gün vaka sayıları giderek artıyor. Az önce Ekvatorda ölen insanların cesetlerinin sokaklarda kaldığı ve koktuğu haberini tv de izledim çok ürkütücü geldi. Halkın perişan durumda olduğunu görmek ziyadesiyle üzdü bizi. Ülkemizde de sağlık çalışanları, temizlik timleri ve Vefa Destek Grubu, Belediyeler canla başla görev başında. Yerel yönetimler üstlerine düşeni yapmaya çalışırken sürekli anonslarla halkı sokağa çıkmamaları için uyarıyorlar ancak halkın bu işi çok ta ciddiye almadığını hayretle gözlemliyorum. Evde kal çağrısına uymayanlar virüsü yaymaya devam ediyorlar. Bu benim gibi düşünenleri sinirlendiriyor.

Hijyene dikkat ettiğim gibi 18 gündür dışarıya çıkmıyorum. Tüm tedbirleri fazlasıyla yerine getiriyorum. Apartmanımız nihayet dezenfekte yapıldı. Bugün yıkanabilir maskeler diktim içim daha rahat sanki. Şimdi suya ve sabuna daha fazla dokunuyoruz. Yaşamımıza bir anda eldivenler, boneler, maskeler girdi. Yaşam şeklimiz, alışkanlıklarımız bir anda değişiverdi bu hızlı değişim başımı döndürüyor.

Memlekette kolonya bulamıyoruz. Her şeyi abarttığımız gibi kolonya kullanımını da fazlasıyla abarttığımızı düşünüyorum. Umarım bu kez de cilt problemleri yaşamayız. Marketlerdeki temizlik ürünlerinin satıldığı rafların bomboş olduğuna tanık oluyoruz.

Yazan biri olarak daha çok okumaya ve film izlemeye yer verdiğim bu dönemde yazılarımdan da kopmuyorum. Ama günümün yarısını temizlik alıyor. Sabunu sabunla yıkayacak durumlara ramak kaldı. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmadığımız gibi ekmeğimizi ve yoğurdumuzu evde yapıyorum. Yüz yüze görüşmelerin, dokunmanın, sarılmanın yerini görüntülü konuşmalar aldı.

Bu yüzden konferans sistemiyle ve skyp den görüntülü görüşmeler yapıyorum ailem ve arkadaşlarımla.

İnsanlar evde kalınca özellikle kadınlar tekrar el işlerine döndüler. Danteller örgüler, panolar vs. yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya başladılar. Karantina günlerini hayırlısıyla bitirdiğimizde en az 7-8 kilo alarak sosyal yaşama devam edeceğiz gibi görünüyor. O nedenle yeme içmelerimize  dikkat ederek evde kalalım.

Koronavirüs Günlüğü devam edecek

Bakmadan Geçme