Vanlı Önder Bursa’da Ağaca Hayat Veriyor

Bursa’da saz imalatı ile uğraşan kendisine Kültür Bakanlığı tarafından ustalık kartı verilen bağlama ustası Vanlı Önder Eldemir, sahibi bulunduğu dükkanın da ağaca hayat veriyor.

Bedia Barak-Bursa  

Van’da ticaretle uğraşan, ayakkabı imalat sonrası İran’a bağlama, gitar ihracat yapan, müzik aletleri yapımına hobi olarak giren, saz tamiri sonrası 1996 yılından itibaren saz yapımında ustalaşan Vanlı Ömer Eldemir, saz ve müziğin gönül işi olduğunu kaydederek Van-Bursa serüvenini,  bağlama  ustalığını gazetemize anlattı.  

Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?

Vanlıyım. Tesadüfen başladığım saz imalatı işini severek ve benimseyerek yapıyorum. İlk zamanlar hobi olarak bu işi yapmaya başladım. Şimdi ise rakip tanımıyorum. Gecem, gündüzüm sadece imalat ve müzik oldu.

Nasıl başladınız bu işe?

Ailemde sanatla uğraşanlar var. Sanırım genetik bir yetenek. Bir çok iş kolunda ticaretle uğraştım. Fakat hobi olarak başladığım bu mesleği benimsedim ve severek yapıyorum. Maddi geliri iyi olmamasına rağmen insan sevdiği işi yaptığı zaman daha mutlu oluyor. Bursa’da Tahtakale’de işimi icra ediyorum.

Nasıl karar verdiniz meslek değiştirmeye?

Ticaretle uğraşıyordum. Tesadüfen tamirini yaparken bu işten çok haz aldığımı fark edip imalatına soyundum. İstanbul teknik Üniversitesinin çıkardığı kitapları okudum. Kendi ayakkabı imalathanem vardı. Sonra saz tamiri ve yapımı ile uğraştıkça kendime güvenim arttı. 2001 krizinden sonra da tamamen mesleğimi değiştirip bu işi yapmaya başladım. Usta çırak ilişkisiyle değil kendi çabamla ustalaştım.

Kimlere bağlama yapıyorsunuz?

Müşterimin müzik zevkine, parmak ölçüsüne ve ihtiyacına göre özel siparişle çalışıyorum. Birçok isim yapmış sanatçılara bağlama yaptım. Yaşar Kemal Alim, Erdem Usanmaz, Erdem Gedikli, Aydın Olcay, popüler tanınan isimlerle çalıştım.

Van’da ki yaşantınızdan bahseder misiniz?

Ben aslında çocukluğumu yaşayamadım. Aslen Vanlıyım. Babam ticaretle uğraşmasından dolayı, hep çocukluğumda ticari ortamlarda geçti. İran’a ihracat yapıyordum. Müzikle ilgili cd, kaset ihrac ediyordum. Bu sırada İran’dan bağlama, gitar istediler. Alım satımını yaparken müzik aletlerine olan ilgim arttı. Biranda kendimi bu işin imalatında buldum. 1999 yılında bu işe başladım ama 2002 yılından sonra işim ileriye taşıdım.

Ticarette çok iş alanında da çalıştınız mı?

Evet o kadar iş yaptım ki. Toplu kiralık araç işinde çok durdum. Bijuteri, parfümeri toptan, perakende işi yaptım. Reklamcılık işi yaptım. Benim anne tarafım sanatkar. Gümüş işi falan yapardı. Benim çocukluğumda el sanatları içerisinde geçti. Babam çok yönlü ticaretle uğraşırdı. Her farklı alanda kurduğu işin başına bir oğlunu bırakırdı. Farklı İşlerimiz olduğu için bizde çok yönlü olduk. Sürpriz olarak hayatıma giren bağlama imalatçılığı kalıcı işim ve mesleğim oldu.

Sanatı seviyor musunuz?

Sanatı çok seviyorum. Ama ailemde hiç müzik aleti çalan yoktu. İş konusunda arayışlarım devam ediyor ama bu işi asla bırakmam severek yapıyorum. Bu iş bir tutku. Bu işe başladığınız zaman bırakmak çok zordur. Ben çok duygusal bir insanım. Her tondan ayrı bir ses alınca duygusal olarak da mutlu oluyorsunuz. Benim için maddi boyutundan çok duygusallık boyutu çok ağır basıyor.

Daha ilerletmeyi düşünüyor musunuz?

Ben işimi daha ileri götürdüm. Kültür Bakanlığının vardığı bağlama yapı, sanatçılık tanıma kartım var. Türkiye’de bu kartı alan ilk kişiyim. 2009 yılında başvuru yaptım. 2013 yılında alabildim.

Bir bağlama kaç günde tamamlanıyor?

Ortalama 15 günde bir bağlama yapıyorum. Hızlanmış bir şekilde yapabilirsiniz ama üzerine kullanmış olduğumuz cila 72 saatte kuruyor. Ağaçların birbirine uyumu, dengesi, bunların hepsi imalat süresinde etken oluyor. Bağlama; Tekne, Göğüs ve Sap olmak üzere üç ana kısımdan oluşmaktadır. Tekne kısmı genelde dut ağacından yapılmaktadır. Ancak dut ağacının dışında ardıç, kestane, ceviz, gürgen gibi ağaçlardan da yapılmaktadır. Göğüs kısmı ladin ağacından, sap kısmı ise gürgen, ak gürgen veya ardıç ağacından yapılmaktadır.

Van’da bağlama tutkunu çok var mı?

Evet, Doğu kültüründe bağlama çok yaygındır. Türkülere derdini, sevincini döken insanlarımızın yaşamında bağlamanın ayrı bir yeri vardır. Bağlama ya da saz Halk Müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür.  Ağıtlarımızda, duygularımızda, sevinçlerimizde bir simgedir. Sazda hep duygu vardır, özlem vardır.

Van’a gidiyor musunuz?

Evet sürekli gidip geliyorum. Akrabalarım Van’da yaşıyor. Çok fazla ailem kalmadı ama yine de kız kardeşim, halam, teyzemin çocukları hala oradalar.

Tekrar Van’da yaşamayı düşünür müsünüz?

Mimari olarak Van gelişti ama kültürel anlamda çok geriye gitti diyebilirim. Çünkü kırsaldan çok fazla göç aldı. Gelen kendi kültürüyle geldi, şehirleşemedi buda Van’ı olumsuz etkiledi. Van’ı seviyorum ama tekrar döner miyim kararsızım.

Van’a bir mesajınız var mı?

Vanlıların öz şivesine, kültürüne sahip çıkmalarını istiyorum. Van hiçbir yere benzemez. Özü, kültürü, tarihi çok eskidir.  Kendine has bir güneşi, gölü, yemeği, tarihi, kültürü var. Çeşitli medeniyetlere başkentlik yapmış Van’ın aile yaşantısı da mükemmeldir. Dünyanın hiçbir yerinde Van’da ki kahvaltı kültürünü göremezsiniz. Çok zengin bir kültürü var.  Şivesi çok lezzetlidir.  Vanlılarda insanı dışlayabilecek hiçbir yaklaşım göremezsiniz. Hiçbir yerde Van’ın kibar, güven verici, kucaklayan, paylaşımcı samimi konukseverliğini bulamasınız. Benim memleketim dışarıdan gelen insanların diline, dinine,  ırkına bakmadan insan olarak sahiplenerek “Başım gözüm üzerine” der ve kabullenir. Memleketime, hemşerilerime sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Sizlere de çok teşekkür ediyorum. 

Bakmadan Geçme