VAN'DA FEVZİOĞLU'NA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde, Başbakan Erdoğan'ın tepki gösterdiği Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklamalarına tepkiler devam ediyor.

Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde, Başbakan Erdoğan'ın tepki gösterdiği Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklamalarına Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal’dan cevap gecikmedi. 
Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, ‘Hükümet Van’a hiçbir şey yapmadı’ demenin insafsızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenen programda tabi orada Van depremi ile ilgili belirleme de olunca burada konuya müdahil olmak gibi bir zorunluluk ortaya çıktı. Açıkçası depremin olduğu ilk dönemlerde, 23 Ekim 2011 tarihinde ve 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen iki yıkıcı depremle beraber, hakkını teslim etmek gerekiyorsa başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Başbakan’la birlikte hükümetin tüm yetkilileri neredeyse nöbetçi bakan olma düzeyinde burada bir faaliyet gösterdiler ve kentimizle ilgili başta Erciş ilçemiz olmak üzere yakın bir ilişki ve iletişim ağı kuruldu. Daha sonra tabi kısa süre içerisinde 622 yurttaşımızın hayatına mal olan ve 30 bin konutumuzun yıkımına sebebiyet veren büyük bir deprem felaketi yaşadık. Hepimiz o dönemlerin yakıcı sıcaklığını iliklerimize kadar yaşadık. Şunu söylemek lazım, belki de o döneme ilişkin aşağı yukarı dünya rekoru diyebileceğimiz kısa bir zaman süre içerisinde insanlar çadırlardan konteynırlara, oradan da bir yıllık gibi kısa bir sürede TOKİ marifetiyle yapılan afet konutlarına taşınarak kalıcı konutlara yerleşme fırsatı buldular. Tabi 18 bin konut inşa edildi. Sorunlarımız yok değil, sorunlarımızın büyük bir kısmı halen devam ediyor olabilir, ancak bugün yapılan açıklamayı ben biraz talihsiz olarak değerlendiriyorum. Çünkü hukuksal bir yapının, kurumun açılış yıldönümünde yapılan bu açıklama, belki hepimizin uzun zamandır beklediği anayasa yapılması süreci ile ilgili olabilirdi. Fakat orada çıkış noktasının Van depremi ve Van depremi üzerinden bir politika geliştirilmesi olunca, yani hakkını teslim etmek gerekirse çok doğru bir yaklaşım olmamıştır. Yani baro başkanı orada biraz daha seçici bir yaklaşım içerisinde, özellikle Türkiye’nin yaşadığı hukuksal sorunlara vurgu yapması gerekiyordu” dedi.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise, deprem sonrasında Van’a hiçbir şey yapılmadığını demenin insafla bağdaşmadığını ifade etti. Battal, “Van’a yapılanlara herkes gıptayla bakıyor. Ben sadece oradaki o siyasi polemiklere çok da girmek istemiyorum. Ama şunu söyleyeyim, oradaki konuşmada ‘Van’a bir şey yapılmadı’ şeklindeyse veya ‘yanlış şeyler yapıldı’ şeklindeyse kesinlikle bu konuşmaları ben kabul etmiyorum, kimse kabul etmez. Van’da yaşayan hangi vatandaşa sorarsanız sorun bunu kabul etmez. Sanırım Feyzioğlu kendisi de gelip burada görürse, yerinde olayları incelerse durumu görür. Eğer öyle bir şey söylediyse şayet, yanlış bilgi verilmiş diye düşünüyorum. Yoksa Van’da yapılanları kimse inkar edemez” şeklinde konuştu.
Depremzedeler için yapılan TOKİ’lerde oturan Zeki Öner isimli vatandaş ise, sorunların ve eksikliklerin olduğunu, ama zamanla onlarında düzeleceğini belirterek, böyle bir şehri bir yılda inşa etmenin her babayiğidin harcı olmadığını kaydetti.

ESNAF BAŞKANI ALPASLAN’DAN FEYZİOĞLU’NA KINAMA

Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Faruk Alpaslan, açıklamalarından dolayı Metin Feyzioğlu’nu kınadı. 
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde Van hakkında yaptığı açıklamalara tepki sürüyor. Van’ı bilmeden, zor günlerinde yanında olmadan ve Van’a hiçbir şekilde hiçbir katkıları olmayan insanların bugün böyle toplantılarda Van’ı kendilerine malzeme haline getirip konuşmalarının kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Alpaslan, “Van’ın en zor günlerinde her zaman yanında olan Sayın Başbakan ve hükümetimizin yapmış olduğu bu girişimlerde, yatırmış oldukları 5 katrilyonluk yatırımın hele hele özellikle TOKİ’lerin şu anda birçoğunun boş olduğundan insanların burada mağduriyetlerinin giderilmesi adına yapılan bu çalışmalara bizzat kendimiz şahit olduk” dedi.
Büyük bir deprem yaşamış bir kenti, dünya literatüründe birçok şeye örnek olabilecek şekilde ayağa kaldıran insanları böyle acımasızca eleştirmeyi doğru bulmadıklarını vurgulayan Alpaslan, şunları söyledi: “Sayın Feyzioğlu o gün keşke gelmiş olsaydı, o acıları bizimle paylaşmış olsaydı ve o koşullarda, o soğukta yapılan çalışmalara bizzat kendisi şahit olsalardı; keza biz bunlara şahidiz, burada görmüş olduğumuz şeylerde yapılan eleştirilere kesinlikle katılmıyor ve kendilerini şiddetle kınıyoruz.” 
Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere hükümetin o gün büyük bir özveri ve azimle çalışarak bir kenti tekrar ayağa kaldırma çabası içerisine girdiklerini hatırlatan Alpaslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz burada Van adına yapılan haksız eleştirileri tekrar tekrar kınıyoruz ve camiam adına yapılan bu çalışmalarından dolayı her zaman olduğu gibi devletimize, milletimize, Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Sayın Feyzioğlu’nu da burada yapılan çalışmalarda eğer Van’ı anacaksa ve konularında işleyecekse gelip yerinde analiz etsin, öğrensin ve öyle eleştirsin.” 


AK PARTİ’DEN FEYZİOĞLU’NA DAVET 

AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu, Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde Van ile ilgili yaptığı konuşmasından dolayı sert bir dille eleştirerek, Van’a davet etti. 
Açıklamalarda bulunan AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras, “Van’da meydana yıkıcı depremlerin ardından, geride bıraktığımız 2,5 yıl gibi bir zamanın ardından mağduriyetlerin giderildiği, yaşam koşullarının normale döndüğü, yeni bir başlangıç dönemini yaşayan ilimiz artık depremi değil geleceğini konuşmaya çoktan başlamıştır. Van’ın geldiği bu güzel konumu hayal dahi edemeyen depremzede halkımız, yeni konutlarında oturalı 1-1,5 yıl oldu. Yeni okullarda eğitimine devam eden çocuklarımız, yeniden inşa edilen üniversitemiz, işine kaldığı yerden devam eden esnafımız, yeni yapılan kamu binalarımız gibi sayabileceğimiz yeni Van’da hayat adeta yeniden başlarken, Van’ın bugünlere gelmesinin en büyük kaynağı şüphesiz Sayın Başbakanımız ve AK Parti iktidarımızdır. Elbette Van’a elini uzatan, ayağa kalkması için yardım eden, Van’ı kucaklayan milli bir birliktelik ve destekler unutulmaz derecededir. Allah herkesten razı olsun. Van’ımız gündeminde depremi çıkarırken, maalesef yalan ve yanlış bilgilerle Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde tekrar gündeme getiren TBB Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu, Van’da hiçbir şey yapılmamış tarzında beyan ettiği söylemleriyle tamamı ile siyasi şov yaparak belki de siyasi bir deprem oluşturma amacıyla hepimizi şaşırtmış ve üzmüştür. Öncelikle Sayın Feyzioğlu’nun bu tutarsız ve hukuksuz söyleminden ötürü şiddetle kınıyoruz. ‘Yiğidi öldür hakkını yeme’ diyen atalarımızdan dahi ders almayan Feyzioğlu, deprem günü kabinesiyle birlikte Van’a çıkarma yapan ve o günden itibaren yaraların sarılması için gece gündüz seferber olan Sayın Başbakanımızın ve AK Parti iktidarımızın Van’a yaptığı eserleri görmezden gelerek konteyner kentte kalan aileleri gündeme alması ve bir de işin aslını doğru bir şekilde yansıtmaması, Sayın Feyzioğlu’nun acı bir gaflete düştüğünü göstermiştir. Oysa Sayın Feyzioğlu’nun şunu bilmesi gerekir ki; deprem felaketinde evleri yıkılan veya ağır hasar gören konut sahibi vatandaşlarımız için depremden 1 yıl gibi kısa bir süre sonra toplamda 17 bin 486 adet yeni konut inşa eden AK Parti iktidarı, bu konutları hak sahiplerine teslim ederken, başvuruda bulunmayan vatandaşlardan artan Van merkez ve Erciş ilçemizdeki toplam 2 bine yakın konut ise Afet Kanunu’nda yeri olmamasına rağmen, Sayın Başbakanımızın talimatı üzerine kiracı vatandaşlara da hak sahibi afetzedeler gibi eşit şartlarda pozitif bir ayrımcılık yapılmak üzere kura çekimi neticesinde tahsisi yapılmıştır. Bu sayede konteyner kentlerde kalan konut hak sahibi vatandaşlarımız yeni konutlarına yerleşirken, kiracı vatandaşlarımızın büyük bir oranı ise Van’ın normal yaşam düzenine kavuşmasıyla birlikte eski düzenlerine dönmek üzere konteynır kentlerden çıkmışlardır. Bu sırada sadece 155 aile konteynır kentte kalmayı ısrar ederek, kendilerine bedelsiz şartlarda konut tahsis edilmesini istemişlerdir. Bunun üzerine gerek şahsım, gerekse de milletvekillerimiz birkaç kez bu ailelerle görüşerek, bu talebin mümkün olmadığını, zira kendileri gibi Van’da veya Türkiye’de yüz binlerce gelir seviyesi düşük kiracı konumundaki ailelerin olduğunu, onlardan hiçbir farklarının olmadığını, eğer bu gibi bir hak verilirse herkese böyle bir hakkın verilmesi gerektiğini dile getirmiştik. Kısacası devletin de sosyal sorumluluğunun bir sınırının olduğunu söylemeye çalışmıştık. Tabi bu realiteyi dile getirirken yine de mümkün derecede bu ailelere kira ve gıda yardımı ile birlikte her aileden bir kişiye iş imkanı sağlamak için birçok girişimlerde bulunmuştuk ve bunun neticesinde sözüne ettiğimiz imkanlar valiliğimiz tarafından oluşturularak bu ailelere sunulmuştu. Sonuç olarak 155 ailenin çoğu bu imkanlardan yararlanmak üzere konteyner kentten çıkarken geriye kalan 67 aile ise bedelsiz konut ısrarını bugüne kadar sürdürmeye devam etmektedir. İşin aslı bu aileler adeta depremi fırsata dönüştürmek ve işi yokuşa sürmek amacıyla bilhassa muhalif siyasetin körüklediği sembolik mağdur argümanı olarak kalmaya devam etmektedirler. Bu sembolik argümanla Van’ı gündem yapmaya çalışanlar, hükümetin sosyal sorumsuzluğunu delil olarak kullanmaya çalışmaktadırlar. Oysa AK Parti iktidarı Van’da sosyal sorumluluğunu başarılı bir şekilde en üst düzeyde yerine getirmiştir. Üstüne düşeni yapmıştır. Sayın Feyzioğlu o ailelerin talebini yerine getirilmesini isterken hukuksuz ve adil olmayan bir yolu hukukçu kimliğiyle açmaya çalışmaktadır. Halbuki herkese böyle bir hak doğacağını ve diğer depremzedelere haksızlık yapılacağını bilmesi gerekmektedir. Sayın Feyzioğlu, AK Parti iktidarının Van’a 5 katrilyon 226 trilyon lira harcandığını bilmeyecek kadar cehalete düşse de tekrar kısa bir özetle hatırlatmak gerekirse, ilk günlerde çadır kentler kurularak vatandaşlarımızın her türlü yaşam ihtiyaçları karşılanmış, toplamda 13 adet çadır kent kurulmuş ve 72 bin adet çadır tahsis edilmiştir. Hemen ardından konteyner kentler kurulmuş ve 30 bin adet konteynerde 175 bin vatandaşımıza barınma imkanı sağlanmıştır. Vatandaşlarımızın gıda, ısınma, banyo, sağlık, eğitim ve sosyal ihtiyaçları gibi temel ihtiyaçları karşılanmıştır. Bütün bunlar yapıldığı sırada aynı zamanda Sayın Başbakanımızın ve iktidarımızın Van’ın yaralarını sarma mücadelenin bir parçası olan konut inşasına başlanmış ve 1 yıl gibi kısa bir sürede 17 bin 486 bin kalıcı konut depremzede hak sahiplerine teslim edilmiş ve 2013 yılı itibarı ile toplamda 23 bin 686 adet konut ve 2 bin 387 adet ahır inşa edilmiştir. 6 bin 88 esnafa 368 milyon 241 bin lira faizsiz acil kredi desteği verilmiştir. 7 bin 200 kişiye İŞKUR vasıtasıyla istihdam sağlanmıştır. SGK ve vergiler ertelenmiş ki vergi ertelemesi hala devam etmektedir. Depremde bin 18 derslik yıkılmasına rağmen 3 bine yakın yeni derslik inşa edilmiştir. Ayrıca belediyenin görev alanında olmasına rağmen 15 milyon liraya mal olan şehir içi su şebekeleri yenilenmesinin yanında 150 milyon liraya mal olan 47 kilometrelik yeni içme suyu ishale hattı yapılmıştır. Van ve Erciş merkez yeni bir imar planına kavuşturulmuştur. Bunlar sadece yapılanların bir kısmıdır. Dolayısıyla tümünü yazmaya anlatmaya sayfalar sığmaz. Van halkı neyin ne olduğunu, nelerin yapıldığını gayet iyi bilmektedir. Kimlerin Van üzerinden kirli hesaplar yürüttüğünü ve bu tarihi güzelliklere gölge düşürmeye çalıştıklarını iyi bilmektedir. Baro Başkanı Sayın Feyzioğlu gibi istismarcıların kullandıkları argümanların halk nezdinde hiçbir karşılığı ve tutar yanı yoktur. Türkiye’nin vicdanı olan Van, iktidarın da sosyal sorumluluğunun yüz akı olmuş, rekor düzeyde tarihi başarıları olmuştur. Cübbesiyle boş konuşup, yalan haksız ithamda bulunan Sayın Feyzioğlu’nu kamuoyu huzurunda Van’a davet ediyor ve eğer 3 maymunu oynamayacaksa kendisini bağımsız ve tarafsız bir şekilde yapılanları görmesini teklif ediyorum” dedi.


VATBO BAŞKANI TOPRAK’TAN FEYZİOĞLU’NA TEPKİ

Van Ticaret Borsası Başkanı Selman Toprak, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na tepki göstererek, “Van’a sadece iki defa gelenler deprem döneminde yapılanları görmezden gelerek yanlış açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu açıklama protokol terbiyesine yakışmadığı gibi bizi de üzmüştür. Keşke Feyzioğlu; deprem öncesi, deprem süreci ve deprem sonrası burada olsaydı da buna göre yorumda bulunup konuşsaydı, o zaman bu konuşmanın şekli inanın farklı olurdu” dedi. 
VATBO Başkanı Selman Toprak, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde kürsüye çıkan Feyzioğlu’nun siyasi içerikli hazırlanmış bir konuşma yaptığını vurgulayarak, “Bununla da yetinmeyip orada güya Van’ın selamını götürmüş, orada bir talebi dile getiriyor, ama konuşma içeriğinin tamamı siyasete balans ayarı vermeye dönük, talihsiz açıklamalarla dolu. Ne zaman ki konuşmasına Van’ı kattı ve ilimizle ilgili yanlış bilgiler vermeye başladı, orada işler değişti. Bu konuşma Danıştay’dan dahi tepki aldı. Öncelikle Van ilinde yaşanmış iki acı deprem sonrası adeta hayalet kent görüntüsüne bürünen bu şehir neredeyse komadan çıkarıldı. Son yılların belki de en soğuk ve sert geçen kış mevsiminde olunmasına rağmen devlet tüm imkânlarını seferber ederek büyük hizmetler yaptı. Sayın Başbakan ve kabinesi Van’a kamp kurdu, milletvekilinden valisine, belediye yetkililerinden kurum amirlerine bu ilde kim varsa o zemheri kış günlerinde canını dişine taktı. Kısa bir araştırmayla dönemde yayınlanan haberlere, kamu spotlarına, basın açıklamalarına baksaydılar zannediyorum böyle bir açıklama yapmazlardı. Tamamen yanlı bilgiler ve yanlış yönlendirmeyle yapılmış talihsiz bir açıklama, ayrıca protokol terbiyesine aykırı bir uzunlukta konuşma yapılması da yanlış olan bir diğer konudur. Uzun süren açıklaması devlet teamüllerine aykırı olmakla birlikte konuşma üslubu ile de adeta kendisine müdahale ediliyormuş izlenimi vermesi de düşündürücüdür. Hukukçu kimliği ile siyasi konuşmalar yapmak ve yanlış bilgilerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışmak yerine Sayın Baro Başkanı’nın cübbesini çıkararak siyasete girmesinin daha şık olacağı kanaatindeyim. Deprem döneminde esnafa verilen krediler, iki üç yıldır sürekli ertelenen vergi ve SGK, kamu ve özel banka borçları, otuz bin konteyner, Mevlana evleri, bir yıl içinde tamamlanarak teslim edilen 17 bin 849 konut, köylerde yapılan 6 bin 300 ev ve bin 300 hayvan barınağı ve daha birçok yardım. Feyzioğlu bu yardımlarla ilgili bilgilere çok kolay ulaşabilirdi. Yine 2 bin aileye ayrı ayrı tahsis edilen kiracı konutları, 92 aileye kiraları valilik tarafından ödenen konutlar, yapılan yardımların boyutunu gösteriyor. Van’a sadece devlet değil 76 milyon vatandaş yardımlarıyla hayat verdi, bu konuşma bu açıdan bakıldığında da maalesef üzücüdür. Son olarak Feyzioğlu’nu Van halkından özür dilemeye, Van ile ilgili bir konuda konuşacaksa gerekli ve yeterli bilgiyi doğru ve güvenilir yerlerden almaya davet ediyorum. Kısa bir süre sonra adını güzelliklerle duyuracak Van’ı ve güzel insanlarını kendi siyasi hesapları için daha fazla kullanmamaya davet ediyorum” dedi.

Bakmadan Geçme