Van'da sağlık

Malumunuz ilimizdeki sağlık sorunlarını hepimiz bilmekteyiz. Depremden sonra önlem alınmadan, yerine başka bir şey konulmadan hastane yıkımlarının ardı arkası kesilmedi. Yıkımların bahanesi hazırdı, depreme hasar gördüler, dayanıksızdırlar, halkın sağlığını düşünüyoruz yıkacağız dediler. Söz konusu insan sağlığı olunca hiçbir vicdan sahibi de bu yıkımlara itiraz edemez.  Aslında işin aslı hastanelerin depreme dayanıksızlığı değil. Sorun toplumun ihtiyacını ve geleceği görememekle alakalıydı.               
Birçok hastaneye yıkım kararı çıkartıldı. Bunlardan bir de Yüksek İhtisas Hastanesi. Gel gör ki hastane olduğu gibi duruyor. Hastane hasarlıysa niye yıkılmıyor, sağlamsa neden kullanılmıyor. Hastaneye ihtiyaç mı var, buyurun emrinizde; peki iflas ettiği söylenen özel bir hastane nasıl oluyor da kurtarılıyor? Belki de birileri öyle istedi. Kurtarmak gerekiyordu değimli? Doğum evi hastanesini maşallahı vardı, hastane içerisindeki malzemeler ile beraber hastaneyi kaşla göz arasında yerle bir ettiler. Elde kaldı İpekyolu Devlet Hastanesi.  İki yıl sonra maalesef burada yıktırılacak. Plan, program ilin hastane ihtiyacı göz ardı edildi.  Bahane hazırdı. Söz konusu insan sağlığı olunca akan sular durur.  Kimse sesini çıkarmadı.          
Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği özerk mi, bağımsız mı, bilemiyorum, çünkü kimseleri dinlemiyorlar.  Karar alıyorlar, uyguluyorlar. Hastane kiralıyorlar ama semt polikliniği açmayı nedense akıl etmiyorlar, gerekli görmüyorlar. İlimizde sağlıkta ciddi sıkıntılar var.
Bölgenin en büyük hastanesine gideniniz mutlaka vardır. Ben şahsen babamın rahatsızlığından dolayı haftada iki, üç kez gidiyorum. Hastane boyanıyor.  Hijyenik olsun diye değil, keşke öyle olsaydı. Ama hastane içerisine girdiğinizde özellikle acilde wc ler çalışmıyor, bir haftadan fazladır kapalı,  sedyede yatan hastamı gecenin bir saatinde, poliklinik bölümünde bulunan wc lere götürmüşüm, bu kadarıyla bitse razıyım. Kalp hastası olan hastam, monitöre bağlanacak, en önemli şey elektrot bulunmadı. 
 Geçenlerde hastanede deneyimli bir görevli ile kısa bir sohbet ettim. Kendi anlatımı ile hastanenin durumu içler acısı olduğunu,  yeterli denetim yapılmadığını, günlerdir acil tuvaletinin bozuk olduğunu,  hastaneyi bazen, lağım sularının bastığını ve çekilmez bir kokunun hastaneyi kapladığını belirtti. Söylediklerinin tamamını yazmak istemiyorum. Görevlinin anlattığına göre Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin çocuk bölümünün İpekyolu Devlet Hastanesine, yani başka bir yere taşınmasının böyle kapsamlı bir hastane mantığı açısından başlı başına bir skandal ve sorun olduğunu söyledi. Görevli devlet zarara uğratılıyor, insanlar mağdur ediliyo,  bu hatalar başka ilde olsa yer yerinden oynardı dedi.
İnsanoğlu bu dünyaya ayrılmak için gelmiş bir misafirdir. Sizlerde bu dünyada ve oturduğunuz korlukta birer misafirsiniz. Her haliniz, son haliniz, her bakışınız, son bakış ve her sözünüz sön söz olabilecekse, cennet ve cehennem de varsa, bu güne kadar olanları ders almadığınız için birer musibet ve bu musibetler ile cehenneme girmemenin bir rahmeti olacak.  Bundan sonra değerlendirilmesini rabbim hepinize, hepimize nasip etsin. Unutmayalım, Allah'ın affetmeyeceği tek günah kul hakkıdır.
Sağlıcakla kalın.

 

Bakmadan Geçme