ODABAŞI: DERTLERE DEVA OLMAYA GELDİK

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından Van İl Başkanlığına atanan Semra Odabaşı yönetim kurulu üyeleriyle basınla bir araya geldi. Ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendiren Semra Odabaşı, 'Ülkemizin son yıllardaki gidişatını hepimiz biliyoruz. İnsanların yüzlerine baktığımız zaman mutsuz olduklarının ve tebessümlerinin kaybolduğunun farkındayız. Yükümüz ağır ama dertlere deva olmaya geldik' dedi.

Rıdvan Can

Elit Word Otelde gerçekleşen tanıtım toplantısınaDEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesive 16. Bölge Van Sorumlusu Mehmet Avcı, Van İl Başkanı Semra Odabaşı, Kurucular Kurulu Üyeleri AK Parti Van Eski Milletvekilleri İkram Dinçer, Kerem Altun, Parti Kurucularından Evrim Rızvanoğlu, İl Heyetinden; Fuat Yaşar Atan, Afet KuşmanÖzkaçmaz, Cengiz Erbenzer, Özlem Borazan Tanju, Erkan İrven, Rabia Aslan basınla bir araya geldi.

Tanıtım toplantısında konuşan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve 16. Bölge Van Sorumlusu Mehmet Avcı, 18 bölgede oluşturdukları komisyonlarla 81 il, 922 ilçede teşkilatlanma çalışmalarında şuana kadar 39 il başkanlığı atamaları gerçekleştirdiklerini belirterek, Gevaş İlçesi’nde meydana gelen keşif uçağı kazasında ve Siirt Pervari’deki şehit güvenlik güçlerine rahmet dileyerek sözlerine başladı.Avcı, Türkiye geneli web tabanlı yaklaşık 100 binin üzerinde başvuru aldıklarını söyledi.

“Ülkemiz adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz”

DEVA Partisinin ülkemize ve ilimize hayırlı olmasını dileyen Avcı, “Demokrasinin tüm yurttaşlarının gönlünde aynı zamanda zihninde doğru bir perspektif ile filizlenmesi amacıyla yola çıkmış olan partimizin genel merkez teşkilatlanmasının ardından, il başkanlığı atamaları hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Mayıs ayı itibariyle Türkiye geneli 18 bölgede oluşturmuş olduğumuz komisyonlarımızla 81 il ve 922 ilçede teşkilatlanma çalışmalarımız kapsamında şuana kadar 39 il başkanlığı atamalarını gerçekleştirdik. Şahsımın sorumlu olduğu Van il başkanı ve atamasını genel başkanımız Ali Babacan’ın görevlendirmesiyle 9 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirdik. Gerçekleştirmiş olduğumuz atamalarımızın partimiz ve ülkemiz adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Şuana kadar teşkilatlarımızda görev almak üzere Türkiye geneli 100 binin üzerinde web tabanlı almış olduğumuz başvurularda partimize olan ilginin somut bir örneğini yaşamaktayız. Van ilinde teşkilatlarımızda yer almak üzere 13 Haziran 2020 tarihi itibariyle web tabanlı yapılan bin 127 başvuru, doğrudan talepte bulunan gönüldaşlarımızla birlikte yaklaşık bin 500 civarında başvuru aldık. Telefonla, dijital ve fiziki olarak yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde Van ili dahil toplamda 8 ilden sorumlu olduğumuz 16. Bölge Komisyonumuzun raporu doğrultusunda genel merkezimiz üst kurulunda aday listemizi yaklaşık bir ay önce sunduk. Sunmuş olduğumuz listede özellikle parti tüzüğümüze de uygun bir çalışma metoduyla 4 kadın adayımızın olması yönünde ciddi gayret sarf ettik. Üst kurulda yapılan istişareler doğrultusunda, alışılagelmişin dışında kadın il başkanımızla birlikte kurucu heyet içerisinde 3 kadın adayımızın atamasıyla birlikte bütün kadın adaylarımızın atamaları gerçekleşti. Tabi ki bu süreçte farklı illerdeki komisyonlardaki görevlerine rağmen. Bizlerle birlikte komisyonumuza destek vermekten hiçbir zaman imtina etmeyen. Evrim Rızvanoğlu, Kerem Altun, İkram Dinçer’e komisyonumuz adına ayrıca teşekkür ediyorum” dedi. 

“Yükümüz ağır ama DEVA olmaya geldik”

Ülkenin son zamanlardaki gidişatına değinen DEVA Partisi Van İl Başkanı Semra Odabaşı, “Ülkemizin son yıllardaki gidişatını hepimiz biliyoruz. İnsanların yüzlerine baktığımız zaman mutsuz ve tebessümlerinin kaybolduğunun farkındayız. Elbette ki yükümüz ağır ama DEVA olmaya geldik. Ötekileştirmeden, hiçbir şekilde garipsemeden, kendimiz gibi el ele tutuşarak bir yolda yürümeye geldik. Umarım başarılı oluruz. Umarım umutlarımızı gerçekleştiririz. Yine umarım sonunda hep birlikte refaha kavuşuruz” ifadelerini kullandı.

“Biz hiçbir zaman bölen olmayacağız. Toplumu birleştirmek için yola çıktık”

DEVA Partisi’nin yeni bir vizyonlave konseptle toplumun önüne koyacağı değişim programıyla ana akım bir parti olarak iktidara yürüdüğünü kaydeden Odabaşı, “Türkiye toplumunda sosyokültürel çözülme yaşanıyor. Bunu hepimiz fark ediyoruz. Değerlerimiz aşınıyor. Sosyal değişimin en bariz örneği gençlerimizdir. Gençler mutsuz ve umutsuz. Gençler gelecek için kaygılı ve gençler çıkmaz sokakta. Bir öğretmen olarak, bir anne olarak bunun farkında olmamak mümkün değil. Farkındayız ve onun için buradayız. Çocuklarımıza baktığımızda, eğitim konusunda nitelikli bir eğitim veremediğimizi hepimiz bilmekteyiz. Yeni bir dil yeni bir söylem, bir çağı okumamız lazım. Artık her şey eskisi gibi olmayacak derken elbette ki teknolojinin bir devrim yarattığının hepimiz farkındayız. Problemin kaynağı olan zihniyetin, mevcut problemleri çözmesini mümkün görmüyoruz artık. Ülkemizde hayatın her alanında öncelikle adalette, yargıda, idarede, eğitimde, sağlıkta, istihdamda, geçimde ihtiyaç duyulan barış huzur ve refahın sağlanması ancak istikrarın kalıcı kılınması, kuralların ve kurulların esasta devamlılığı ile sağlanabilir. DEVA Partimiz yepyeni bir vizyonla, yepyeni bir konseptle toplumumuzun önüne koyacağı değişim programıyla ana akım bir parti olarak iktidara yürümektedir. Adalet, özgürlükler ve ekonomi’nin ülkemizin can yakıcı 3 önemli sorunu olduğunu biliyoruz. Bu sorunları çözecek hem niyetimiz var hem de kapasitemiz var. Azimliyiz, birlikte çözeceğimize de inanıyoruz. Hz. Ali derki; ‘Devletin dini adalettir.’ Çünkü devletin var oluş sebebi adalettir. Vatandaşlarımız arasında adalet ve eşitliği sağlamak zorundayız ve elzemdir. Adalet insanları yaşam tarzlarına göre, inançlarına göre, etnik yapısına göre asla ayrıştırmaz. Devlet inanç özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün teminatı olmak zorundadır. Biz hiçbir zaman bölen olmayacağız. Toplumu birleştirmek için yola çıktık. Birleştiren ve buluşturan bir siyasi yapı olacağımızdan emin olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

“Kurumların itibarını koruyacağız”

Bölgemizin ve ilimizin ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici politikalardan yorgun düştüğünü söyleyen Odabaşı, “Bu yorgunluğu hepimiz komşumuzun gözünde de görüyoruz, çocuğumuzun gözünde de görüyoruz, dışarıdaki çalışma hayatımızda da görüyoruz. Bizim oluşturacağımız ekip çok sesli ve farklı kesimlerden gelen insanlardan oluştu. Van’ımızın her kesimini temsil edecek bir ekip kurmaya çalıştık ve başardığımızı düşünüyorum. Tabi bu kadarla kalmayacak ve daha da genişleyeceğiz. İnsan kaynağımız kriterimize gelince, aslında sözünde duran, hepimizin beklediği gibi konuşunca doğru konuşan, halkını aldatmayan, iyi insan olan ve ehliyetli, liyakat sahibi işinde iyi olsun dediğimiz insanlardan istiyoruz. Sorunlar ve kaygılar karşısında bir şey yapılmazsa, eğer susulursa olacaklardan hepimiz ve herkes sorumludur. Biz susmadık, çünkü vicdanımız rahat değil karar verdik çalışıyoruz. Çünkü bizim şuanda beklentimiz kişisel değil, küçük bir ihtiyaç değil, bir ülkenin ihtiyacı, bir ülkenin beklentisi ve bir ülkenin geleceğidir. Birlikte yürüdüğümüz bu yolda önce ekonomide şeffaf olacağız, tutarlı olacağız, öngörülebilir olmak zorundayız. Kurumların itibarını koruyacağız” dedi. 

“Bu memleket, bu topraklar hepimizindir”

Odabaşı son olarak şunları kaydetti; “Kurallara uyacağız ve piyasalara da güven vermek zorundayız. Türkiye içine kapandığı zaman fakirleşir, zayıflar. Oysa Türkiye yüksek enflasyon, düşük büyüme, yüksek işsizlik sarmalına girdi ve bir çıkmazda debeleniyoruz. Yani yapacak çok işimiz var. En önemli sorunlarımızdan biri, özellikle bölgemiz olarak söylüyorum; Kürt Sorunu… Benim komşularım Kürt ve bende bir Türk’üm. Biz küçükken de bu böyleydi. Bizim içimizde böyle bir ayrışmanın olduğunu düşünmüyorum. Bu memleket, bu topraklar hepimizindir. Ne benimdir size vereceğim, nede sizindir bana vereceksiniz. Biz hepimiz buranın sahibiyiz. Biziz yani, biz olmayı öğrenmek zorundayız. Bu yokuşun başka çıkışı yok. Biz olmak zorundayız ve ben Türkiye’nin renklerinin farkındayım. Türkiye’nin renklerini bir gökkuşağına benzetiyorum. Bir gökkuşağı ne kadar renkliyse ben o kadar mutluyum. Bu mutluluğu hepimiz el ele vererek birlikte paylaşmayı hedefliyorum. Ben bu gökkuşağının altında güneşe bakıp gülmek istiyorum, mutlu olmak istiyorum. Kardeşimin ölmesine üzülmek istemiyorum. Biz öteden bugüne kadar yanlış başlamışız, yanlış ilerliyoruz ve yanlış yerdeyiz. Düzeltilebilir mi? Elbette ki biz insanız, hepimiz bu topraklara can verdik. Hepimiz bu topraklarda güldük eğlendik, bayramlar yaptık. Ben çocuklarımın mutlu büyümesini istiyorum. Çocukların gözlerine baktığımda korku değil, geleceğe bakan pırıl pırıl çocukları görmek istiyorum. Eğitimde nitelikistiyorum, çocuklarımızın yüzü gülsün istiyorum. Genç kızlarımızın güzel geleceklere kucak açmasını istiyorum. Yaşlılarımızın hürmet, saygı ve değer görmesini istiyorum. Değerlerimizi kaybetmemek istiyorum.”

 

Bakmadan Geçme