Fakirin hakkı zenginin malı

Yeryüzünde her şeyi yoktan vareden, yaratan Yüce Rabbimiz, tüm evrenin halıkı ve asıl mülk sahibidir. Bizlerin ise sadece bahşedilen bu nimetlerin, malın, mülkün ve sahip olduğumuz varlıkların yalnız ve yalnız ona ait olduğunu bilmemiz ve bunların sahibi değil; bu nimetler başında bekleyen birer bekçi olduğumuzu hiçbir zaman unutmamamız gerekir. Bahşedilen servetlerin sahibinin Allah (c.c) olduğunu ve bunun içerisine  fakirin, düşkünün ve miskinin hakkınıda bırakan Mevlamız, bunları imtihan sırrı gereği bizlere bahşetmiş ve tasarrufumuza sunmuştur. Yüce Allah: "Sadakalar (zekatlar), Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam'a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe/ 60) buyurmaktadır.
İnfak, "Allah rızasını kazanmak amacıyla muhtaç ve yoksul insanlara, Allah uğrunda cihat edenlere, para veya maişet yardımı yapmak, onların geçimini sağlamak, hayır yolunda harcama yapmak" demektir. İşte İslam'ın emrettiği, yapılmasını teşvik ettiği hususlardan biri de tasadduk, yani infaktır.  Herşeyden daha çok sevdiğimiz canımızdan, malımızdan zamanımızdan ve çoluk ve çocuğumuzdan infak edebilmektir. Ayet olarak sadece Kur'an-ı kerimde infak ile birde çok ayetler bulunmaktadır. Ayetlerde geçen infak kelimesi; "infak ederler, Allah'a ödünç verirler, tasadduk edenler, veya infak ederseniz" olarak zikredilmiştir. Bu ayetlerin bir kısmını incelediğimizde infak edenler; ihlaslı olanlar, takva sahipleri, ihsan edenlerle eşdeğer olarak zikredildiğini görürüz. Allah'u Teala şöyle buyurur: "Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar." (Bakara/ 3) "Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Bakara/ 271) "Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükafat da vardır."  (Hadid/ 18) Sağ elimizin verdiğinden sol elimizin haberinin olmayacağı şekilde bir infak, yada hayırda yarışınız gayesi  ile açıktan ve teşvik amaçlı yapılan bir infak; İslam toplumunun bir sosyal ve yardımlaşma dini olduğunu, zengin ile fakir arasında oluşan uçurumu ve düşmanlığı ortadan kaldıracak, aksine kardeşliği, dayanışmayı ve eşitliği yeryüzüne hakim kılacak en büyük mutluluk müessesesidir infak.
- İnfak karşılığı yalnızca Allah'tan beklenen en büyük yatırımdır.
- İnfak zenginin malının içerisinde saklı ve fakirin hakkı olan paydır.
- İnfak fakirlerin umudu, toplumun huzurudur.
- İnfak toplumsal kalkınma ve eşitliğin yegane unsurudur.
- İnfak Allah (c.c) mülkününün yeryüzündeki kullarına tasarruf hakkıdır.
- İnfak ateşe kalkan, servete servet katandır.
"Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever." (Ali-imran/133-134)
Ramazan ayı içerisinde yapılan her ibadetin fazlası ile karşılığını verileceği bu günlerde bu fırsatı değerlendirip özellikle bu ayda zekat, fıtır ve sadakalarımızı fazlasıyla vermeye, Allah yolunda infak etmeye  "Herhangi birinize ölüm gelip de, "Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın." (Münafikun/ 10) ayetinin işaret ettiği o dehşetli ve zor gün gelip çatmadan, iyilerden olmaya, Allah uğrunda harcamaya gayret gösterelim.
Selam ve dua ile...
[email protected]

Bakmadan Geçme