ÇANAKKALE RUHU YÜREĞİMİZDE

Tarihin yeniden yazıldığı mihenk taşlarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 105. Yılı ve Şehitleri Anma Günü bu yıl dünya genelinde yaşanan koronavirüs nedeniyle kutlanamayacak. Van'da 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında Zeve Şehitliğinde çelenk bırakma töreni yapılacak.

Vansesi Haber Merkezi

18 Mart 1918'de Çanakkale cephesinde düşmana karşı var olma mücadelesi veren bir milletin tüm imkânsızlıklara rağmen; istiklali, onuru ve vatanı uğruna nasıl mücadele edebileceğini ve bu uğurda ne tür fedakârlıklara katlanabileceğini bütün dünyaya ispat ettiği şanlı zaferin 105. yıl dönümü dünya genelinde yaşanan korona virüsü nedeniyle kutlanamayacak. Bugün saat 10.30'da 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında sadece Zeve Şehitliğine çelenk bırakma töreni yapılacak.

Önceki gün Van Valiliği tarafından yapılan yazıcılı açıklamada, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinliklerinin korona virüsü nedeniyle iptal edildiği duyurulmuştu.

Van Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Her yıl olduğu gibi bu yılda 18 Mart 2020 Çarşamba günü ilimizde Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü çeşitli etkinliklerle kutlanması planlanmaktaydı. Fakat tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye'de de görülen koronavirüsten dolayı ülke genelinde ve ilimizde Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri İçişleri Bakanlığınca iptal edilmiştir. İlimizde 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında sadece Zeve Şehitliğinde 18 Mart 2020 Çarşamba günü saat 10.30'da çelenk sunma töreni yapılacaktır" denildi.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

I. Dünya Savaşı'nın en kanlı bölümlerinden biri olan, 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebelerinin kazanılmasına "çanakkale zaferi" denir. Çanakkale zaferi, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır. Çanakkalede bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor;

"Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patlamayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu." Olayı görenlerden birinin ifadesine göre "Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti."

Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek "Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini" öğrendiler.

İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlıyordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.

Ben size taarruz emretmiyorum

Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayırın'da, savaştı. Mustafa Kemal'in cephanesi biten kaçmakta olan askerlere; "Süngü tak emrini" verdi. Daha sonra da Mustafa Kemal askerlerine şöyle dedi; Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir" dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.

250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü

Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Arıbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı.

Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti. Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir. Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kaynağı oldu. Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir. Mithat Cemal Kuntay'ın dediği gibi "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır."

 

Bakmadan Geçme