Basit Usule Tabi Mükellefler

Basit Usule Tabi Mükelleflerde Kdv Uygulaması
Götürü Usul olarak uygulama alanı bulan mükellefiyet şekli 4369 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle  "Basit Usul" olarak değiştirilerek kayıt dışı ekonominin sakıncalarını gidermek ve gerçek gelirin tespitine imkan verecek şekilde düzenlenmiştir. Götürü Usul ile Basit Usul arasındaki temel espri ise;  Basit usule tabi olan mükelleflerin defter tutmamakla birlikte, belge düzenleme mecburiyetlerinin bulunması ve basit usule tabi olan mükelleflerin belge düzenlemek zorunda olmaları, götürü usuldeki mükelleflerden farklı olarak beyanname vermeleri olarak izah edilebilir. 4369 Sayılı yasa ile Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK)'nun 38. maddesi yürürlükten kaldırılarak götürü usulde vergileme uygulamasına son verilmiştir. Fakat KDVK bakımından basit usulde vergilendirilen mükellefler için ayrı bir düzenleme yapılmadığı için, Gelir Vergisi Kanunu'na göre basit usulde vergilendirilen bu mükellefler, Katma Değer Vergisi açısından gerçek usulde vergilendirilen mükellef olarak mütalaa edilmişlerdir. Bilindiği üzere Basit Usule tabi vergi mükelleflerinin defter tutma zorunlulukları da bulunmamaktadır.
4842 Sayılı yasa ile basit usule tabi olan mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler genel olarak Katma Değer Vergisinden istisna edilmiştir. Ancak bu konuda özellik içeren bazı durumlar söz konusudur. Buna göre basit usulde vergilendirilen mükellefler, yaptıkları işlemler üzerinden KDV hesaplamayacakları gibi bu işlemler dolayısıyla tanzim edecekleri belgelerde KDV'yi göstermeyecek ve "KDV dahildir"  veya aynı anlamı içerecek başka bir ifadeye yer vermeyecek olmalarıdır. Tanzim olunacak belgelerde bulunan KDV sütunu, mükellefler tarafından üzeri çizilmek suretiyle kullanım dışı bırakılmaktadır. 5362 sayılı yasa ile yetkilendirilen Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu tarafından basımı yapılan fatura ve perakende satış fişlerinin üzerindeki bu sütun, 4842 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile kaldırılmıştır. Ancak basit usule tabi mükellefler tarafından teslim edilen mal ve hizmetler dolayısıyla KDV hesaplanması, "KDV dahildir" ibaresi bulunan fatura ve perakende satış fişleri nedeniyle KDV beyannamesi verilmesi zorunlu olacaktır.
Basit usule tabi vergi mükelleflerinin satın aldıkları mal ve hizmet bedelleri üzerinden satıcıya ödedikleri KDV tutarları KDVK'nun 30. maddesine göre indirim konusu yapılamayacak, aynı yasanın 58. maddesine göre gelir vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir. Ayrıca bu işlemler dolayısıyla KDV iadesi de söz konusu olmayacaktır.
Basit usule tabi vergi mükellefleri tarafından KDV hesaplanması söz konusu olduğu veya yukarıda ifade edildiği durumlarda istisna halinin bozulduğu hallerde KDV beyannamesinin tanzim edilerek bağlı bulunulan vergi dairesi müdürlüğüne KDV hesaplanan dönemi takip eden ayın 24.günü akşamına kadar beyan ve 26.günü akşamına kadar, Hesaplanan KDV tutarının ödenmesi gerekmektedir.Basit Usul'e tabi olan mükellefler bakımından her ay KDV beyannamesi verilme mecburiyeti 01/07/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4842 sayılı yasa ile sona erdirilmiş ve KDVK'nun 17/4-a maddesi ile KDV'den yukarıda ifade edilen şartlar dahilinde istisna edilmiştir.Dolayısıyla bu mükelleflerin KDV hesaplanmayan dönemler için KDV beyannamesi verme yükümlülükleri bulunmamaktadır.Basit Usule tabi vergi mükelleflerinin KDV istisnası uygulaması bakımından uyacakları esaslar 88 seri numaralı KDVK Genel Tebliğinde ayrıntılı olarak izah edilmiştir.Keza bu mükelleflere ait KDV  ve yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi kağıt ortamında  veya mükellefin rızaen istemesi halinde elektronik ortamda da verilebilmektedir.Elektronik ortamda gönderilecek beyannamelerle ilgili düzenleme 340 ve 346 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 15 numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
vanhaber, van, haber, van haber

Bakmadan Geçme