Ekonomik Görünüm

Ekonomik Görünüm
Küresel  Büyüme 2013
Büyüme Oranları(%)
2011 2012 2013  2014 2015
Reel GSYİH
Dünya 2,8 2,3   2,2  3,0 3,3
Yüksek Gelirli  Ülkeler 1,7 1,3   1,2 2,0  2,3
Euro Bölgesi 2,8  2,3 2,2 3,0 3,3
Japonya -0,5 2,0   1,4 1,4 1,3
Amerika 1,8 2,2   2,0 2,8 3,0
Gelişen Ülkeler 6,0 5,0   5,1 5,6 5,7
Doğu  Asya ve Pasifik  8,3 7,5   7,3 7,5 7,5
Avrupa  ve Orta Asya  5,7 2,7   2,8 3,8 4,2
Latin Amerika ve Karayipler 4,4 3,0   3,3 3,9 3,8
Orta  Doğu ve K. Afrika -2,2 3,5   2,5 3,5 4,2
Güney Asya  7,3 4,8   5,2 6,0 6,4
Sahra Altı  Afrikası  4,7 4,4   4,9 5,2 5,4
Kaynak:Dünya Bankası
2008 Krizinin etkileri hala geçmedi.Dünya ekonomisi hala çok kırılgan ve iyleşme belirtileri görünse de sinyallar çok kuvvetli değil.Dünya Bankasının son raporu da bunu teyit ediyor.
Dünya ekonomisi iniş çıkışların daha az olduğu bir evreye giriyor.Gelişmiş ülkelerde her ne kadar iyleşme belirtileri artsa ve riskler azalsa da büyüme hala yetersiz görünüyor.Özellikle Avrupadaki yüksek işsizlik oranları ürkütücü boyutlarda; son verilere göre Euro Bölgesi ülkelerindeki işsizlik oranı  da rekor seviyeye ulaştı.İşsizlik Yunanistan'da  % 27'ye ulaşmış durumda ve İspanya'da ise % 25' lerde;bu oranlar sosyal patlamalar için yeterlidir. Son verilere göre Yunanistan ve İspanya'da her dört kişiden biri artık işsiz .
Avrupa önde olmak üzere gelişen  ülkelerdeki zayıf tüketici ve üretici güven endeksleri ve mali konsolidasyon söylentileri büyümeye olumsuz etki yapıyor.
Gelişen ülkelerde ise büyüme daha görünür olacak  fakat 2008 öncesi en iyi duruma ulaşması için henüz çok erken.Bu ülkelerde büyüme taban buluyor fakat bu ülkelerdeki gelişmeler kendi içlerinde bir bütünlük arz etmiyor.Bu da gelişen ülkeler için bir genelleme yapmayı oldukça zorlaştırıyor.Genel olarak  finansal piyasalarda 2012 yılından bu yana bir iyleşme görünse de reel piyasalarda  belirsizlik hala  devam ediyor.Bu anlamda Avrupa'da Amerika'ya göre sıkıntılar daha görünür vaziyette.Gelişen ülkeler için ise şimdilik söyleyebileceğimiz 2008 Krizinin etkilerinin ortadan kalktığıdır ama kısa vadede de bu ülkelerin ek büyüme için yeterli kapasiteye ulaşamadıklarını görüyoruz.Başka bir deyişle arz yönlü sıkıntılardan(en başta arz yönlü yapısal reform eksiklikleri) dolayı bir çok gelişen ülke kriz öncesi üretim ve büyüme kapasitilerine bir türlü ulaşamıyorlar.Gelişen ülkelerin önemini şöyle açıklamaya çalışalım : Amerika kökenli bir finans şirketinin(BCG) yaptığı araştırmaya göre önümüzdeki beş yıl boyunca, global servet büyümesinin yaklaşık yüzde 70'inin 'yeni dünya' olarak tanımlanan gelişen  ülkelerden kaynaklanacağı belirtiliyor.Bu da bizim bu ülkelere niye daha çok bakmamız gerektiğinin basitçe bir  izahıdır.
Dünya ekonomisinde genel olarak gelişme ve büyüme devam ederken yeni riskler de ortaya çıkmakta.Bu durum yeni bir kriz olmaz diyenleri de haksız çıkarıyor.Krizden çıkma aşamasında yeni bir krizin olmayacağını da kimse iddia edemez.
Türkiye açısından bakarsak dış ticaret açığındaki büyüme Türkiye'nin hala en büyük problemi olarak görünmekte.Geçtiğimiz haftalarda Cumhuriyet tarihinin en kötü ikinci  ayını gördük. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2013 yılı Nisan ayında, 2012 yılının aynı ayına göre %0,9 azalarak 12. 520 milyon dolar, ithalat %18,4 artarak 22 .824 milyon dolar olarak gerçekleşti.İhracatın ithalatı karşılama oranı 2012 Nisan ayında %65,5 iken, 2013 Nisan ayında %54,9'a geriledi.Nisan ayında dış ticaret açığı %55,1 artarak 6 643 milyon dolardan 10 .304 milyon dolara çıktı.Türkiye'nin Nisan ayı dış ticaret açığı Cumhuriyet tarihinin en kötü ikinci ayı oldu.Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en yüksek dış ticaret açığı 10,4 milyar dolarla Eylül 2011'de gelmişti.Türkiye ekonomisinin en büyük problemi  dış ticaret açığı ve Türkiye bu açığını  sıcak para ve doğrudan sernaye yatırımları  ile kapatmaya çalışıyor.Son dönemde gündeme gelen ''faiz lobisi'' tartışmaları da bu açıdan önem arz ediyor.
Veriler geldikçe Dünya ve Türkiye ekonomisini izlemeye ve yazmaya devam edeceğiz.   vanhaber, van, haber, van haber emre gülaç, ekonomik değişim, türkiye

Bakmadan Geçme