Yunus Türkoğlu

Sabah Namazına Camiye gel!

Yunus Türkoğlu

Sabah namazında camideydim, sen yoktun! Yer ayırmıştım ön saf imam arkasında, sen yoktun! Sağında-solunda müminler olacak, melekler zabıt tutacak, ismin listeye yazılacaktı sen yoktun! Sabah evden çıkıp camiye doğru yürürken melekler şahit, kuşlar şahit, ağaçlar, yollar şahit, ay ve yıldızlar şahit… “Her bir adımında küçük günahların silinecek, diğerinde ise sevaplar yazılacaktı!” Her şeyden önemlisi Rabbi’nin rızasını kazanacaktın, fakat sen yoktun! Orda olmanı ne çok isterdim! Ganimet sofraları kuruldu kaldırıldı sen yoktun. Neler kaçırdın neler!..

Seninle uğraşıp duran şeytana mağlup olmamak için sabah namazına camiye gel. “Kır gönlünün zincirini;” sesler-avazlar dinmişken, gece ufuktan silinmeden, yıldızlar yere inmeden, hadi sükût vaktidir sabah namazına camiye gel! Kuşlar cıvıldaşıyor, horozlar ötüyor, “saba” makamında ezanlar okunuyor“… Sokaklar ıssız, tenha, şafak sökmeden, gün ışımadan camiye gel! Bir daha, bir daha, bir daha; ömrün son anına kadar sabah namazı için camiye gel…

Nefsinin ayak diremesine aldırış etme! Kalk sıcak yatağından, keyfini boz! Dalıp gittiğin dünya işlerinden sıyrıl… Uykuyu kabre bırak ve seher vaktinin keyfini çıkar! İçindeki sıkıntıyı, stresi at bir kenara ve sonsuz huzuru bulmak için sabah camiye gel… “Seher vakti çaldım yârin kapısını!” de huşu içinde ihlâs ile namazını kıl ve sonra kaldır ellerini dergâhı ilahiye istiğfar ile gözyaşıyla iste iste iste… Meleklerin kanadında gel, meleklerin kanadında dön…

Sabah namazına gelmekle sabır, azim, disiplin kazanacak ve hayatın imtihanları karşısında mağlup olmayacaksın. “Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin…” (Bakara,46) “Ey müminler! (İbadetlerin meşakkatlerine) sabredin…” (Al-i İmran,200 ) Sabah namazına gitmek kolay değildir, meşakkatlidir. Van’da termometreler -20’leri gösterince, dışarıda diz boyu kar varsa, sabah namazı için camiye gitmek; sabır ister, gayret ister, sevda ister, aşk ister… Bu da sende var, biliyorum…

 “Sabah namazını kılan Allah’ın himayesindedir!” (Hadis-i Şerif) Daha ne istersin söyle? Seherler günün en bereketli ve feyizli vakitleridir. Seher vaktini ibadetle ihya eden güne bereketle başlar, maddi ve manevi rızıklardan payına düşeni alır. Fani olan hayatımızın gerçek zenginliği ve manası sabah namazını camide kılabilmektir. Sabah camide cemaat halindeki saflarla eda edilen namaz en güzel içtimai manzaradır… Kaçırma, bu manzarada seninde olmanı isterim…

Ömür ağacından her mevsim renk renk yapraklar dökülüyor, zamana gem vuramazsın saatler eriyor... Camiye gelmek için ölümü bekleme, tabuta koyulmayı, omuzlarda gelmeyi bekleme! Hayattayken gel, koşarak gel, canı gönülden isteyerek gel… Minarelerden yükselen ilahi davete kulak verip bu sabah hayat defterini camide namazla açmaya gel…

Salahattin-i Eyyübi Cuma hutbesi veriyordu. Cemaatten bir genç;” Kudüs işgal altında, sen hutbe veriyorsun!” diye seslendi. Cevap vermemişti. Ertesi gün sabah namazında “-O genç burada mı, onu bulun!” diye emretmişti. Baktılar lakin yoktu. Evet, sabah namazlarında camilerin Cuma namazı gibi dolması gerektiğini düşünüyordu! Hem manevi hem askeri yönden seferberlik başlatmıştı… Bu gayretli çalışmalar altı yılı aşkın bir zaman sonra semeresini vermeye başlamıştı. Artık sabah namazlarında camiler tıklım tıklımdı. Sefer emrini vermiş ve ümmet zafere ulaşmıştı… Ya bizler ne zaman dolduracağız camileri?..

I Stand Wıth Palestine…

Yurtiçi ve yurtdışı geziler yapıyorsun, evden işine gitmek için nice semtler aşıyorsun fakat evinin veya işyerinin karşısındaki camiye gidemiyorsun! Ve yaşadığın gibi inanmaya başlıyorsun… ”Seni camiye götürmeyen imanın cennete nasıl götürecek?..”

Sabah namazı vakti çıktıktan sonra pişman olmanın hiçbir fayda vermeyeceğini düşünerek vaktin kıymetini bil… Sabah ezanı okunurken uyan, hanım kardeşlerim evlerinde namazlarını kılarken sen camiye gel. Seher vaktinde yayılan kuş seslerini dinle, gönlüne güneş doğsun ve sevdanın erguvani mevsimini doya doya yaşa…

Görme özürlü sahabe Abdullah Ümmi Mektum (ra), sabah namazları için evinden camiye gelmeye zorlanıyordu. Yine bir sabah camiye gelmişti. Ey Allah’ın Rasulü (sallalahu aleyhi ve sellem) “-Sabah namazına gelmek benim için zor oluyor. Çöl ortamı, vahşi hayvanlar, yağmurlu havalarda akan dereler bana güçlük veriyor!” “-Sabah namazlarımı evimde kılsam olur mu? diye sorunca Peygamber Efendimiz;”-Hayır camiye gel!” diye buyurdular…

Namaz sonrası sohbette Peygamber Efendimiz; (sallalahu aleyhi ve sellem) ”Sabah namazının iki rekât sünneti dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” diye buyurdular…

Ramazanı şerifiniz mübarek olsun…

Yazarın Diğer Yazıları