Yunus Türkoğlu

Kudüs Fatihi Salahaddin-i Eyyubi (2)

Yunus Türkoğlu

Bu sırada Selçuklu atabeyi vefat etmiş ve Suriye’de iç karışıklıklar başlamıştı. Kudüs’ü ellerinde tutan haçlılar bundan yararlanarak Humus’u kuşatmışlardı. Salahaddin Eyyubi Humus önlerine geldiği sırada haçlılar şehri ele geçirmişlerdi. 

Salahaddin Eyyubi, bölgedeki düzensiz kuvvetleri birleştirerek disiplin altına aldı ve askeri güç dengesini kendi lehine çevirdi. Onun cihad gayretini gören Abbasi Halifesi. 1175’te saltanatını tasdik etti. Bundan sonra Salahaddin, halk arasında yayılmak isteyen din dışı fırkalarla mücadele ederek ehl-i sünnet itikadını yerleştirdi. Kuvvetli bir idare kurunca haçlılara karşı Filistin Seferi’ne çıktı. Yaptığı askeri harekâtlarla pek çok haçlı reisini esir aldı. Adım adım bölge kalelerini zapetti.  

Salahaddin Eyyubi, Ortadoğu’dan haçlıları söküp atmak için 1180’de büyük bir faaliyet içine girdi. Mısır‘dan ve Suriye’den de asker toplamaya başladı. 

1186’ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki bütün Müslüman topluluklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye çalıştı. Bu arada Müslümanların maddi ve manevi açıdan güçlenmelerine büyük katkı sağladı. Bundan sonra var gücüyle, Latin haçlı krallıklarına karşı cihada yöneldi.

Haçlılar büyük bir ordu topladılar. Salahaddin Eyyubi, 1187’de Taberiye şehrini fethetti. Hattin’e gelen haçlıları büyük bir bozguna uğrattı.

Nihayet Salahaddin Eyyubi, Birinci Haçlı Seferi’nden beri haçlıların işgali altında tutulan Kudüs şehrine doğru yola çıktı. Şehrin muhasarasında mancınık gibi savaş teknolojileri kullandı. Haçlılar 1187 Ekim’inde teslim olmaya mecbur kaldı.

Bu askeri seferler sırasında yalnızca birkaç gün içinde 52 şehri fethetti ve 20 Eylül 1187’de Kudüs’ü kuşattı. Miraç mucizesinin yıl dönümü olan 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs fethedildi.

 Salahaddin-i Eyyubi, Kudüs şehrini teslim alınca; Haçlıların yaptığı gibi katliam yapmadı. Zengin haçlıları kurtuluş akçesiyle serbest bırakıp, fakirlerini affetti! Kudüs’te kalmak isteyenlere de, cizye ödemek şartıyla müsaade etti. Haçlı kral ve ileri gelenlerin çoğunu esir aldı. Yıllardan beri Müslümanlara zulmeden haçlı kumandanları cezalandırdı.

Kudüs’ün 88 yıl sonra tekrar Müslümanların eline geçmesi İslam âlemini çok sevindirdi. Fethin ardından Kübbetü’s Sahra’daki haç indirildi ve 88 yıl okunmayan Ezan-ı Muhammedi yeniden Kudüs semalarında yankılanmaya başladı.

Selahddin Eyyubi, haçlılarca tahrip edilen Mescid-i Aksa’yı kendi elleriyle süpürdü, gül yağı katılmış sularla yıkadı. Yıkılan şehri yeniden imar etmeye başladı. Haçlı katliamının izlerini silmeye çalıştı.

Kısa hayatına uzun ve faziletli faaliyetler sığdırarak insanlığın yüz akı olan Salahaddini Eyyubi; her bakımdan fazilet timsali olan müstesna büyüklerden birisiydi. Yalnızca başarılı bir kumandan değil, ayanı zamanda örnek bir devlet adamı olan Salahaddin Eyyubi; ilmin ve âlimlerin, sanatın ve sanatkârların koruyucusuydu. Ve düşmanına bile şefkatle davranacak kadar gönül ehliydi.

Salahaddin-i Eyyubi, gerek Mısır’da gerek idaresi altındaki diğer yerlerde Müslümanların zühdden, ibadetten uzaklaştıklarına şahit oluyordu. Ve bu manzara karşısında bölgenin yeniden ihyası, halkını düştüğü yanlışlardan kurtarmak için Mısır’ı medrese ve dergahlarla donattı. Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın yanı başındaki Saint Anna Kilisesi’ni medrese yapmış, yanındaki patrik evini ise sufiler için dergaha çevirmişti.

Hemen hemen bütün ömrü cihad meydanlarında geçen, Orta Doğu’dan haçlıları söküp atan ve İslam dünyasının kudretini bütün Avrupa’ya gösteren Mücahid Sultan ilk defa gideceği hac yolunda Şam’da vefat etti.   

Rabbim, bizleri şefaatine nail etsin. Ümmetin başına yeniden Salahaddin-i Eyyubilerin geçmesini ve Mescid-i Aksa’nın tekrardan hürriyetine kavuşmasını nasip etsin.  
Amin… 
 

Yazarın Diğer Yazıları