Hasşehirde kış var…
Yunus Türkoğlu
Van’da soğuk bir kış var, zemheri kapıda,
Kar yağışı kesintisiz devam ediyor.
Hazreti Ömer Camii karlar altında,
Minareler masum bir geline benziyor;
Sıhke Caddesi karlı, Hasşehirde kış var…
Şubat, soğuğunu kırbaç gibi sallıyor,
Kuşlar saçakların altına sığınıyor.
Yağan kar damarlara sevda akıtıyor,
Şehrin sırtına kardan halı seriliyor;
Erek Dağı dumanlı, Hasşehirde kış var…
Toprakkale süslenir, kar yağar kırlara,
Eser rüzgârlar, yayılır kurt-kuş sesleri.
Zamanıdır kızakları çıkarın yollara,
Çatak’ta seyreyle buz tutmuş dereleri;
Kar yağar lapa lapa, Hasşehirde kış var…
Maşınga yanarken, bıhırı tüterken gel!
Toprak damları beraber süpürelim, gel!
Murtuğa yapıldı, çaylar soğumadan gel!
Kış bitmeden, karlar erimeden hemen gel!
Eşinle dostunla gel, Hasşehirde kış var…
Lacivert gökler açılır küllenen pustan,
Yıldızlar dolanırken, süslenir asuman.
Artos yamacında karlar içinde Vestan,
Engil suyu süzülüp akarken şaduman;
Gürpınar kar altında, Hasşehirde kış var…
Hüzmeler süzülür, geceyi sevda sarar,
Dalgalar yorgun, yakamozlar sükûnette.
Rüzgâr nağmesini Süphan Dağı’na asar,
Zemheri soğuğu birikir taş dibekte;
Annem hedik pişirir, Hasşehirde kış var…
Nurdan mağrip inerken Van semalarına,
Vangölü’nün üstünü kaplar kızıl perde.
Sanki hüzün usulca çöker dağlarına,
Kar taneleri uçuşur gökte ve yerde;
Yollar kapandı kardan, Hasşehirde kış var…
