Yalçın Ünver

Kibele, kadınlarımız ve Kapadokya

Yalçın Ünver

Dün İzmir'de şair, yazar ve Vanlı Nuran Benli'nin kaleme aldığı (Kadına Dair) tek kişilik tiyatroyu seyrettiğimde yazı orada kafamda çoktan bitmişti.

Yani her şey aşağıya şimdi olduğu gibi yazıya döküldü.

***

Yine içimizi acıtan ve artık bu son olsun diyeceğim bir kadın cinayeti daha Bayburt ta üstelik bir hastanede.

Nereden başlasam hep biraz yarım kalıyor, zira beynim çok meşgul ve rahatsız ediyor bu saatlerde.

Yani yazmasam olmuyor, işte o satırlar bu gün benimle ve sizlerle ve Vansesi gazetesinde.

Şöyle zaman tünelinde tersine doğru yürüdüğümde aklıma Anadolu'nun ilk kadın tanrıçası Kibele geliyor.

Yani, etimelojik anlamda irdelediğimizde Kâbe'nin Kibele' den türediğini de görebiliriz.

O memeleri dizine değen, toprak gibi her mevsim yeşeren, doğuran ve doyuran.

Ve daha sonra cenneti ayağına taşıdığımız kadınlarımıza ne oldu? Bilen var mı?

Onlar şimdi kesmeyi beceremediğimiz kurbanlar yerine mi geçti bunları dikkate alanlar var mı?

Koç kurban ettiğimiz bu coğrafyada ne hazindir ki; erkek yerine kadını kurban etmeyi adet ve gündelik haline getirdik, bunlara ağlayan, düşünen, çare arayan yetkili kaldı mı?

İşte bunlar son yıllarımızda bacımız, anamız ve avradımız oldu, onları da kestik, biçtik, boğazladığımız da sağır sultanlardan duyup ta ezilen oldu mu?

***

İşte cani ruhlu insanların işledikleri akıl almaz cinayetleri okudukça aklıma o sefaletini düşünsel saltanatına dönüştüren Neyzen Tevfik geliyor.

Ve bu günün insanlarına 90 yıl öncesinden şunları söylüyor;

" İnsanın dünyadaki hizmeti en az hayvan kadar olmalıdır.

Hayvan medeniyetin belli başlı vasıtalarından biridir. Keşke birçok insan hayvan olabilse"

Ve daha sonra aklıma gelen Nazım'ın dediği gibi bir kısrak gibi Anadolu ya uzanan atlarımız.

Bize ülkeler fethettiren atlar.

Yani bu toprakların bir bölümü Güzel atlar ülkesi olurken ve adını da (Kapadokya ) koyarken, kadınlarımızı bir at kadar değerli görmeyip nasıl unuturuz?

Nasıl yok sayarız?

Ve bir Kırgız atasözü derki,

"Ata bindiğinde Tanrıyı, attan indiğinde atı unutma!" gerçeğinden yola çıkarak;

Bizler SİLAHI, BIÇAĞI NE ZAMANDAN BERİ AT ve ARVADIMIZDAN değerli bilip onları geleceğimizin garantisi olarak gören yazılarımızla elbette Vansesi Gazetesinde olacağız.

Yazarın Diğer Yazıları