Şahin Akçap

Otuz beş yıldızlı otel!

Şahin Akçap

Yok etmeyi ne de çok seviyor insan denen yaratık!

Yapmak yerine yıkmak…

Var etmek yerine yok etmek…

Düzeltmek yerine bozmak…

Onarmak yerine kırmak!

Şiddet denen o ilkel duygu hep vardı hep olacak ve olmaya devam ediyor.

Sosyal medyada 1993 yılında Sivas’ın Madımak Otelinde yakılan onlarca can için yorumlar yazılmış. Bana göre en anlamlı ve düşündürücü, vurucu yorum:

“Dünyanın otuz beş yıldızlı tek oteli Madımak.” Sözünün klişeleşmiş haliydi.

Otuz beş can… Dile kolay otuz beş can 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta çıra gibi yakıldı!

İçlerinde sanatçılar, yazarlar, halk dansları icra eden gençler vardı.

Peki, kim yok etti?

Hani failleri?

Devlet denen gücün pençeleri yalnızca baklava çalan çocukların yakasına sarılmak mı?

“Aziz Nesin ve arkadaşları ortamı gerdi, halkı tahrik etti!” Söylemi ne kadar ciddiye alınacak bir söz ki! Bu bahane, eli ateşli zebanilerin üzerini örtmekten öteye geçemiyor.

Bu ülkede; yakanın, yıkanın, vuranın, çalıp çırpanın, vurguncunun yaptığının yanına kâr kaldığını görüyoruz. Tek suçları halkın geleneklerini, kültürünü yaşatmaya çalışanların da yok edildiğine tanıklık ediyoruz.

Susmak, seyretmekse kabullenmek oluyor ki bedelini bütün bir halk olarak her süreçte ödemeye devam ediyoruz. Ne kadar:

 “Sayılmayız parmak ilen, kırılmayız kırmak ilen!” Desek de; zalimler, ölüm tırpanlarını savurmaya, kibritlerini çakıp durmaya devam ediyor.

Her şeye rağmen bu acılı halk kıyılanlarını unutmuyor… Tıpkı Madımak’ta yakılan otuz beş can gibi… Onları yıldızlaştırmaya, yüreğinde kapanmayan bir yara olarak taşımaya devam ediyor.

Ve tarih bir kez daha evlatlarının hesabını sormayan halkların matem tutmaktan gayri bir şey yapamayacaklarını kara bir mizah gibi yazmaya devam ediyor…

Yazarın Diğer Yazıları