Şahin Akçap

Kumrular

Şahin Akçap

Hafta sonunu evimizin son fırtınalarda haşat olmuş panjurlarını tamir ettirerek geçirdim.

Kopan iplerinin makaralarını yenilerken İbrahim ustanın bir an olsun yanından ayrılmadım. Ayrılmadım çünkü balkonlarımızın panjurları üzerine yuva yapan kumruların yuvasına zarar vermemesi için etrafında fır dönüp durdum:

—Aman ha! Sakın yuvalara zarar gelmesin! Dedikçe usta:

“Rahat ol hocam zarar vermeyeceğim.” Diye sakinleştirmeye çalıştı.

Minik yuvalarını çerden çöpten yapan kumrulardan biri karşı apartmanın penceresinin köşesine tünemiş olup biteni izliyordu.

Yuvaları usulca alıp kenara bırakan usta işi bitince tekrar aynı titizlikle yerlerine koyuyordu.

Önceden kumrularla ilgili bilgim vardı. Gözlemlerimle de o bilgilerin doğru olduğunu kavramıştım. Hiçbir kumru bir diğer kumrunun yuvasına yuva yapmıyordu. Eş gezen kumrulardan biri yaşamını kaybettiğinde diğeri bir süre tek başına kalıyor sonra da kahrından ölüyordu.

İbrahim usta işini bitirip gittikten sonra balkonu gözlemeye başladım. Hani bir gelseler ve yuvalarına, yumurtalarının üzerine tüneseler rahat bir nefes alacaktım.

O gün ve akşamı kumrular gelmedi. Ertesi günde gelmediler. Etrafı kolaçan edip başka bir yere mi yuvalandılar diye bakıp durdum ama yoktular.

Kumrular dokunulmuş yuvalarını terki diyar etmişlerdi.

Kahroldum. Ve karar verdim… Balkondaki panjurların tekmilini söküp ya balkonu çırılçıplak bırakacağım ya da bir başka yönteme başvurup kanatlı dostlarımı yuvalarından etmeyeceğim.

Kuş yuvası bu deyip geçmeyin. Onların nasıl emek verip yuvalarını ördüklerine tanıklık ettiğinizde insanlardan hiç de ayrı yanları olmadıklarını göreceksiniz. Gagalarında, incecikten ayaklarında taşıyıp getirdikleri çöplerden öylesine ustaca yuvalar örüyorlar ki her biri birer mimar, birer yapı ustası sanki…

Kumruları ibret almayan nice insan, zalimleşen yaşam kavgası yüzünden ya da hırs ve ihtiraslarından bir çırpıda yuvalarını yıkmaktan geri durmuyorlar.

İyi karar veremeyiş…Birbirini ruhsal anlamda tanıyamamış… Evlilik kurumunu evcilik oyunu gibi düşünmüş… Hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiş gençlerimiz birlikteliğe sadece cinsellik olarak baktıklarında elbette ki sonuç hüsranla noktalanıyor.

Bugün çözülmüş aile bağları yüzünden yalnızlığa itilmiş nice çocuklar ve gençler paramparça hayatların mutsuz bireyleri olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Adına özgür yaşam kılıfı uyduran bencil ana ve babaların vurdumduymazlığı madde bağımlısı çocukların ve gençlerin sayısını her gün biraz daha çoğaltıyor.

İçinde sevgi ve saygı olmayan beraberlikleri yeni yetişen kuşaklara aile olarak sunan kara düzenin çarkı dönmeye devam ederken, beraberinde acıları ve mutsuzlukları sürüklemeye devam ediyor.

Kumrular… Onları örnek almak bile nice çatırdayan yuvaların kurtuluşu için bir adım olabilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları