Mustafa M. Atilla

Anlamak

Mustafa M. Atilla

Yazdık çizdik !

İnsan ve zihinsel portföyüne dair her şeyi

yazdık,anlattık..,eleştirdik

övgüler yağdırdık,

yerdik.

Aldık başımızın üzerine koyduk,anlamaya

çalıştık,yere vurduk,hasar verdik.

Çay söyledik içirdik,yemeğe kal dedik.

 

Güleryüz gösterdik,sitemle karışık,ucundan,

ucundan laf sokuşturduk.

Kırdık geçirdik,küfürlere boğduk,konuşmadık,

oluruna bıraktık,söyleşide bulunduk,fikirlerde

orta yolu bulmaya çalıştık.

Yani!

ortamı ılıştırmak için gayret gösterdik.Sevdik,

saydık,kıymet verdik, öyle ki tarumar olmuş

aklımıza beklemede kal dedik,frenledik.

Yükselttikçe yükselttik,berhudar ol dedik.

 

Akılsızlar dedik,cehalet yaftası vurduk,sen

ne anlarsın dedik,hep biz biliriz dedik,bizim

doğrumuz her zaman doğrudur dedik,ters

tepki oluşturduk,

Arıza kaydettik.

Çözümler ararken,zamanı tükkettik,Doğruyu,

eğriyi,entrikayı bir birine karıştırdık.

Su yüzüne çıkmaya çalışıp,kendimizi

bilirkişi ilan ettik.

 

Kimimiz de;..

 

Eskiden ne vardı,bak

şimdiye dedik.göremedik,anlayamadık,

geçmişi yerle bir ettik,gösterilen yere

odaklanıp doğruyla eğriyi ayırt edemedik.

Eğriye odaklanıp,hakkı hakka teslim etmedik.

İnandık,inandırıldık,şükürleri karıştırdık,

ufak yemlemeleri üç öğün yemek sandık,ufkumuzu

kıstık,nankörlük etmeyin dedik,çağın getirisini

kendimize mal ettik.Ay dedeyi kendimize

gülümsettik.inancı iplere bağladık,tutun

dedik.okuyup anlamak yerine sadece okumayı tercih ettik,dini güzel okuma zannettik,Kurtuluş için araya sürmeli kalifiye elemanları soktuk,filtreliye medik,emineller zannettik,fiyaskonun danıskasını oluşturduk.

 

Yaptık:...yapılabilecek her şeyi, yaptık ama hiç

birimiz birbirimizi anlayamadık.

 

Neyi anlayamadık?..

‘’Karşımızda ki kişinin veya kişilerin bakış

açısını anlamak için,

kendimizi

onun yerine koymamız gerektiğini anlayamadık.

 

Anlayabilseydik,

eğer,Her şey değişir,din,siyaset,ekonomi girdabında bizleri evirip çevirip yuvarlayamazlardı.

İşin gerçeği,

Ülkenin toplumsal yapısı;..kökeni, kültürel düşünceleri yapısı,inançları,kazançları,gelenekleri,

yaşam tarzları, yeme içme,vs,...saya bildiğimiz her şey;

doğu ve batı etkisiyle farklı şekillenmiş,adınada zenginliğimiz denmiş ise,bu farklılıklar da ortada dururken

aynı pencereden bakmayı insanımızdan

beklemek, bilhassa hakaretler,küçümsemeler,havada uçuşurken çok zor görünüyor.

Fakat bir gün,

Ayrıştırmayı,ötekileştirmeyi bir köşeye fırlatıp, aynı kaldırım taşlarını aşındırmayı başardığımız zaman birlikte yürümenin keyfini

çıkarırız diye düşünenlerdenim.

 

Empatiden vazgeçtim!..sadece insanımızın eskiye,geçmişe dair, zihnine takılan soru işaret

lerinin sıfırlanması da, yine! şimdilik çok zor

görünsede,dolduruşlara ve gaza gelmeden

yeni bir sayfa açmanın, bir arada beraberlik içinde yaşamanın gayretini göstermeliyiz.

Başka bir,

alternatifin de olmadığını iyice kafamıza sokmamız  gerek.

Çünkü, dünyayı değiştirmeye çalışan üst akıl

ve gücü eline geçirmiş insanlara karşı verilecek mücadelenin, yüzyıl önce yapılmış dürbünlü taktikler

bu gün aynı sonucu vermeyecektir.Zeka ve teknoloji, bizi korkutmalı,bizi ürkütmeli,bizim aklımızı başımıza almamızı,bir an önce kendimize gelmemizi sağlamalı.İrkilmemiz,uyanmamız, dış dünya, tereyağından kıl çeker gibi ne yapıyor,neleri hedefliyor,biz ne yaparız,neler

yapmalıyız,nasıl bir mücadele içine girmeliyiz,

girmeli miyiz? yoksa oturup daha vakit var diyerek, Kapadokya'da balon sefası yapıp beklemelimiyiz,

Yoksa ayrışıp sen ben,eski yeni,sen yanlışsın ben doğru,en önemlisi ülkeyi terk edip giderek ekmeklerine yağ mı süreyim demelimiyiz.

 

Dış dünya insanı çok tehlikeli ve vicdansız

bunu iyi anlamalıyız.

 

Yoksa biri çıkar düdüğü çalar maç bitti,terkedin,

haydi yeni evinize der.

Bizde yürü anca gidersini kendimize mırıldanırız.

 

Yazarın Diğer Yazıları