İkram Kali

Van'ın miladı

İkram Kali

Yitik şehrin, aziz Van'ın hikayesi derindir, uzundur. Her satırında, her taşında toprağında, ağacında, suyunda acılar,  gözyaşları, yıkımlar, insan kayıpları, hüzünler, hatıralar ve özlemler var.

Bu şehrin hikayesini anlatmakta, dinlemekte yürek ister.

Van (Tuşpa veya Turuşpa) şehri, Urartu Devleti yıkıldıktan sonra,  Asur, İskit, Med, Pers, İskender (Selevkius), Roma, Part, Sasani ve Bizans1 Van Bölgesi Halife Ömer'in komutanlarından İyad bin Ganem tarafından 640'da Osmanlı Devleti hâkim olur. Van Bölgesinde yaşamakta olan Ermenilerden bazıları cizye vererek Müslümanlarla anlaşırken, diğerleri Bizans hâkimiyetince himaye edilerek Kayseri'ye yerleştirilir.

1548'de Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesinden sonra Van'ın önemi artar.  Osmanlı Devletinin kültürel, ideolojik ve stratejik üssü haline  Van Kalesinin güneyindeki yaklaşık beş yüz dönümlük arazi surlarla çevrilerek devlet adamları ve hayırseverlerce kurulan XVI. Yüzyılda Nefs-i Van denilen merkezide vakıflar marifetiyle yeniden inşa ve imar edilir. Ermeniler Şahestan diye adlandırılan Van şehir merkezi şehir surlarının dışında bulunan varoş yani bahçelik kesimi  Aygestan olarak adlandırır.  Aygestan şehir surlarının dışında başlayıp kuzeye (Erek Dağı) ve doğuya doğru elmalıklara kadar uzanır.

XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Türk ve Ermeni halkı birlikte yaşarlar. Türkler ve Ermenilerin beraber yaşadıkları bazı mahalleler de olur.

1896'da I. Van isyanının tohumları ekilir.

Ermeni ihtilalcilerden Zerrinoğlu Karabet çetesiyle birlikte 1892 yılında Akdamar Adasını basarak kiliseyi harabeye çevirip, papazların cübbelerine varıncaya kadar soyar.  1895'de tahrik amacıyla Akdamar Kilisesi başpapazı Bogos Efendiye suikast düzenlenir.

1896'da Ermeni ihtilalciler Van ayaklanması başlar.  İsyancılar;  Ermeni Mahallelerini adeta müstahkem bir mevkii haline getirir.

1904 yılı. Aram Manukyan, gerçek adı Sarkis (Sergey) Hovanesyan İran yoluyla Van'a gelerek Ermeni isyancıları örgütler ve yönetir.

Ermeni ihtilalcilerin, sivil hedeflere saldırları başlar. Çatışmalar hızla yayılarak Nurşin Mahallesi'ne sıçrar. Çeteler diğer mahallelerle birlikte Haçboğan Mevkii'nden, Dere Kilisesine kadar olan geniş bir bölgeyi tamamen yıkarlar.

İhtilalcılar Müslüman Mahallesini yakıp Ermeni Mahallesi'nde bir binayı işgal ederek güvenlik güçleriyle çarpışır.  Aynı gün Erek'in Acem Haço (Vali, konağı çevresi)  mevkiinde de dört evi işgal ederek güvenlik güçleriyle girdikleri çatışma sonucunda bu dört evden üçünü kısmen yakarlar.

24 Eylül 1312 (1896)'da Van Polis Komiserliğinden çekilen şifreli telgrafta; 11-12 Eylül'de Erek'in Acemhaço civarındaki dört eve sığınan ihtilalcıların sığındığı üç evi kısmen yaktığı ve diğer evin ise duvarını delerek kaçtığı bildirilir.  İsyanda Akkilise'nin bir, iki odası 29 ile yüz on iki ev yanar, birçok ev ise oturulamayacak duruma gelir. Ermeniler tarafından yakılmış Van şehri, özellikle Aygestan çok büyük bir savaştan çıkmışçasına acınacak bir görüntüye bürünür.

Ermeni ihtilalcıların 1896'da çıkardıkları ayaklanmadan sonra Kale'nin güney kenarındaki surların içerisinde iş ve ticaret merkezi olan Van, Osmanlı Devleti tarafından hızla imar edilir.

1893-1896 yıllarında Van ve Bitlis'te Rus Konsolosluğu yapan General Maywesky hazırladığı raporda¸ millet-i sâdıkayı yoldan çıkaranları şöyle ele verir: "Türkiye'deki Hıristiyanların¸ bu sefer de Ermeniler- Türklerin zulüm ve gasbına maruz bulunduklarını Avrupa'ya göstermek icap ediyordu. Program şu şekildeydi: Ancak kan dökmek lazımdır ki¸ Ermeniler serbestî kazansın! Kan dökünüz! Avrupa sizi himaye eder!"

 O dönem Dominik ve Fransız misyonları ile Rus, İran, İngiliz ve ABD konsoloslukları ise sur dışındaki Bağlar diye bilinen mevkide yer alır. İsyan bitti şehir mamur hale geldi.

Ermeni Taşnak, Hınçak, Ramgavar çeteleri baş durmaz, II. Van İsyanı hazırlılıkları başlatır. 1915'deki Ermeni isyanı başlamadan önce Saray ilçesinde bulunan Seyyar Tümen Komutanı Kazım Özalp, 12 Aralık 1914'de iki tutuklunun verdiği bilgiye dayanarak, Van Vilâyeti'nde Ermenilerin ayaklanacaklarını telgrafla İstanbul'a bildirir.

2-3 Nisan 1915'de çatışmalar başlar. Şehir merkezine sıçrayan çatışmalar 15 Nisan'dan sonra şiddetlenir.   Ermeniler eski şehir ve kaleyi çevreleyen bölgede, 80 siper ve 79 direniş noktası oluşturur. Başta kilise ve manastırlar olmak üzere sağlam yapılı müsait evleri tahkim ederler.

Provokasyon planı yapan ihtilalciler kendilerine yardım eden günümüz tanımıyla dış güçlerin yabancı misyon şefliklerine ait binaları üst olarak kullanırlar.  Ermenilerin "misyonlar bombalanıyor" propagandasına Amerikalı misyonerler isyancılara başta silah olmak üzere her türlü  desteği verirler.

Amerikan misyon merkezinin temsilcisi Dr. Clarens Ussher'in onayıyla Ermenilerin yüksek binalara rastgele Amerikan bayrağı çekmesi ve bu binalardan bazılarının çatışmalar sırasında hasar görmesi Van Valisi Cevdet Bey ile Ussher'in arasında tartışmalara sebep olur. (Bugün Suriye'de olduğu gibi)

Ermenilerin isyan hazırlıklarına karşılık, Cevdet Bey eski şehri çevreleyen yüzlerce yıllık yıkılmış olan surlara yakın Müslümanların evlerini boşalttırır. Aygestan'da Van şehrinde yaşayan Türkler ise, Ermenilerin saldırıları sonucunda surların içerisine göç etmek zorunda kalır.

 Ermeni silahlı isyanı şehirde yıkımlar, katliamlarla yayılır.

I. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra Van'a gelen Aram Manukyan  isyancıları ve II. Van isyanını yönetir.

Ermeni ihtilalciler iyi eğitim görmüş 700 kadar Ermeni ihtilalci ile Van kalesine ve şehir merkezine şiddetle taarruza geçerler. İhtilalcilerin Van şehrindeki ilk önemli tahribatı Ermeni Mahallesi içerisinde kalan, Hamid Ağa Kışlasını 18 Nisan'da lağım kazarak yakmaları olur.

 Van'da "Muzafferiyet" adıyla 20 Nisan'da yayınlanan Ermeni isyan bildirisinde; "İntikam, bilâ-istisna intikam, dünya üzerinde bütün Ermeniler asla zaaf göstermeksizin son Ermeniye kadar cümlesi kanlı ahdinizle terbiye olunsun. Düşmanın (Türk'ün) kanıyla meşbu'olsun. Merhamet, ulüvv-i cenâb gösteren her Ermeni ba'dema alçaktır" ifadesine yer verilir. 

28 Nisan 1915'de çatışmalar büyüyerek, askerî kışlalara, karakollara, askerlerin bulunduğu evlere ulaşır. Müslüman Mahalleleri tamamen yıkılır. Zeve'de 7 köy halkı toplu katledilir. , Tekke ve zaviyelerle beraber birçok abide ve mescitler bombalarla havaya uçurularak kasten yıkılır.

3 Mayıs 1915 Van Valisi Cevdet Bey;  İstanbul'a Ermeni ihtilalcilerin, şehrin Ermeni Mahalleleri çevresindeki karakollara ve evlere ateş etmeye başladıklarını ve kendilerine karşılık verildiğini, şehrin içerisinde ve güneydoğusunda asker bulunan yerler, Osmanlı Bankası, Düyun-ı Umumîye, reji, posta, telgraf ve hükümet binaların isyancılar tarafından bombalarla havaya uçurulduğunu bildirir.  Van'ın Müslüman Mahalleleri ile Van Devlet Hastanesi ateşe verilir.

 3 Mayıs gecesi Ermenilerin- Müslüman Mahallelerinde birçok evi yakması üzerine, Vali Cevdet Bey halkın, ülkenin iç kesimlerine çekilmesini (Van'ın boşaltılmasını)emreder.  8 Mayıs'ta Vanlılar muhacir olup zor koşularda yollara düşerek Van'ı terk etmeye başlar.  Van'ı 17 Mayıs'ta ele geçiren Ermeniler Müslüman Mahallelerini ve bütün tarihi eserleri yakıp yıkarlar.

Ruslar 20 Mayıs 1915 günü beraberlerindeki Ermeni gönlü birlikleriyle Van'ı işgal ederler. Ermeni isyancılar Rusları coşkuyla, tuz ve ekmekle karşılar.

Rus birliklerinin komutanı General Yudaniç'in  Van Merkezine ulaşması ile yaklaşık 10.000 Ermeni militanının bulunduğu Van'ın kontrolü  tamamen Ermeni isyancıların  ve Rusların eline geçer.

Ruslar Aram Manukyan'ı sözde Van Valisi olarak atarlar.

21 Mayıs 1915 tarihli bir raporda Van'ın dört günden beri yanmakta olduğunu bildirilir.

Ermeni isyanında insan kayıpları yanında kentin tarihi belleği konumunda olan resmi dairelerin ve vakıfların tutmuş oldukları arşivler, kayıtlar, belgeler, siciller tamamen yakılıp, tahrip edilir. Nihayet 2 Nisan günü kurtulan Van bugünkü halini alır.

Yarın 20 Mayıs.

20 Mayıs yanarak küle dönen Van'ın miladıdır. Van 102 yıl önce işgal edilmiş, yanmış yitirilmişti. Dumanlarla beraber feryatlar göğe yükselmişti.  II. Ermeni isyanında 30 bin Vanlı Müslüman hayatını kaybetmiş, on binlerce Vanlı yurdundan yuvasından olmuştu.

Vanlılar için 20 Mayıs  öyle sırdan bir gün değildir. 20 Mayıs 1915 Van'ın hafızasını yitirdiği, koca medeniyetin çökertildiği  gündür.

1915'te isyan eden Ermeni çetelerine çok kızgınım. Zira isyancılar kendilerini desteklemeyen masum Ermenilerin gelecekleriyle birlikte bizim de geleceğimizi mahvettiler. Hikayelerimiz renklerimiz türkülerimiz eksik kaldı. Dün birlikte yaşayan kadim komşular emperyalist oyunlar sonucu ayrı düştü. 1915 isyanı yaşanmasaydı bugün dünyanın mamur kentlerinden biri Van olacaktı. Bizde kin, nefret, düşmanlık yoktur. Bizim acılarımıza, yitirdiklerimize, tarihimizin gerçeklerine saygı var. Bugünü ve geleceği anlamak için dünü doğru ve iyi okumak gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları