İYİLİK&İYİ
Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş
— Toplum paydaşları olarak, bir çoğumuz hep kötülerden ve kötülüklerden şikayet eder, kendimizi ve çevremizi farketmeyiz bile.
Gözlerinin içi ışık ve umut dolu güzel kızlarımız.
Yiğit, mert ve yakışıklı delikanlılarımız.
İyilik meleği kadınlarımız,
Pırlanta yürekli adamlarımız...
Biz, hepimiz; “kötülük bilirmiyiz? “hayır bilmeyiz” diye avaz avaz bağırırız.
Birlikte yaşamayı, yardımlaşmayı çok seven iyilik perverleriz aslında.
Hatta öylesine perveriz ki; cami önündeki şarapçı amcaya sadaka vererek hafifleyen, evdeki alkolik veya modasever ruhsuz kızı tarafından para toplatılan teyzeyi severek, kahvede okey oynayan çocuklarına kumar parası toplayan amcaya acıyarak sadaka verip, hiç bir iş yapmadan devletten geçinen insanlığın yüz karası asalaklar yaratmaktan gururlanan.
Lüks otomobil tutkunu oğlunun, otomobilinin taksitlerini ödesin ve çakal oğlundan dayak yemesin diye, cebimizdeki harçlığımızı cennetlik olmak için keyifle verdiğimiz amcaya kötülük düşünür müyüz?
— Bizzzzzzz, iyilik toplumuyuzzzzzz !!!…
— Bütün bunları yaşayan bizim bizlerimiz, hiçde masum değiliz. Kendimize kötülük etmeyi alışkanlık etmiş, davranışa dönüştürmüşüz. Hatta, o kadar ileri gitmişiz ki; kendi yalan yanlış, eksik fazla fikirlerini bize papağan gibi ezberletenlere “hayır” demenin “günah” olduğuna ve karşı gelirsek “çarpılırız” diyecek kadar cahil ve öz güvensiz toplumuz.
— Okur, okuyanları dinler ve fikirlerimizi belirtirsek, ‘cennete gitmeyeceğiz’ diyecek kadar da, aptalız.
"Kendimize yaptığımız en büyük kötülük, kendimize olan öz güvenimizi kaybetmemizdir".
— Kendimiz; havale etmeden mücadele eder, yaşantımıza önem verir, dik durarak satmamayı öğrenirsek. Büyürüz.
Bizler büyürsek, ülke büyür.
Ülke büyürse, güçlü oluruz.
Güç, kuvvetin doğuşudur.
Devlet güçlenirse, yıkılmaz ve yıkılmayız.
— “Egemenlikliklerini güçlü kılmak İçin: Manastırda, tekkede, kilisede ve camide cahilleri korkutmak İçin nağıl (hikaye) anlatanlar ile iftira atanları dinleyen, onlardan dinlediğimiz ve insanı cehennemin esfelessafiline götürecek sözleri nakarat gibi ailemize ve kahvelerde anlatan, düzenin değiştirdiği kıvrak zekalı küçük burjuvanın, göremediğimiz büyük kurnazlıklarıyla, batıp gidiyoruz.”
İyilik dolu günler diliyorum, diyeyim.