Diyor Ki: 'Ben Çocukken?'
Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş
— En aptalların bile kullanabileceği tasarlanmış elektronik cihazları kullanıyorum diye, beni üstün zekalı görüp övüneceğine: Bana bir top ver oynayayım düşüncem ve reflekslerim gelişsin, arkadaşlarım olsun, koşayım yorulayım, acıkayım, ekmek arası domates yiyeyim, öz güvenli ve güçlü olayım.
— Bant, makas, kağıt ve ip al, sokağa çıkayım, uçurtma yapayım, göklere salayım, bulutlarla ve kuşlarla dans ettireyim, hayal kurayım. Bana para verme ve istediğim her şeyi alma, bana zaman ayır Kİ, kırlarda birlikte gezelim ve birlikte oyuncaklar yapalım.
— Zihnimin ve yaratıcı gücümün ne kadar hızlı geliştiğini, kırıp dökmediğimi, paylaşmayı öğrendiğimi, kavga etmediğimi, yerlere ve havaya tükürmediğimi, ortalığı kirletmediğimi, trafikte yayaya ve sürücüye saygılı olduğumu, gürültü kirliliği yaratmadığımı, engellilere, hamilelere, yaşlılara, herkese, kendime, hayvanlara, doğaya, su ve enerji kaynaklarına, kuşlara saygılı olduğumu, üretim yaptığımı, bilime önem verdiğimi, kendimi kontrol ettiğimi, ahlaklı, adil ve vicdanlı bir birey olduğumu görecek, gözlerimin içindeki mutluluğu seyrederken, “işte benim evladım, işte benim sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı yavrum” diye sevinçten gözyaşları dökeceksin.
— Ben, zaten zekiyim. Sen, benim hangi zekaya sahip olduğumun ve yeteneklerimin farkında değilsin. Seni, çok seviyorum. Dünyanın en güzel annesi, iyi ki benim annemsin. SON.
— EVET…
• Çocukluğumda, özgür bir çocuk olabilseydim ve öğretmenim bana bir şeyler yaz deseydi: “ANNEME” bu mektubu yazardım.
— Sevgiyi, saygıyı ve yaramazlığı motive eder, şımarıklık ve terbiyesizliği kontrol altında tutarak, çocuklara ve gençlere sevgiye ve anlayışa dayalı pedagojik adımlarla, yaklaşımlar ve kazanımlar adına, mutlu ve yaşanabilir toplumları oluşturabiliriz.
Bahri Yıldızbaş’tan.