Radyolu kış günleri
Nuran Demirhan
Radyo Elektromanyetik Radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonrada sese çeviren elektronik alettir.Ama Radyo kelimesinin hayatımızda farklı bir yeri vardır.Kimi zaman arkadaş,kimi zaman öğretmen,kimi zaman motivasyon kaynağı .1920 Yıllarında başlıyor Radyolu günler. İlk yayın saatleri kıraathanelerde başlar.1950 Yılların da evlerde baş köşelerde yer almaya başlamıştır. 1960 Darbesi Radyodan ilan ediliyordu.
Her evin baş tacı,son derece kapsamlı ve öğretici yayınlarıyla o zamanlar evlerimizde baş köşede olurdu.70 yılların başlarında henüz Televizyon hayatımızın bir parçası olmamışken,üzerindeki dantelli örtüsüyle evde çok özel bir konuma sahip olduğunu belli eden radyoydu.
O dönenmeler dolu,dolu programlarıyla adeteta her evin bir bileniydi. Radyo uzun yolculuklarda ,şoförlerin,yolcuların dinlediği tek haberleşim aracıydı. Örneğin reklamlar,skeçler,kuşak programları aile için söyleşiler eğitim yönünden en yararlı gereçlerden biriydi.
Ailece kış günlerinde ,Kuzine sobanın yanında oturup,annemin yaptığı çedeneli kavurga ile arkası yarınları dinlemek bir başka keyifti.Şimdi düşünüyorum da Radyonun güzelliği bir başkaydı aslında,ailede sıcak ortam Radyodan gelen seslerde ,efekt olarak gıcırdayan kapı sesi,ahşap üstünde duyulan ayak sesleri,bardağa dökülen su sesi ,yağmurun sesi,sahile vurulan dalga sesleri ve ardından martı çığlıkları, sokak gürültüleri ,çocukların sesi. Kimleri ağırlamıyordu ki o zamanlar ,Müzeyyen Senar, Münir Nurettin Selçuk Ziya Taşkent,Alaeddin Yavaşça ,Emel Sayın ,Zeki Müren bir çok değerli sanatçıların konserleri ile Zeki Müren sadece okumuyor , hikayeleri ve hoş sobetleri ile de dinleyicileriyle oluyordu. Maç yayınları Halit Kıvanç,Orhan Boran sesleri ile maç severlerin tutkusuydu.Memlekete dünyaya her yere bu küçücük kutu ile yayılırdı.Kıbrıs barış hareketi gibi toplumsal olaylarda radyo ile duyuruldu. Heleki istekler radyodan istediğiniz şarkıyı ,türkü çalınırdı.24 saat kesintisiz yayına geçilmesi elini güçlendiriyor. Ama gün geçtikçe tahtı sarsılıyor radyonun. Çocukluğumuzda unutamadığımız reklamlardan biri "bir bilmecem var çocuklar" acaba nedir nedir?Bisküvi denilince akla hemen onun adı gelir eti,eti,eti diye ha bire arada söylenirdi. Dantel örtüler, ufak ufak TV'lerin üzerine terfi ediyor. Radyo direniyor yine de. Popüler müzikler daha fazla duyulmaya başlanıyor. TRT 2 ortaya çıkıyor. Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği kuralına uygun seslendiriliyor.Ardından günümüze kadar özel radyolar çıkıyor.Bölge radyoları,yerel radyoları gibi her zaman hiç bizleri bırakmadan .
Radyo zor zaman dostu Anonsları duyarız hala aranan kan grupları görevimizi yapalım deriz koşarız anons edilen hastanelere . İlk radyo yayınları ile neleri dinlemedik ki ,Ata'nın sesini ilk kez radyodan dinledik.Radyo yayınları ile dünyada neler olup bitiyor , haberler ,reklamlar,söyleşiler,skeçler,tiyatro, koro,solistler geçiti ,şiirler,maniler,ağıtlar,olaylar,olaylar olaylar.Farklı kültürel anlatımlar,Bir çok tarihi olayı ondan öğrendik. Dünyayı evimize ,iş yerimize dükkanlarımıza yolculuklarımızda kulağımıza gelen en iyi dosttur. Dünyaya Açılan Pencere, Olaylar ve Yankıları, belki de pür dikkat dinlediği programlar.
Şimdi nedir derseniz? Radyo zor zaman dostu olarak bizi yalnız bırakmadan yoluna devam ediyor. Yaklaşık 90'ı ulusal toplam 1200 civarında radyo kanalı hizmet veriyor memlekette. Cebimizdeki akıllı telefonlar ve internet, dünyanın bütün radyolarını ulaştırıyor bize. Anlayacağınız o ses yine güven veriyor.
