Siyasi rantçıların yağcıları...

Van Erciş ilçesinde başlatılan Devlet hastahanesi inşaatının  dokuz yıldan beri halen bitmemiş olmasını ihmal ve ilgisizliğe bağlıyorum…Bu vurdumduymazlık ilçe halkının mağduriyetine sebep olmuştur. Üç yılda Marmaray gibi Dünyanın en önemli projesini bitiren Hükümetimiz eminim ki bu hastane işini  yapan, yaptıran, takip edenlerden utanıyordur.

Erciş, şu anda yaklaşık yüz bini aşkın nufüslu kocaman bir köy görünümündedir. Halk, sağlık hizmetlerinden gerekli ölçüde yararlanamamaktadır. İlçe Kaymakamının olağanüstü çabası ile hizmet vermeye çalışılıyor. Bu çabalarla bu açığın kapatılması mümkün değil. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda “iki bin kişiye bir doktor düşüyor” ifadeleri vahim bir olaydır. Sayın  Kaymakamdan ricamız bu konu ile ilgili ciddi bir çalışma yapmasıdır. Ben de Sağlık Bakanımıza konuyu aktaracağım. Siyasilerimizi bu konuda rahatsız etmeyelim, diye düşünüyorum. Ne dersiniz?

Gelelim Van siyasilerinin sosyal medyadaki yağcılarına. Bakan yardımcısının yağcıları Erciş Kentsel dönüşüm projesi "Sayın Bakan yardımcımızın gayretleri ile başlatıldı" diyerek bir algı operasyonu yapmakta ve vatandaşı kandırmaya çalışmaktadırlar. Diğer taraftan Milletvekillerinin yağcıları da aynı frekanstan yayın yaparak projenin Milletvekillerince başlatıldığı algısını yaymaya çalışmaktadırlar. Bu halkı aptal, kendilerini uyanık sanan densizlere diyorum ki, hiç merak etmeyin halkımız her şeyi sizlerden daha iyi bilmektedir. Kimseyi kandıramazsınız. Kentsel dönüşümle ilgili hiç bir siyasınin en ufak bir katkısı olmamıştır. Depremden sonra,  Devlet, Erciş kentsel projesini hazırlattı. Hayata geçirmek üzere bir çok engellerle karşı karşıya kaldı. Beş yıl gibi bir zaman kaybına uğradık. Siyasiler bu engelleri kaldırmak için bir çaba harcamış olsalardı şimdiye kadar bu proje hayata geçmiş olurdu. İlçe Kaymakamının gayretleri ile şükürler olsun ki proje hayata geçirildi. Ercişin deyimi ile kimse "Zırt" atmasın.

Değerli okurlarım, hizmet, İŞKUR kadrolarını kendi akraba, eş ve dostları arasında paylaştırma demek değildir. Hizmet, Devlet kurumlarındaki ihaleleri kişisel çıkarları doğrultusunda paylaşmak demek değildir. Hizmet toplumsal bir harekettir. Hastahanenin bir an önce bitirilerek halkın hizmetine sunulmasının adına hizmet denir. Bu hizmette ihmali olan, katkı sunmayan başta Milletvekilleri olmak üzere İl başkanı, ilçe başkanı ve diğer yetkililer bundan sakınmalıdır.  

Gelelim esas meseleye, Van gölü şu anda göl kenarında bulunan on dört adet yerleşim alanının kanalizasyon çukuru halindedir. Van, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan, Gevaş, Edremit ve diğer yerleşim alanlarının tamamı, kanalizasyon atıklarını o güzelim göle akıtmaktadırlar. Van gölü şu anda yoğun bakımda olan bir hasta gibidir. Bu hastaya derhal müdahale edilmelidir. Aksi halde göl biter. Van ve çevresinde hiç kimse yaşayamaz. Bu kadar ciddi ve önemli olan konu hiçbir siyasinin umurunda değil. Beşir Atalay Milletvekili adayımız olunca çok sevindim Van’a geldim, dastek oldum. Van gölü ile ilgilenebileceği umudunu taşıdım. Milletvekili olması için on gün tüm eşim, dostumdan destek istedim. Seçildi. Çok sevindim. Van gölünün sorunlarını çözecek umudu ile toplantılarına katıldım. Beşir Atalay ve Ali Babacan’ın hazır bulundukları bir toplantıda konuşma yaptım. Van gölü için Beşir Atalay’ın desteklenmesi gerekir diyerek oy istedim. Beşir bey de not aldı. Her halde not, ajandasında unutuldu. Oy istediğim insanlara karşı da mahçup oldum.

Zararın neresinden dönersen kar edersin mantığı ile hareket edersek, Van siyasetinin temsilcilerine diyorum ki hemen bir araya geliniz. Van’da en acil sorun olan gölün kirlililkten korunması konusunda ciddi ve tutarlı bir çalışma yaparak, konuyu Cumhurbaşkanımıza acil kodu ile ulaştırın, isimleriniz insanlık ve Van tarihine altın harflerle yazılsın.

İşte size çok önemli bir hizmet alanı…

Bu hizmeti yaparsanız sizi başımızın üstünde taşırız.

Aksi halde tüm kamuoyuna sizleri şiyayet ederiz.

Bu, siyaset hayatınızın da sonu olur, bilesiniz.

Saygılarımla…