Hasan Akçap

Eğitim sistemimizdeki tümör

Hasan Akçap

Eğitimde 2023 Vizyonuyla ilgili önceki yazımızda öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre eğitim almalarının ne denli önemli ve olumlu bir yaklaşım olduğu üzerinde durmuştuk.

Söz konusu vizyon belgesine giren ancak 2023 eğitim vizyonunun ruhuna aykırı olan bir başlık daha ön plana çıkıyor. Bir taraftan öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre ders almalarını savunurken diğer yandan milyonlarca öğrenciye dayatmak istediğimiz yabancı dil,yani İngilizce konusu!

Madalyonun bize bakan yüzüne bir bakalım isterseniz. Yıllarca okullarda öğretmeye çalıştığımız ve çok düşük bir oranda başarı sağlayabildiğimiz yabancı dil konusu eğitimi sistemimizin en büyük sorunlarından biri. Bir öğrencinin okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise eğitim sürelerinin toplamı dokuz yıl ediyor. Buna dört yıllık üniversite ve iki yıllık lisansüstü eğitimini de eklediğimizde bu süre on beş yıla çıkıyor. Bu sürenin ortalama beşte birinin yabancı dil eğitimine ayrıldığını düşündüğümüzde bir öğrencinin on beş yıllık okul hayatının üç yılını sadece yabancı dil eğitimine harcadığını söyleyebiliriz. Okul sonrası, hafta sonu kursları, yaz tatili programları ve özel dersleri de kattığımızda yirmi yıllık ortalama eğitim hayatının beş yılının yabancı dile ayrıldığını söylememiz yanlış olmaz.

Mevcut tabloya baktığımızda yaklaşık yirmi milyon öğrencinin tamamının yabancı dil öğrenmek için zaman, emek ve para harcadığını görmekteyiz. Peki bu kadar zaman, emek ve para harcadığımız yabancı dili olması gerektiği kadar öğrenebiliyor ve kullanabiliyor muyuz? Cevap ne yazık ki kocaman bir "hayır!".

İKİNCİ DİL ÖĞRENİMİ BİR YETENEKTİR

Evet, yıllar önce ünlü dil bilimci ve çağımızın filozoflarından Noam Chomskytarafından tüm dünyaya ilan edilen ve tüm dil bilimciler tarafından kabul görenbilimsel bir gerçek var "dil öğrenimi bir yetenektir". Ana dil insana Allah tarafından doğuştan verilen bir özellik iken, ikinci dil bu konuda becerisi olanlar tarafından edinilebilen bir yetenektir. Yeteneği olmayanlar ancak daha fazla gayret sarf ederek öğrenebilir. Müzik, resim, el sanatları, sportif yetenekler gibi.

Bir taraftan çocuklarımızın yeteneklerine göre öğrenim görecekleri bir eğitim sistemi planlarken diğer yandan yeteneği olan, olmayan tüm çocuklara yoğun İngilizce eğitim programları sunmayı planlıyoruz. İleride edineceği meslekte sürekli olarak yabancı dile ihtiyacı olacak bireylerin bu konuda yeterli eğitimi almaları kaçınılmaz bir durum olabilir ancak ömrü boyunca yabancı dille işi olmayacak bireylere yabancı dil öğretmenin bir mantığı yok!"Beyninin bir köşesinde dursun belki bir gün lazım olur" düşüncesi ile tüm bireylere İngilizce öğretmek zaman, emek ve para israfından başka bir şey değildir.

Dil ve Kültür

Yabancı dil öğrenimi sadece bizim ülkemize mahsus bir sorun değil, tüm dünya ülkelerinin başa çıkmaya çalıştıkları bir sorundur. Dünyanın en yaygın konuşulan dili olma özelliği ile İngilizce uluslararası kullanılan ortak bir dil olma unvanını elinde tutuyor.

Türkçe ile İngilizce dil yapılarındaki farklılık, İngilizcenin yazıldığı gibi okunmayan ve kelimelerin okunuşların fonoloji adı verilen bir sisteme bağlı olması dil öğrenimini zorlaştıran diğer etkenler. Dil öğreniminin aynı zamanda kültür öğrenmek olduğunu da düşündüğümüzde kültürel farklılıkların da durumu zorlaştıran bir etken olduğunu belirtmek gerekir.Okullarımızda yeterli alt yapı, süreklilik, programlama, kalifiye öğretici gibi eksikleri de eklediğimizde dil öğrenme konusunda neden bu kadar başarısız olduğumuzun fotoğrafı daha bir netlik kazanmaktadır.

Kısacası bu kadar emek ve para harcanmasına rağmen öğretemediğimiz yabancı dil, yani İngilizce konusu eğitim sistemimizde adeta bir tümör olmuş durumdadır. Üstüne üstlük bu tümörü beslemek için daha fazla zaman, daha fazla emek, daha fazla para harcamak üzere bakanlığımız 2023 eğitim vizyonuna İngilizce eğitimini bir başlık olarak eklemiş bulunmaktadır.

Diğer bir soru şu, İngilizce dersi çağdaş eğitim enstrümanlarından biri midir? Tabi ki değildir. Çağdaş eğitimin en önemli enstrümanları bilim, teknoloji, edebiyat ve sanattır. Çünkü Yabancı dili çeviri mekanizması ile çözmek mümkündür. Üstelik tüm bilimsel makaleler İngilizce dilinde yazılmamaktadır. Dünyanın tüm ülkelerinde farklı dillerde bilimsel gelişmeler ve buluşlar devam etmektedir.

Peki İngilizce öğrenimi nasıl çözülebilir? Sorunun teknik bir çözümü var. Eğitim sistemimizi öğrencilerimizin yeteneklerine göre hazırlanan paket müfredat programlarıyla yeniden düzene soktuğumuzda yabancı dil yeteneği olan ve yabancı dile ihtiyacı olan gruplara yoğun yabancı dil eğitimi verilmesi daha doğru olacaktır. Ama bundan daha etkili olan çözüm ise öğrencilerimize lise çağına geldiklerinde hazırlayıcı bir eğitim verdikten sonra onları ana dili İngilizce olan ülkelerde altı ay veya bir yıllık eğitim ve sosyal programlara dahil ederekiyi düzeyde yabancı dil eğitim almalarını sağlamak olacaktır. Öğrencilerimizin yurt dışındaki dil okullarında yabancı dil eğitimi almaları bize zaman, emek ve para kazandıracaktır. Bu konu Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından yurt dışındaki dil okullarından hizmet alımı ile veya yurt dışında dil okulları açarak çözülebilir. Bu şekilde öğrencilerimiz hem dil ve kültür bütünlüğü içinde en fazla bir yıl gibi bir sürede yabancı dil öğrenmiş hem de yurt dışı deneyimi almış olarak eğitimlerine kendi ülkelerinde devam edebileceklerdir.

Özetin özeti; tüm öğrencilere zorunlu yabancı dil eğitimi vermek yerine bu konuda yeteneği olanlara ve yabancı dili seçeceği mesleğinde kullanacak olanlara yoğun bir şekilde öretmek daha doğru olacaktır.

Eğitim sistemimizde bir tümör haline gelen yabancı dil öğrenimi çok masum bir konu değil. Lakin madalyonun bir de arka yüzü var. Bir sonraki yazımızda madalyonun arka yüzüne de bakalım.

Yazarın Diğer Yazıları