Kutbettin Yıldız: Bunun adı yok etme, tasfiye projesidir

Kanun tasarısı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey tüm görevlilerinin görevden alınacağını, tasfiye ve ötekileştirmeler yaşanacağını belirten Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, Bakanlık bununla da yetinmeyerek 81 ilin Milli Eğitim Müdürleri’nin görevine son vereceğini söyledi.

Fazıl ERÜŞ

Dershaneler ile ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Kamuoyunda ‘Torba Yasa’ olarak bilinen,  bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair Kanun tasarısı görüşmelerine Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız tepki gösterdi. Yasayla 17 Aralık operasyonuna cevap verilmeye çalışıldığını bildiren Yıldız,  yasa ile insanların ötekileştirileceğini ileri sürdü.

Bunun adı yok etme projesidir

Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst düzey tüm görevlilerinin yeni çıkacak yasayla görevlerinden alınacağına belirten Yıldız, “ Kanun tasarısı  sonrası Müsteşar Yardımcıları, Talim Terbiye Kurulu Başkan ve Üyeleri, tüm genel müdürler, grup başkanları ile 81 il milli eğitim müdürlerinin görevlerine de son verilebilecek.  Ayrıca yeni çıkacak olan yasa ile okul müdür ve yardımcılarının görev süreleri de belirlendi. Kanun yürürlüğe girdiği tarihte 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, görevlerine son verilecek. Bunu kimse yanlış anlamasın bu bir görev değişikliği değildir bu görevi sona erdirmedir. İhtilal döneminde bile bu şekilde olmaz. Bunun adı yok etme, tasfiye projesidir. Bu insanları bir taraf ederek ötekileştiriyorsunuz. Bununla da yetinmeyerek Okullarda müdür ve müdür yardımcılarını atama yetkisi il milli eğitim müdürünün teklifi ile valiye veriliyor. Artık okul müdür ve müdür yardımcılarını Vali atayacak. Dershaneler bahane edilerek farklı bir takım onarılması güz hatalı işler yapılmaya çalışılıyor. MEB yeniden yapılandırılmaya gidiliyor. Bu yapılandırmalar 17 Aralık operasyonuna bir cevaptır” dedi.

Dershaneler ihtiyaçtan doğmuştur

Dershaneler mevcut eğitim sisteminin bir sonucu olduğunu ifade eden Yıldız, “Dershaneleri kapatmak istiyorsanız ihtiyaç olmaktan çıkaracaksınız. Yani MEB kaliteli bir eğitimle çocuklarımızı geleceğe hazırlayabiliyorsa dershaneleri kapatsın. Dershane eğitim sistemimizin bir sonucudur. Ben şahsen dershanelere karşı biriyim. Ancak okullarda eğitim  bu haldeyken dershaneler devam eder.  Birilerini kendilerine rakip görmek istemedikleri için dershaneler kapatılıyor. 6 yıl dershanede çalışmış öğretmenler KPSS’ye tabi tutulmayarak sadece sözlü sınav yaparak atayacaklar. Bu da KPSS sınavına giren öğretmen adaylarına yapılan büyük bir haksızlıktır. Sözlü sınav siyasi bir tehdittir. Çünkü artık ya aynı zihniyette olacaksınız ya da atanamayacaksınız anlamına geliyor” diye belirtti.

Öğretmen adayları KPSS’ye girmeyebilir

Düzenlemelerin düşündürücü olduğunu ifade eden Yıldız, “Hükümetin istediği adamlar artık kurum amirleri ve müdür olabilirler. Vali siyasi iktidarın temsilcisidir. Bu nedenle siyasetin dışına çıkması da mümkün değildir. MEB siyasi bir kurum değildir. Ancak bu yasa ile birlikte siyasal bir kurum haline gelecek. Kıyamete kadar AK Parti iktidarda kalmayacaktır. Bu nedenle bu tahribat ülkemizin eğitimine, ekonomisine, sosyal yaşamına büyük zararlar verecektir. 11 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı değişti. Her Bakan bir önceki bakanın projesini iptal ettirdi. Hiç sizden önceki Bakan arkadaşınızın doğru projeleri yok muydu?  Talim Terbiye Kurulu karar verme organıydı. Ancak bu yasa ile birlikte o da danışma kurulu haline gelecek. Yani karar veren bir kurum artık sadece danışmanlık yapacak. Artık karar verme organı MEB’e geçti. MEB baştır bu işlerle uğraşmaması gerekir. Bilgi tek başına öğrenilmez ve öğretilmez. Eğitimi istişare etmeseniz nasıl modern bir eğitim anlayışı sistemini yaratabilirsiniz. Ayrıca Bu yasa ile birlikte MEB doğrudan öğretmen ataması yapabilir iddiaları da var. Yani MEB’in istediği öğretmen adayları artık KPSS’ye girmeyebilir. Bu da şu anlama geliyor. Kendi yandaşlarını istedikleri yerlere getirecekler. Devletimiz iyi yere gitmiyor. Herkesin hazır olması gerekir. İnsanlarımız artık ötekileştiriliyor. MEB’in ayrıştırmaya hakkı yoktur. 76 milyonu temsil etmelidir. Tehlikeli bir torba yasası ile birlikte karşı karşıyayız. Hükümet herkesin kendisi gibi düşünmesini isteyemez. Demokrasi Orta Çağ’ın karanlıklarına hızlı adımlarla götürülüyor” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme