ERMENİLERDEN BÜYÜK SAYGISIZLIK!

Ermenilerin Türkiye karşıtı kin nefret ve düşmanlığı sınır tanımıyor. Son dönemlerde artan düşmanlık ve saygısızlığa bir yenisi daha eklendi. Ermenistan'ın Şirak vilayetinde, Osmanlı Devletinin son Sadrazamlarından Talat Paşa'yı katleden, Ermeni suikastçi Soğoman Tehliryan'a ait bir heykel dikildi. Heykelin, ayakucunda ise Talat Paşa'nın kesik başı simgelenerek, büyük bir saygısızlığa imza atıldı.

Vansesi Haber Merkezi

Türkiye karşıtı kampanyalarını son dönemlerde artıran Ermeniler Talat Paşa’yı sırtından vuran katil Soğoman Teyliryan’ın kin, nefret, düşmanlık simgeleyen sözde anıtını Ermenistan’da diktiler. Anıtta Talat Paşa’nın başının Katil Teyliryan’ın ayağının altında gösterilmesi Türkiye’de büyük tepki çekti.  Bilim adamları ve tarihçiler Ermenilerin gelecek kuşaklara kin, husumet ve nefret dolu bir miras bırakmaya çalıştıklarını, nefret suçu içeren bu tür girişimlerin 1915’in failleri Taşnak, Hınçak zihniyetini yansıttığını Türkiye Ermenistan  yakınlaşmasına zarar verdiğini  ifade ettiler.

Mehmet Talat Paşa’nın kesik başı, bilinçli bir şekilde heykelde yer alması  üzüntü ve dikkat çekti. Ermeni katil Tehliryan, bilindiği üzere Talat Paşa’ya Berlin’de suikast düzenlemesinden dolayı Ermenilerden tarafından sözde “milli kahraman” olarak anılıyordu.

“TEHLİKELİ BİR TOPLUMSAL HAFIZA YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR”

Talat Paşa Komitesi Başkanı emekli Tümgeneral Ali Erdinç, Ermenistan’da açılan heykel kadar şiddet ve nefret taşıyan bir heykel daha görmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu tür sözde anıt ve heykellerle son derece yanlış, hastalıklı ve tehlikeli bir toplumsal hafıza yaratılmaya çalışılıyor. Bugün dünyanın değişik coğrafya ve ülkelerinde 170 civarında sözde Ermeni iddialarını gündeme getiren anıt var. Gelecek kuşaklara kin, husumet ve nefret dolu bir miras bırakılmaya çalışılıyor. Ben şahsen son olarak Ermenistan’da açılan bu heykel gibi dünyanın hiçbir ülkesinde bu tür vahşet, şiddet ve nefret öğeleri taşıyan bir anıt ya da heykel görmedim, duymadım. Bu heykel, onu yapanların ve bir anıt olarak sergileyenlerin ne denli hastalıklı bir ruh haline sahip olduklarının açıkça ispatı.”

“KİN VE NEFRET GİRİŞİMLERİ”

Sözde anıtta önemli bir ironi olduğuna dikkat çeken Erdinç, şöyle devam etti: “Heykelde Talat Paşa’nın kesik başına ayağını koyarak simgeleştirilmeye çalışılan Teyliryan. Bilindiği üzere Talat Paşa’yı katleden bir katil. Bu şahıs Berlin’de yargılama sonrası yalancı şahit ifadeleri ile ruh ve akıl sağlığı bozuk bir akıl hastası olarak gösterilerek beraat etmişti. Şayet sözde bu anıt ve vurgulanan tasvir mahkemece akıl hastası olarak kabul edilen bir deliyi simgelemek için yapıldı ise bu delinin anıtını yapanların da en az onun kadar ruh ve akıl sağlığı olmadığını kabul etmek gerekir. Bu sözde anıt; simgelenen şahsın akıl sağlığı yerinde olduğu ve bilinçli olarak Talat Paşa cinayetini işlediği kabul edilerek yapıldı ise o zaman Berlin yargılaması ve mahkemesini bir tiyatrodan ibaret olduğu ve ne denli adaletsiz olduğu bir kez daha vurgulanmış olur. Kanımca bu tür kin ve nefret girişimleri Türk ve Ermeni ulusları arasındaki barışçıl ve iyi niyetli gayret ve çabaları baltalamaktan öte bir yere gidemeyecektir.”

“ERMENİSTAN'IN YAPTIĞI BİR SKANDALDIR”

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara ise olayın uluslararası anlamda büyük bir skandal olduğunu ifade ederek, böyle bir heykelin dikilmesinin Ermenistan'ın büyük bir ayıbı olduğunu vurguladı.

Kara, "Çünkü dikilen heykel bir kahramana ait değildir. Bu kişi, adice, katilce, sinsice gelip Berlin'de, sokak ortasında şerefli bir devlet adamını öldüren adi bir katildir. Bir ülkenin bu kişinin heykelini dikmesi o ülkeye şeref kazandırmaz. Tersine, o ülkenin medeni seviyesinin düşüklüğünü gösterir. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde katile, suikastçiye, adam öldürene heykel dikilmez. Bu açıdan Ermenistan'ın yaptığı bir skandaldır" diye konuştu.

Prof. Dr. Kara, düşmanlıkların değil, dostlukların pekiştirilmesi gereken bir çağda yaşanıldığını dile getirerek, Ermenistan ve Türk halkının yüzyıllarca dost yaşadığını ancak bu heykelde iki halkın dostluğunu zedeleyecek unsurlara yer verildiğine dikkati çekti.

“DÜŞMANLIĞI KÖRÜKLEYEN ÖZELLİKLE DİASPORA ERMENİLERİDİR”

Bu heykelin dikilmesinin saf ve temiz Ermeni vatandaşlarının işi olmadığını düşündüğünü anlatan Kara, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu gerek Türkiye gerekse Ermenistan'ın zararına kendi menfaatlerini güden mihrakların işidir. Bunlar iki ülkenin düşmanlığından yarar bulmaktadır. Çünkü bugün Ermenistan çok stratejik bir bölgeyi işgal etmektedir. Ermenistan, Türkiye'nin Orta Asya'ya ulaşımını kısaltabilecek stratejik bir bölgededir. Bu ülkenin orayı bir engel vazifesi görmesi bazı güçler tarafından istenmektedir. Bu sebeple de 1915'ten beri bu oyun oynanmaktadır. Bu düşmanlığı körükleyen özellikle diaspora Ermenileridir, çünkü bunlar bahsettiğim güçlerin aleti olmaktadır. Dolayısıyla, böyle bir heykelin dikilmesi iki ülkenin zararına ama başka güçlerin faydasına olacaktır." Bu düşmanlık oyunundan en büyük zararı Ermenistan'ın gördüğünü ve aslında iki ülke arasındaki dostluktan en çok Ermenistan'ın kar sağlayacağını kaydeden Kara, "Çünkü orası da ticaret yolu üzerinde uluslararası bir köprü vazifesi görecek, ekonomisi güçlenecektir. Oysa hepimizin bildiği gibi ekonomik olarak da çok zayıf bir durumda." diye konuştu.

Kara, dostlukları pekişmesine karşın 1900'lerin başına gelindiğinde iki ülke halkı arasına ekilen nifak tohumlarının hala devam ettiğini belirterek, "Bunun en açık örneği de bu heykeldir" dedi.

TALAT PAŞA SUİKASTİ

Mehmed Talât Paşa, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kurucu lideri ve İttihat ve Terakki’nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.

Talat Paşa, 1874 yılında Edirne’de dünyaya geldi. Babası Kırcaali’nin Çepelce köyünden Ahmet Vasıf Efendi, annesi de Pomak ve Türk soylu bir aileye mensup Hürmüz Hanım’dır.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde adı Enver Paşa ve Cemal Paşa ile sıkça anılan, onlarla beraber siyasi gidişatı belirleyen Talat Paşa, 1.Dünya Savaşı’nın kaybedilmesinden sonra Almanya’ya gitti.

İttihat ve Terakkî erkânının öldürülmesi kararını alan  1915 ayaklanmasının öncülerinden Ermeni Taşnak Partisi, bu görev için Soğoman Teyliryan adlı bir Ermeni’yi görevlendirdi. Teyliryan, 15 Mart 1921’de  Almanya’nın başkenti Berlin’deki Charlottenburg semtinde Talat Paşa’yı tek kurşunla öldürdü.

Ölümünden sonra Berlin’de Türk Mezarlığına gömülen Mehmet Talat Paşa’nın mezarı, 1943 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye taşınmış ve Abide-i Hürriyet şehitliğine gömülmüştür.

 

Bakmadan Geçme