Buruk bir tebessümdür Eylül

Her mevsimin kendine göre bir dili, bir duygusu bir rengi vardır. Eylül'ün dili lal, duygusu hüzün rengi sarıdır.

Her mevsimin kendine göre bir dili, bir duygusu bir rengi  vardır. Eylül’ün dili lal, duygusu hüzün rengi sarıdır. 

 

Yüksek enerjinin biraz daha durulması insanın inzivaya çekilmesi, bağın bahçenin bozulması, ürünlerin hasadı, çalışmanın karşılığının alındığı günlerin başlangıcıdır.

 

Güneş artık o kadar cömert değildir gülüşünü gizler gri beyaz bulutlara. Ilgıt ılgıt esen rüzgar içten içe ıslık çalar ve yağmur göz yaşı döker daha fazla gizleyemez Eylül gelmiştir...

 

Ve yaprak döker insanlar,tıpkı ağaçlar gibi. Renk değiştirir tabiat. Yeşilden sarıya, kızıla dönüşür zümrüt yeşili ormanlar.

 

Yaprağın ağaçtan ayrılma vakti gelmiştir Eylül de. Tek tek düşer ağaçtan solan, incinen yaprak.

 

Görkemini kaybetmiş ağaç için ayrılığın çırılçıplak halidir Eylül.

 

İsteksiz bir gidiş, bir terk ediş, bir yok oluş, hazin bir ayrılığın can yakıcı sahnesi gibidir.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme