SİLAH ARKADAŞLARI

Rus yazar Konstantin SIMONOF'UN 2. Dünya Savaşı arifesi'nde Moğolistan topraklarında geçen bir romanıdır 'Silh Arkadaşları'…

1939 yılında Japonlar Mançurya üzerinden Asya ana karasına girerler ve burada durmaksızın Moğolistan'a kadar da ilerlerler. Sovyet Rus ve Moğol ittifak güçleri, Japon'ları Mançurya sınırına kadar geriletmek için çetin bir savaşa girerler.

Olaylar üç genç subayın başından geçenlerle ilgilidir. SIMONOF, yer yer çarpıcı bozkır tasvirleriyle süslediği romanını daha çok bir anı gibi yazmıştır. 'Bekle Beni ' adlı efsanevî şiirin şairi, bazen haddinden fazla ayrıntılı askerlik tekniğiyle doldurduğu romanında, askerlerin insan yüzlerine büyük duyarlılıkla eğilir.

Stalingrad gibi bir cephede savaşmış olan yazar, Sovyet Rus askerlerini ciddi şekilde idealize eder. Kusurları, yaradılışların doğasının kucağına bırakır. Zaafları görmezden gelir, bütün gerçekçiliğine rağmen ayıplayıcı ve kınayıcı bir tavır almaz karakterlere karşı. Bir savaş kahramanı için bu elbette doğaldır.

Yer yer sıkıcı hale gelen anısal tarzına rağmen yazar, özellikle gidip görenlerin daha kolay hayal edebileceği enfes Rusya ve step tasvirleri sunar. Öyle ki romanda yoklukların içinde demlenen çaylardan süzülen keyif, okuyucuyu kendiliğinden sarıp sarmalar. Hayalinizde tek göz bir evin loş ışığında, kocasını ve oğlunu bekleyen iki kadının, subay misafirlerini merak ve ilgiyle misafir edişlerini kolaylıkla canlandırabilirsiniz.

SIMONOF, 'Silh Arkadaşları'nda' kendi okurun aklında kalıcı fotoğraflar çekmiştir. Sadece tasvirî olarak değil, ahlkî anlamda da tam bir idealisttir. Haklılığın gücü üzerine ciddi bir romandır, 'Silh Arkadaşları'. Kendi dünyasını bizimkine taşımış ve bizimle tanıştırmıştır.

'Silh Arkadaşları' , özellikle otuz yaş üstü okurlar için kanaatkrlığın ve ahde vefanın birer erdem olarak kabul edildiği devirlerin izlerini taşımasından dolayı zevke okunacak bir kitap. Ardı sıra gelen ' Yaşayanlar Ve Ölüler ' ve ' İnsan Asker Doğmaz' adlı iki kitabıyla üçleme tamamlanarak okunmalı.