• Haberler
  • Yaşam
  • '100. Yılında Ermeni Meselesi ve Gerçekler' Anlatıldı

'100. Yılında Ermeni Meselesi ve Gerçekler' Anlatıldı

'100. Yılında Ermeni Meselesi ve Gerçekler' Sempozyumda Belgelerle Anlatıldı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) düzenlenen '100. Yılında Ermeni Meselesi ve Gerçekler' sempozyumu düzenlendi. Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Refik Turan, karşı tarafın 'sadece ben konuşacağım, benim dediklerin doğrudur' dediğini ve çeşitli parlamentolardan kararlar aldırdığını belirterek, "Tarih parlamento kararlarıyla yazılmaz" dedi.

YYÜ düzenlenen '100. Yılında Ermeni Meselesi ve Gerçekler' sempozyumu Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Refik Turan'ın konuşmasıyla başladı. Turan, Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıllık 30 milyon altın geliriyle Türklerin tarihteki en zengin dönemini yaşadığını belirterek, devletin veziri İhtiyareddin Hasan'ın ise bir Ermeni olduğunu söyledi. Türk ve Ermenilerin karşılaştıkları dönemin 1016 yılına kadar uzandığını ifade eden Turan, bu sürede Ermenilerin devlet yönetiminin en yüksek kademelerine yükseldiğini belirtti.

1915'in Ermeni sorunu konusunda başlangıç değil, sonuç olduğuna dikkat çeken Turan, "19. yüzyılın son çeyreğinde Ermeniler açısından başlatılan hareket ve kavga, Taşnak ve Hınçak örgütlerinin öncülüğünde aynı yolun yolcusu, aynı tarihin paydaşı olan, aynı kaderin içinde yaşayan insanlara karşı kirli bir savaşa dönüştürülmüş. Tarihin elim vakalarından biri budur. Batı medeniyetinin öne çıkardığı kötü yöntemlerin rol oynadığı kanaatindeyim" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti ve içinde yaşayan insanların çok boyutlu, sürekli, ısrarlı ve bloke edilen bir meseleyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Turan, şöyle konuştu:

"200'ün üzerinde toplu mezar var, bu bile çok somut bir şahit. Ermenilere ait bir tane bile toplu mezar bulunmamıştır. Bu çerçevede sayısız cürümler vardır. Karşı taraf, 'Sadece ben konuşacağım, benim dediklerin doğrudur' diyor ve çeşitli parlamentolardan kararlar aldırıyor. Tarih parlamento kararlarıyla yazılmaz. Tarihin öyle bir ihtiyatı vardır. İnanıyorum, parlamentoların içine düştüğü durumu tarih yazacak ve değerlendirecektir" ifadelerini kullandı.

Sempozyumun 1915 olaylarında en çok zarar gören Van'da yapılmasının kendileri açısından önemli olduğunu belirten YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise, "Ermeniler de gelsin, ellerinde ne belge varsa sunalım, oturalım, konuşalım. Onlar her yıl mart ayında sağa sola koşarak, dünya genelinde kamuoyu oluşturarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu alışkanlıklarından vazgeçmelidirler. Karşılıklı oturup konuşalım. Bunu bilim ortaya koyar. Bunun, siyasi mecralarda konuşularak, ülkelerin siyasi çıkarları dikkate alınarak birkaç cümleyle halledilecek bir olay olmadığını artık hepimiz görüyoruz" şeklinde konuştu.

Semposyumun birinci bölümünde söz alan    Doç. Dr. Tuncay Öğün “Ermeni İsyanının Müslüman Mağdurları” konulu sunumunda 1915’te bir milyon 500 bin Müslüman Türk ve Kürd’ün Ermeni çetelerince ve yollarda açlıktan, hastalıktan katledildiğini,  dünyanın bu gerçeği görmesi gerektiğini söyledi.  Tuncay Öğün, Ermeni katliamlarından canını kurtarabilen yaşlı, kadın çaresiz Vilayeti Şarkıye Mültecileri olarak adlandırılan insanların  yollarda açlık ve sefalet içinde öldüğünü, bu gerçeğin mutlaka  bilinmesi ve anlatılması  gerektiğini  söyledi.1915’te   200’ün  üzerinde  toplu mezar meydana geldiğini  kaydeden  Öğün, “ 1915’te  Ermeni Taşnak ve Hınçak çeteleri acımasız  yöntemlerle  cephe gerisinde kalan  sivilleri katletmekten çekinmemişlerdir. Bu acıları  yaşayan illerin başında Van gelir. Katliamların yöntemi terörist bir yöntemdir. Bu da yıldırma korkutma anlamına gelmektedir.  Müslüman mülteciler  Ermeni tehcirine tabi  tutulan Ermenilerden çok daha büyük acılar  yaşamışlardır.  Bir çoğunun akıbeti bile bugün belli olmamıştır  “ dedi.   Öğün’ün  Rus  arşivlerinde yer  alan  Vanlı yaşlı kadın, çocuk muhacirlerin Van’dan  çaresizlik içinde  göç edişini  görüntüleyen  kısa filim  gösterisi salonda  duygulu anlara  neden oldu.  Yrd. Doç. Prof. Dr. Azmi Süslü, “XX. Yüzyılın İlk Soykırımı; Öldürülen Türkler Davası ve Van-Zeve Örnekleri”, Dr. Abdulaziz Kardaş“Van’ın İşgali ve Ermenilerin Yaptığı Tahrîbât”, Prof. Dr. Nurullah Çetin “Türk Edebiyatında Ermeniler”  konularında  sunum yaptılar.

Öğlenden sonra devam eden ikinci oturumda  TBMM eski başkanvekili, gazeteci, eski milletvekili Uluç Gürkan “Hukuk Karşısında Ermeni İddiaları”, Dr. E. Kur. Alb. Ömer Lütfü Taşçıoğlu, “I.Dünya Harbinde Türk ve Ermeni Kayıpları; Ermeni Sorununda Son Gelişmeler”, Eski Devlet  Bakanı, milletvekili, gazeteci Sadi Somuncuoğlu,“Tarihimizle Yüzleşiyoruz”, Prof. Dr. Hanım Haliloğlu da  “Van Erciş’ten Hocalı’ya Ermenilerin Türk Katliâmı”  konularında  sunum yaptılar.  

Yapılan sıunumlarda Van'da  Müslüman Türk ve Kürt  ahlinin yaşadığı katliamlar  rakmalar, istatistikler ve arşiv belelerle  dile getirildi. Van'da  1915'te Taşnak ve Hıonçak ihtilalci terör  örgütlerince Müslüman ahlinin katledilmesinin, çekilen acıların, yaşanan  ızdırapların özellikle  genç nesillere anlatılması gerektiği  ifade edildi. 

Sempozyuma Vali Yardımcısı Vefa Kaya, Tuşba Kaymakamı Musa Sarı, Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu,  MHP Van Milletvekili adayı  Gültekin Çavuşoğlu,sivil  toplum kuruluşlarının temsilcileri  farklı üniversitelerden tarihçiler ve öğrenciler katıldı. 

Sempozyum   değerlendirmeye  son buldu.

Bakmadan Geçme