Yerel yönetimlere gıda israfını önleme çağrısı

Yüksek fiyatlardan dolayı satılamayan sebze ve meyveler çöpe atılıyor. Kentin farklı noktalarında kavun, karpuz, kapya biber ile domates gibi sebze ve meyvelerin çöpe atılması israfa neden oluyor.

Yaşanan bu durum, gıda israfının boyutlarını gözler önüne sererken aynı zamanda yerel üreticilerin karşılaştığı sorunları da gündeme taşıyor. Çiftçiler, ürettikleri ürünlerin tazeliğini koruyarak tüketiciye ulaştırmak için yoğun çaba sarf etmelerine rağmen, birçok sebze ve meyvenin tezgahlarda bekleyerek bozulması hem ekonomik kayıplara yol açıyor hem de israf edilen gıda miktarını artırıyor.

Van’ın iklimi ve toprak yapısı, pek çok sebze ve meyve türünün yetiştirilmesi için elverişli olsa da, bu ürünlerin ekonomik değerini korumak için daha etkili dağıtım ve pazarlama stratejilerine ihtiyaç duyuluyor. Özellikle organik tarım ürünlerinin daha geniş pazarlara daha ekonomik ve daha hızlı şekilde ulaştırılması gerektiği vurgulanıyor.

Uzmanlar, yaşanan israfın önlenmesi için yerel yönetimlerin ve tarım kuruluşlarının iş birliğiyle somut adımlar atılması gerektiğini dile getiriyorlar. Gıda atıkları, yalnızca çevresel bir mesele değil aynı zamanda sosyal bir sorun olarak değerlendiriliyor. Bu noktada, çöpe atılan ürünlerin daha bozulmadan ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması, hem gıda israfını önleyecek hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir.

Çöpe atılan gıdaların, gıda bankaları ya da sosyal yardım kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılılarak gıdaya erişim sağlanmalıdır. Bu sayede ürünlerin israf edilmesinin önüne geçilerek ihtiyaç sahibi vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşım imkânı artırılacaktır. Ayrıca, yerel yönetimlerin bu konuda farkındalığı artırarak çiftçilere ve tüketicilere yönelik bilgilendirici çalışmalar gerçekleştirmesinin önemi vurgulanıyor.

Sebze ve meyvelerin çöpe atılması, hem çevresel hem de ekonomik açıdan ciddi kayıplar doğurarak dikkat çekiyor. Çiftçilerin yaşadığı zorlukların giderilmesi ve gıda israfının önlenmesi için atılacak adımlar, hem yerel ekonomiyi güçlendirecek hem de sürdürülebilir tarımsal üretimin önünü açacaktır. Bu süreçte, tüm kesimlerin sorumluluk üstlenmesi, gelecekte daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir gıda sisteminin inşa edilmesine katkı sağlayacaktır.

Bakmadan Geçme