İslam İşbirliği Teşkilatı ne iş yapar?
Yunus Türkoğlu
Gazze’de soykırım devam ederken ve acılar hala dinmemişken aklıma İslam İşbirliği Teşkilatı nerde, ne iş yapar, kimdir? Diye bir soru takıldı. Biraz kaynakları taradım ve konu uzun, böyle olunca çok teferruata girmeden kısaca anlatmak daha uygun olur diye düşündüm.
Bu teşkilat Birleşmiş Milletlerin ardından en büyük milletlerarası kuruluştur. 4 kıtada 57 üyesi var. Kuruluş gayesini özetleyen ilk madde şöyledir:
“Üye ülkeler arasındaki dayanışmayı ve işbirliğini güçlendirmek, mukaddes mekânların korunması ve Filistin halkının mücadelesini desteklemek…”
Türkiye dâhil 24 ülkenin katıldığı Rabat zirvesinde alınan çok sayıda kararların en mühimi “İsrail’in Kudüs’ü boşaltmasına, 1967 savaşlarında işgal ettiği yerlerden çekilmesine ve İsrail’in tanınmamasına yönelik bir bildiri yayınlandı.
Kuruluşundan bu yana en önemli gündem maddesi: Kudüs ve Mescid_i Aksa’nın kurtuluş mücadelesini desteklemek olan teşkilat, 7 Ekimden bu yana yaşanan katliamlar karşısında ne yaptı?
Bugüne kadar çeşitli üye ülkelerin ev sahipliğinde yirminin üzerinde zirve ve olağanüstü zirve yaptı. Türkiye’nin çağrısıyla 11 Kasım 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da toplandı. Fakat bu toplantıdan beklendiği gibi hiçbir çözüm çıkmadı.
İsrail ile bütün ilişkilerin askıya alınması, petrol ambargosu kozunun kullanılması ve İsrail uçaklarına Arap hava sahasını yasaklanması gibi tekliflerin; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas tarafından reddedildiği zirvenin sonuç bildirgesi sadece dilek ve temennilerdi. Yorumsuz…
Bildirgenin en dikkat çekici vurgusu ise 27. maddedeki ifadelerdi: “(FKÖ) Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistin halkının yegâne meşru temsilcisidir. Bütün grup ve partileri FKÖ çatısı altında toplanmaya ve oradaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.”
Filistin halkını yalnızca FKÖ’nün temsil etmesi ifadesi Suudi yönetiminin Hamas’a tıpkı İsrail gibi terör örgütü gözüyle baktığını işaret ediyor. Şu anda Suudiler Gazze’ye yönelik İsrail bombardımanlarını sessizce izliyor ve adeta İsrail’in Hamas’ın işini bitirmesini bekliyorlar…
İslam İşbirliği Teşkilatı Filistin meselesinde batının etkisinden çıkmayı başaramamıştır. Irak ve Afganistan işgalleri, Suriye’nin durumu, Mısır’da ki darbe ve zulüm, Yemen, Sudan, Doğu Türkistan ve Arakan’a karşı sessiz kalmıştır.
BM Güvenlik Kurumu’nun 5 üye ülkesinin milli çıkarları doğrultusunda kararlar alınmasının bir benzeri olarak İslam Birliği Teşkilatı’nda da bazı ülkelerin sözü geçmektedir. Bugün dünyada BM’nin ne İİT’nin problem çözme ve çözüm üretme yeteneği yoktur…
Aslında bu teşkilat; kalkınma, ilerleme ve güçlenme için ihtiyaç duyduğu bütün kaynaklara sahiptir. Yer altı, yer üstü kaynaklara, genç nüfusa, jeopolitik önem ve coğrafi konuma sahiptir. En önemli eksik ümmetin birliğine inanmış kadrolara ve iyi planlanmış, iyi uygulanan programları hayata geçirmektir.
İslam coğrafyasındaki bu acı ve gözyaşlarının dinmesi için Müslümanların kendi aralarındaki meseleleri bir yana bırakıp acilen birlik olmaları gerekmektedir…
Selam ve dua ile…