Free Palestine
Yunus Türkoğlu
Son zamanlarda Filistin ile ilgili okuduğum kitap, dergi, makale ve şiirlerde dikkatimi çeken bölümlerin altını çizdim ve sizlerle paylaşmak istedim…
“İlerle! Gel bakalım, ey zulüm, ilerle de bak!
Tepende gök ve şu yerler, cehennemin olacak!
Ölüm tamam ama asla eğilmeyiz zulme!
Eğilmeyiz, iman uğrunda razıyız ölüme!..” (TALİ)
“Bir zulüm battığı denaetin/ alçaklığın en dibine kadar batar. Kahr-ı İlahi ondan sonra tecelli eder. Ya da olumsuz manada çıkacağı yere kadar çıkar, zirveyi görür, ondan sonra tepetaklak devrilir. Yani önce zulüm kemale erer, İlahi gazap da ondan sonra devreye girer. Yani zulüm son haddine vardıktan sonra ilahi intikam galeyana gelir.”
“İnsanlık tarihi;
Baştan sona zalimlerin en nihayet nasıl kaybettiklerinin ibretleriyle ve ispatlarıyla doludur. Zalimler de zaten en sonunda kaybetmemek telaşına kapıldıkları için dünyayı zulüm kıskaçlarında boğmaya çalışıyorlar her zaman. Fakat ne yapsalar de gerçek netice hiçbir zaman onlardan yana değil...”
“İnşallah bu küresel sermaye ürünleriyle mazlum kanı arasındaki irtibat zihinlere kazınmıştır. Artık bundan sonra mühim olan boykotun hassasiyetle devam etmesidir.”
“<Kâfidir aldığım> deme ey tarih, ibret al!
Lütfen dönüp de Gazze’ye bir lahza seyre dal!” (Dr. H. Öğmüş)
“Bugün Gazze’de yaşanan vahşet; Siyonist-Haçlı ittifakının İslam’a karşı duydukları kinin ve nefretin açık bir ifadesidir. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere AB ülkeleri, soykırıma destek vermekte adeta yarışa girmişler.”
“Zalimlerin desteğini arkasına alan işgalci İsrail, bütün dünyanın gözü önünde, Gazze’yi karadan, denizden ve havadan kuşatarak, yok olmakla, tehcire boyun eğmek arasında tercihe zorluyor. Filistin’i haritadan silmek planlarının birinci merhalesi. Bunu başarınca sıra İslam coğrafyasında yeni yerlere göz dikmeye gelecek.”
“Kudüs geçmişte İslam’ın aydınlık idaresinde, diğer din mensuplarının huzur ve selamet içinde yaşadığı bir beldeydi. 400 senelik Osmanlı tarihi buna şahittir. Osmanlı aslında insanlığın yüz akıdır. Osmanlı varken; dünyada asalet, hukuk ve hak vardı. Merhamet-huzur, sükûn-selamet vardı. Osmanlı yıkıldı, dünyanın ruh dengesi bozuldu.”
“Yahudilerin en belirgin özellikleri bulundukları yerde fitne ve fesat çıkarmalarıdır. Bunlar İsra Süresi’nde anlatılır. (el-İsra 3-5-7-8) Zaten hemen bütün dünyada yahudiler; sahtekâr, hilebaz, düzenbaz, para düşkünü, tefeci, haydut davranışlı, sapık fikirli kişiler olarak görüldüğünden sevilmezler.”
“Zor zamanlar, çetin şartlar ve olağanüstü dayanılması güç vaziyetler, büyük kahramanlar doğurur. Pamuk gibi yataklarında yatan, ibrişim yorganlarını üzerlerine çeken, kuştüyü yastıklara başını koyan ve kahvaltıda on çeşidi az bulanların ihtiyaç hasıl olduğunda kıyam edecek ne takatleri ne de halleri olamaz.”
“ Rabbinin, fillerle Kâbe’ye saldıran o orduya ne yaptığını görmedin mi? Onların haince planlarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi. Bu kuşlar onlara pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyorlardı. Neticede Rabbin onları yenilmiş çer çöp haline gelmiş ekin yaprağına çevirdi.” (Fil Süresi 1-5)
“Allah’ım nerde kaldı o ebabil kuşları,
Ne zaman yağdıracak gökyüzünden taşları?
Bir rüzgâr gönder ya Rab, çölün kumu savrulsun,
Çalsın küfrü yerlere, artık zulmü son bulsun! (S. Göksun)
“Evet, yerin ve göğün orduları Allah’ındır. Ve lakin O-celle celaluhu- adaleti bizim ayakta tutmamızı mazluma bizim yardım etmemizi, fitneyi bizim söndürmemizi, Hakk’în sözünü yeryüzünde bizim yüceltmemizi arzu ediyor. Şu ayet-i kerimede müminlere cihat emredildikten sonra şöyle buyuruluyor;
“…Allah dileseydi, onlardan intikamını (size emretmeden bizzat) alırdı. Fakat sizi birbirinizle imtihan etmek için(cihadı emretti)…” (Muhammed Süresi, 3)
“Yere batsın zalimin, zulümle dolu çağı!
Yerle yeksan eylesin, Rabbim şu sinsi ağı!
Kavi olsun Allah’ım müminlerin canı bağı!
Ebabil bizi taşlar… Şu ahvale bir baksa,
Elim kolum bağlanmış, affet Mescid-i Aksa!” (H. Konç)
Free Palestine…