Esas hayat, ahiret hayatıdır
Yunus Türkoğlu
İnsanlara dünya hayatını rahat, konforlu, sağlıklı, mutlu geçirmek tek gaye olarak gösteriliyor. Çevre, reklamlar ve fikir olarak sunulan sözler zihnimize maddiyatçılığı işliyor. Din uğruna, maneviyat ve ahlak adına en ufak bir sıkıntı olunca hemen isyan ediyoruz. Dünyanın geçici olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. İnsan, Allah katındaki mükâfat ve dereceler için malını seve seve harcamalıdır. Ahirete nispetle dünya hayatı nedir ki? Dünyanın yerleşilebilecek bir yer olmadığı, yolculuktan ibarettir gerçeğini unutmamak gerek. Daimi kalacak olsaydık yaratılışımız taştan, demirden, çelikten olurdu. Etten, kemikten zayıf ve aciz olarak yaratılmazdık
“Dünya asıl geye değildir, ahiret için sermayedir.”
Dünyayı ahiret için hazırlanma yeri olarak gören Müslümanlar; sıkıntı ve elem yaşasalar dahi gönülleri huzurlu, maneviyatları kuvvetli ve daha mutludurlar. Çünkü Müslüman sonunu düşünür, helal ve harama son derece dikkat eder. Bu yolda yürümeyenleri uyarmak lazım, bu yeterli mi? Değil elbette, hiç olmazsa bundan geri kalmayalım. “Caminin elektriğiyle telefonunu şarj etme, okulda, dairede devletin elektriğiyle demlenen çayı içme, bahçesindeki suyla arabanı yıkama!..” Dedim…
Ahirette;
Her türlü maddi ve manevi nimetin hesabı sorulacaktır.
İlahi talimatların eda edilip edilmediği sorulacaktır.
Yasaklara ne kadar uyulup uyulmadığı sorgulanacaktır.
Kul haklarının muhakemesi yapılacaktır…
Kur’an-ı Kerim’de kıyamet gününün dehşetini anlatan nice ibretlik ayetler var. Çünkü o gün hesap-kitap günüdür. Ve çok zor bir gündür. “Benim bildiklerimi siz bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz!” Hadis-i Şerif. Biz ise çok gülüyoruz ve hiç ağlamıyoruz.
Kur’an ve sünnet ışığında bir hayat sürmek zorundayız. Senaryo yazılmıştır, bize düşen bu vasıfları hayata geçirmektir. Özellikle ferdi ibadetlerin zirvesi olan namaza ve namazı cemaatle kılmaya fazlasıyla dikkat etmek zorundayız…
Camiye koşup cemaatle namaz kılmak müekked sünnettir yani Peygamber Efendimiz’in hiç terk etmediği sünnetlerin cümlesindendir. Müslüman imkânlar doğrultusunda beş vakit namazını cemaatle eda ederek sosyalleşmelidir. Mescitler Allah-ü Teâlâ’nın en sevdiği mekânlardır. Müminde o mekânları sevmek ve doldurmak zorundadır. Sensiz camiler mahzundur unutma. Evde, okulda, fabrikada veya işyerinde her nerde olursan ol, ezan okununca bırak işi-gücü camiye cemaate koş, koş ki Rıza-i İlahiye kavuşasın…
Resülullah Efendimiz’in –sallallahu aleyhi ve sellem- rahat ve sıkıntılı zamanlarda tekrar tekrar ashabına hatırlattığı gibi:
“Esas hayat, ahiret hayatıdır.”
Bu dünya ancak ahirete hazırlık için bir imtihan yeridir. Fani ömür, ancak bu gayeye sarf edilirse fayda verir vesselam…
Allah’a emanet olunuz.
