Yunus Türkoğlu

Dünya Adalete Muhtaçtır

Yunus Türkoğlu

Dünya üzerindeki bütün servetleri çalıp çırpan, milyarlarca insanı açlığa, sefalete düşüren, kendi çıkarları için yeryüzünü ateşe vermekten çekinmeyen, ekini ve nesli bozan, aileyi dağıtıp, gençliği yok eden, kadınları ucuz işçi ve cinsel obje olarak gören, her şeyin fıtratını bozan ve hayatı yaşanmaz hale getiren, hak hukuk nedir bilmeyen kapitalist ve Siyonist sistemin savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Bu sistemler kendi halkları tarafından bile savunulmamaktadır. Gazze’de yaşanan bu zulüm ve soykırım batının bebek katili yüzünü iyice ifşa etmiştir. Bu sistem yıkılmaya yüz tutmuştur… İnsanlığın önünde bir alternatif olarak duran yegâne sistem Müslümanların birleşip kendi sistemlerini kurmalarıdır. Bu sisteme sadece Müslümanlar değil tüm dünya muhtaçtır… 

Son yüz bir yıldır Müslümanlar tefrikaya düşürüldü, birlik berberlik kayboldu. Dünyaya hâkimiyet gitti, saygınlık bitti, krizler yaşanmaya başladı. Huzur, güven, emniyet kalmadı, dünyanın dört bir yanında Müslümanların canları, malları ve tüm değerleri ayaklar altına alındı. Dünya üzerinde 57 ülke 2 milyar Müslüman olmasına rağmen bunlar; ne Filistin, Irak, Afganistan, Yemen ve Suriye’deki katliamları, ne Doğu Türkistan’daki soykırımı, Arakan’daki sürgünü, ne Afrika’daki açlığı, sömürüyü ve diğer ülkelerdeki batılılaşmayı engelleyebildi! Müslümanların maruz kaldıkları her türlü mezalim, kapitalizmin siyasilerin iradelerini ipotek altına almış olması ve bu siyasi iradelerin vahim hallerindendir. Yahudilerin, Filistin ve dünyada gerçekleştirdiği zulümlerden kurtulmak, Müslümanların birleşip kendi yönetimlerini kurmalarıyla hallolacak meseledir!..

Yahudiler hem İslam âlemine, hem dünyaya karşı çok büyük suçlar işlemiştir ve işlemeye devam etmektedir. Bu yüzden dünya onun kötülüklerinden kurtulmalıdır. Bu mesele diplomatik kanallarla, başarısız ve sahte müzakerelerle çözüme kavuşturulamaz. Bunun yolu Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın yeniden Müslüman otoritesine geçmesi için orduların harekete geçirilmesidir. İslami beldelerin mevcut durumuyla bunun olması pek mümkün gözükmüyor. Bunu mümkün kılacak bir sistem kurulmalıdır. Müslüman orduların iradesini boyunduruktan kurtararak, asli işini yeniden bu ordulara iade edecek bir sistem tesis edilmelidir. Beşeri sistemler bu zulümler karşısında aciz kalmıştır…

Tarih boyunca İslam topraklarında zaman zaman işgaller yaşanmıştır. Ancak o zaman ümmetin birliğini sağlayan, Müslümanları koruyup gözetmekle yükümlü olan Hilafet, yani haçlılara karşı savaşan bir devletleri vardı. Bu yönetim saldırı ve işgallere karşı harekete geçer, Müslümanları kurtarmak için ordularını seferber eder, sonuçta işgalleri kaldırırdı. İşte Müslüman dünyasının işgal altındaki bu günkü durumunu öncekilerden ayıran en önemli fark budur. Bu gün Müslümanların ordularını harekete geçirecek ne bir halife vardır, ne de yukarıda saydığım yerlerin kurtuluşunu sağlayacak bir birlik-beraberlik söz konusudur…

Yeter artık, batılı ülkelerin dünya üzerindeki hâkimiyeti sona ermeli ve sömürgecilik düzeni bitmelidir. Müslümanlar birlik olup kapitalizmi siyasi sahneden tamamen süpürecek medeniyet kültürünü yeniden kurmalıdır. Kapitalist şirketlerin tekeline aldıkları kaynaklar asıl sahiplerine iade edilmeli, gelir dağılımı dengesizliği giderilmeli, ideal ekonomi politikaları hayata geçirilmelidir. Müslümanların birleşmesinden bahsetmek; Batı ve işbirlikçilerini rahatsız eden, uykularını kaçıran bir kâbustan bahsediyoruz demektir. Batı İslamiyet’in varlığını kendileri için en büyük tehlike olarak görmektedir.

Huntıngton, Medeniyetler Çatışması kitabında:

“Batı için sorun İslam’ın kendisidir, zira Müslümanlar onun küresel bir sistem olarak tüm dünyaya elverişli olduğuna ve diğer uygarlıklardan üstün olduğuna inanıyorlar.”

Fransız siyaset bilimci ve filozof Joseph Salazar’ın tespiti ise şöyledir;

“Batı’yı doğrudan tehdit eden asıl tehlike, İslam’dır. Müslümanlar bağımsız bir dünyadır ve özgün bir manevi (kültürel ve fikri) mirasa ve medeniyete sahiptirler. Batı medeniyetine ihtiyaç duymadan bağımsız bir dünya için kurallar koyabilirler.”

Dünya adalete muhtaçtır!..

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları