Yazar Şair Nazife Nazan Ilıkçı

​Sonsuzluğun aynası

Yazar Şair Nazife Nazan Ilıkçı

​Deniz, engin ve derin, sonsuzluğun aynası,

Köpüklü dalgalarla fısıldar eski bir masalı.

Üzerinde durur, o muhteşem gökyüzü,

Gizemli bir kubbe, yıldızların uykusuz yüzü.

 

​Sabahın ilk ışığıyla doğrulur güneş,

Altın bir tül atar denize, söndürür her ateşi.

Kızılın ve turuncunun dansı başlar ufukta,

Doğanın en görkemli tablosu her solukta.

 

​Mehtap yükselir, gümüş bir tepsi gibi parlak,

Gecenin perdesini aralar, yapar denizi ıslak.

Her damlası ışık, her esintisi bir nefes,

Gizli sevdaların şarkısını dinler sessiz ses.

 

​Göz alabildiğine yayılan o doymuş mavilik,

Denizin kalbinden göğe uzanan büyük birlik.

Huzur verir ruha, dindirir her acıyı,

Sanki bir sırrı saklar, asırlık bir duayı.

 

​Ne zaman ki bulutlar ağlar, yağmur iner dünyaya,

Sonra mucize doğar, bürünür tüm sema:

Bir köprü kurulur, renklerle örülmüş,

O eşsiz gökkuşağı, umutla görünmüş.

 

​Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor,

Yedi rengiyle kalbe dokunur, sevgiyle çağırır.

Denizle gökyüzünü birleştirir bu zarif yay,

Hayata dair en güzel vaat

 

​Uzaklarda bir yel eser, ince,

Geçmişin gölgesi düşer her gece.

Zaman durulur, anılar derinleşir,

Bekleyişin sükûneti kalbi dinlendirir.

 

​Bir vuslat arzusu, içimde kor,

Yüreğimde yanan bir ateşin var.

Düşer aklıma ince belli bir çay,

Huzur veren o buğulu dem tadı, hey!

 

​Uzaktan yakına, o demli haz,

Bitmeyen bir hasretin izi biraz.

Vuslatın ateşi, çayımızda köz,

Zamanı unutturan o büyülü söz.               

Yazarın Diğer Yazıları