
Vansesi Gazetesi 88 Yaşında
Ümran Öztürk
Bir Sesin Zamana Direnişi
Türkiye basın tarihinde çok az yayın organı, yalnızca yerel bir ses olmakla kalmayıp bir kültür taşıyıcısına dönüşmüştür.
Vansesi Gazetesi, işte bu az sayıdaki yayınlardan biri…
Cumhuriyet ve Yeniasır’dan sonra kurulan Türkiye’nin üçüncü gazetesi olması, onun yalnızca Van için değil; Anadolu basını ve ülke gazeteciliği için de ne denli öncü bir yere sahip olduğunu gösteriyor.
Bir şehrin sesi, kalbinden yükselir.
Ve o ses bazen bir gazetenin sararmış sayfalarında, bazen mürekkep kokusuyla sızar insanın içine…
Van’ın kalbinden 88 yıldır yükselen o sesin adı: Vansesi.
Zaman nehir gibi akıp giderken bazı izler toprağın belleğine kazınır.
İşte o izlerden biridir Vansesi…
Cumhuriyetin genç yıllarında, 1937’de “Yeni Yurd Van” adıyla doğan bu ses; sadece haber değil, umut, direniş, kültür ve hafıza taşımıştır.
1943’te “Van”, 1948’de ise bugünkü adını alarak yolculuğuna devam etmiştir.
Yol yoktu, matbaa yoktu, çoğu evde elektrik bile yoktu o günlerde…
Ama bir inanç vardı:
Van halkına doğru, dürüst ve halktan yana bir ses olabilmek.
O inançla kuruldu gazete.
Ve 88 yıldır, değişen her şeye rağmen bu inanç hiç solmadı.
Vansesi Gazetesi, yerel basının zorlu ama onurlu yürüyüşünde bir çınar gibi dimdik ayakta kaldı.
Ne kolay yıllardı bunlar, ne de sessiz…
Savaşlar, darbeler, ekonomik krizler, iletişim devrimleri…
Her dönemeçte o vardı.
Vansesi Gazetesi ;Van’ın tarihiyle, kültürüyle, halkıyla kurduğu gönül bağının adıdır.
Düşünün ki bir şehir her sabah gözlerini açtığında sesini önce ondan duyar…
Bir olayın, bir insanın ya da bir fotoğrafın izini önce onun sayfalarında bulur.
Nice kuşaklar onunla büyüdü.
Sayfalarında sadece haber olmadı…
Sevda oldu, direniş oldu, edebiyat oldu.
Van Gölü’nün hırçın mavi dalgaları gibi bazen gür, bazen derin bir sükûtla aktı satırlarında zaman.
Şairler yazdı, gazeteciler yetişti, akademisyenler beslendi.
Yerel haberin kıymetini, yaşanmışlığın tanıklığını, halkın gündemini ve hissiyatını ruhumuzda hissettik.
Teknoloji değişti, kâğıt dijitale evrildi, alışkanlıklar başka yönlere savruldu.
Ama Vansesi, dirençle, sadakatle, halkına duyduğu inançla ayakta kaldı.
Çünkü Vansesi Van’ın vicdanıydı.
Bugün 88. yaşını kutlayan Vansesi, hâlâ ilk günkü heyecanla sayfalarını okura ulaştırıyor.
Bu yalnızca bir yıl dönümü değil; bir direncin ve varolabilmenin yıldönümüdür.
Bir hafızanın, bir kalemin ve bir yüreğin zamana karşı susmayışıdır.
88 yıldır emeğiyle, kalemiyle, objektifiyle, yüreğiyle bu sesi büyüten herkese minnetle…
Kurucularını, ilk manşetleri atanları, dizgi makinelerinin başında sabahlayanları, mürekkep kokusuna ömrünü katanları, sahada haber kovalayan muhabirleri, köşe yazılarıyla düşünce ufkumuzu açan yazarları, dağıtım yapan emekçileri, her sabah gazete büfesinden onu almayı ihmal etmeyen sadık okurları…
Hepsini tek tek kutluyorum.
Çünkü bir gazete ancak bu kadar çok gönülden beslenirse 88 yıl dayanabilir.
Bu bir başarıdan ziyade bir hikâyedir.
Van’ın kendi hikâyesidir.
Ve şimdi 88. yaşında, geçmişin anısını, bugünün sorumluluğunu ve yarının umudunu taşıyan Vansesi’ne nice uzun yıllar diliyoruz.
İsimlerini tek tek anamasak da, Vansesi’nin bu onurlu yürüyüşüne iz bırakan tüm yürekleri saygıyla, özlemle selamlıyoruz.