
Mayıs Yüreğimizde Açan Bir Çiçektir
Ümran Öztürk
Mayıs geldi…
Her yıl olduğu gibi bu yıl da usulca dokundu penceremizin pervazına, sokağın köşesine, yüreğimizin en hassas yerine.
Baharın kalbinde duran bu ay, bize sadece doğanın değil, insanın da yeniden doğabileceğini fısıldar. Bir çiçek gibi açar umutlar, bir serin rüzgâr gibi geçer üzerimizden hatıralar. Toprak ısınır, ağaçlar çiçeklerle bezenir, kuşlar yeniden şarkı söylemeye başlar. Doğa gülümser, insan içten içe uyanır.
Çünkü Mayıs; emeğin, sevginin, dayanışmanın ve uyanışın adıdır.
İlk adımını 1 Mayıs’ta atar. Emek ve Dayanışma Günü’dür o. Alın terinin, hak mücadelesinin, birlikte daha güçlü olmanın hikayesidir. Gök yüzüne yükselen her pankartta, sessiz ama kararlı yürüyüşlerde, geçmişin izleri ve geleceğin hayalleri vardır. Sokaklar sadece yürünmez Mayıs’ta; aynı zamanda konuşur, anlatır, anımsatır. Birliğin, adaletin ve insan onurunun sesi yankılanır meydanlarda.
Ve sonra gelir Hıdırellez…
Toprağın ve suyun buluştuğu, insanın doğayla yeniden sözleştiği o büyülü zaman… Anadolu’nun kadim kültürüne selam durduğumuz bu günde, gül dallarına bağlanan dileklerde bir çocuğun saflığı gizlidir. Gece yarısı yazılan dilek kâğıtları, baharın büyülü ritüelinde suya karışır. Toprak uyanır, insan içten içe yenilenir.
Mayıs’ın belki de en derin, en yumuşak dokunuşu ise Anneler Günü’dür.
Bir ayın içine bu kadar duygu sığar mı demeyin… Çünkü bir anne yüreğinde dünya kadar sevgi taşır.
Annelerin sesiyle yumuşar Mayıs. En kırık yanlarımızı bile onaran elleriyle sarar bizi. Bir bakışıyla içimizi ısıtan, bir dokunuşuyla acımızı unutturan o yüce varlıklara duyduğumuz sonsuz minnet, Mayıs’ı daha da anlamlı kılar. Gözlerinde bin şiir, kucağında sonsuzluk hissiyle yaşar anneler…
Ve sonra gençlik gelir;
Coşkunun, umudun, yenilenmenin adı olur 19 Mayıs’ta. Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan bağımsızlık yolculuğunun mirasını taşıyan gençlik… 19 Mayıs, takvimde bir sayfanın ötesinde bir milletin uyanışı, bir özgürlük hayalidir. Gençliğin gözlerinde parlayan ışık, bu toprakların yarınlara olan inancıdır. Sporla, sanatla, bilgiyle yoğrulan genç zihinler, ülkenin kalbinde atar o gün.
Mayıs, doğanın yeniden doğuşu kadar insanın da iç sesini duyduğu bir aydır.
Rüzgâr daha tatlı eser, yağmur daha şiirsel yağar. Her çiçekte bir tebessüm gizlidir sanki. Her sokakta bir şarkı yankılanır; kimi zaman nostaljik, kimi zaman devrimci, ama her zaman umut dolu… Yağmurun kokusu, güneşin ışıltısı, günbatımının sessizliği bile başka bir derinlik taşır bu ayda.
Belki de bu yüzden Mayıs, her yıl geldiğinde yüreğimizde bir çiçek açar.
Emekle büyür, sevgiyle yeşerir, umutla tomurcuklanır. Ve bize yeniden hatırlatır: Bahar sadece mevsimlerde değil, insanın içindedir.