Dönüşmek Zor Zanaat
Ümran Öztürk
Öğrenmek mümkün, büyümek mümkün… Ama dönüşmek? İşte orada işler biraz karışıyor.
Bugün hepimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Birkaç saniyede dünyadaki gelişmeleri öğreniyor, bir tuşla yeni kavramlara hâkim oluyoruz. Hatta çoğu zaman okuduklarımızı, duyduklarımızı çevremizle paylaşıyoruz. Yani bilgi çağında yaşıyoruz. Öğrenmek günümüzde artık çok kolay.
Zaman geçiyor, yaş alıyoruz, tecrübeler artıyor. Acılar, sevinçler, yenilgiler, zaferler derken büyüyoruz da. İnsan olgunlaşıyor, kabullenmeyi öğreniyor. Bu da kaçınılmaz bir süreç.
Ama dönüşmek… O çok başka bir şey. Çünkü dönüşmek, yalnızca zihni değil yüreği de ikna etmek istiyor.
Yeni veriler zihnimizi besliyor, ama bizi dönüştürmeye yetmiyor. Dönüşüm için köklü alışkanlıklarımızı sorgulamamız, yıllardır taşıdığımız inançların bazılarını geride bırakmamız, önyargılarımızdan kurtulmamız, hatta konfor alanımızı terk etmemiz gerekiyor. Bu kolay mı? Elbette değil.
Bugün bakın çevrenize… Teknolojiye hâkim olan, ama hâlâ eski önyargılarıyla yaşayan insanlar görürsünüz. Yeni fikirleri öğrenip paylaşan, ama hayatına geçiremeyen nice insan tanırsınız. Çünkü dönüşmek için cesaret gerekiyor. Cesaretin yanına kararlılık koymadan, bilgi sadece zihinimizin bir köşesinde kalıyor.
Öğrenmek bize yol gösteriyor, büyümek güç katıyor. Ama dönüşmek, işte asıl orada insan kendini yeniden kuruyor.
Dönüşmek zor zanaat; çünkü insandan sadece bilmesini değil, kendini yeniden doğurmasını istiyor.
Ve belki de bu yüzden, dönüşmeyi başarabilenler hayatı sadece yaşayan değil, aynı zamanda yeniden şekillendiren insanlar oluyor.
(Yer: Adatepe)
