Ümran Öztürk

Anne Müzesi

Ümran Öztürk

Bir Anneler Günü daha geçti takvimden.

Ama kalpten yükselen teşekkürler, sarılıp susmalar, gözlerde biriken ışıklı damlalar hâlâ bizimle. Dünyanın dört bir yanında milyonlarca yürek, biricik annesinin ismiyle attı o gün. Çünkü anneler sadece doğurmaz; büyütür, besler, sabreder, affeder… Ve en önemlisi: hep oradadır.

İşte bu derin minnetin, suskun ama yürek dolusu bir ifadenin mekânı yükseliyor Ankara’nın Altındağ’ında: Anne Müzesi.

Yazar Şermin Yaşar’ın öncülüğünde kurulan bu özel yer, sadece bir müze değil; geçmişe uzanan bir dua, geleceğe bırakılan bir mektup, annenin sessiz dokunuşunu taşıyan duygusal bir zaman sandığı.

Kapısından içeri adım attığınızda, duvarlar anlatmaya başlar.

Her obje bir hatıradır burada. Her köşe bir annenin yüreğinden kopup gelmiş gibidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bebeklik zıbını, Zübeyde Hanım’ın seccadesiyle yan yana durur; tarih, minnetle başını eğer.

Bir köşede Umay Ana heykeli sessizce gözlerinizin içine bakar;

bir başka köşede Anadolu’nun düğün tülbentleri rüzgârla kıpırdanır, sanki eski bir ninniyi mırıldanır.

Ama bu müze yalnızca bizim topraklarımızın sesi değildir.

Uzak coğrafyalardan gelen ninniler, bin bir kültüre ait anne-bebek figürleri, mitolojik anlatılarla birleşir ve tek bir cümleye dönüşür:

“Annelik, dilini bilmesen de kalbini bildiğin bir dildir.”

Müzede dolaşırken zaman yavaşlar.

Bir el işi mendil, annenizin gençliğinden fısıltılar getirir.

Bir beşik örtüsü, sizi çocukluğunuza götürür; kokusu burun direğinizi sızlatır.

O an anlarsınız: Anneler geçmişte değil, hâlâ sizinledir. Kalbinizde bir yerlerde usulca otururlar.

Şermin Yaşar’ın kelimeleriyle ifade etmek gerekirse:

Burası bir selamdır Anadolu annelerine.

Bir teşekkürdür, susarak söylenen.

Bir dua gibi, gösterişsiz ama derin…

Bir türkü gibi, yavaş yavaş yüreğe akan…

Anneniz yanınızdaysa, sıkıca sarılın.

Uzağınızdaysa, sesini duyun.

Eğer artık bu dünyada değilse, belki de Ankara’daki bu müzede, onun kokusunu yeniden soluyabilir, adımlarını duvarlarda hissedebilirsiniz.

Anne Müzesi

Bir gün değil, her gün anımsanması gereken o büyük sevgiyi taşır.

Annelik, sadece bir görev değil, bir duadır; evrensel bir melodidir; kalpten kalbe geçen görünmez bir ışıktır.

Ve bu yazı da, o ışığa bir övgüdür.

Tüm annelere,

Minnetle…

Yazarın Diğer Yazıları