Ümran Öztürk

Anne Dediğin

Ümran Öztürk

Anne dediğin,

Sessiz bir dua gibi yaşar evde.

Varlığı konuşmaz belki,

Ama eksikliği bağırır.

 

Gidince anlarsın…

Ev aslında onun sesiymiş.

Yemek onun eliymiş.

Yastık onun şefkatiymiş.

Senin çocukluğun…

Onun varlığıymış.

 

Anne dediğin...

Kucağı dünyanın en güvenli yeri,

Yüzü, çocukluğunun ilk resmi.

 

Sabahları uyanırsın o muhteşem kokuyla

İşte o koku, yumurtalı ekmek kokusu!!! 

Sen büyürsün,

O hep aynı kalır...

Zamana meydan okur sanki,

Zamanı o doğurmamış gibi…

Yani bir insan nasıl olur da hem geçmişin,

Hem geleceğin olur?

Anne işte... Olur.

 

Anne dediğin,

Hiçbir şeyi tam yemez.

Yarısını sana bırakır.

Kendisi doymamıştır.

“Ben zaten çok yedim” der.

Bir yalanın bu kadar güzel olması şaşırtıcı.

 

Her şeyin farkındadır.

Bir bakışınla çözer içini,

Bir sessizliğinle anlar derdini.

“Bir şey mi oldu?” der,

O an gözyaşların dökülmeden önce

Sana çarpan her şeyi okur gözünden.

O çoktan hissetmiştir seni.

 

Çocukken dizin kanar,

Koşarsın ona.

Büyürsün,

Kalbin kanar bu kez,

Yine koşarsın.

Tek fark,

Artık düşüşlerin daha sessiz,

Yaraların daha derin olur

Çocukken düşersin,

Değişen tek şey, düşüşlerinin hızı...

Ve sarılınca ona, zaman yine çocuk olur.

(Vefat eden tüm annelerimizin ruhu şad olsun)

Resim: Cengiz Amiklioğlu 

Anne Dediğin

Yazarın Diğer Yazıları