
Vansesi Gazetesi Van'ın sesi, Vanlının sesi, nefesi olarak 88.yaşını idrak ederek yayın hayatına devam ediyor
Ümit Kayaçelebi
Kimler geldi kimler geçti diyorum ya bazen şiirlerimde, gerçekten de öyle. Hayat sel gibi akıp gidiyor ve akarken de hep birilerini alıp alıp götürüyor.
İşte bakın bu gün buradayım ama yarın ben de olmayacağım. Hayat bizimle başlamadı ve bizimle de bitmeyecek dostlar.
Dün bizim fevkimizde insanlar vardı onlar bu şehrin mühimsenen insanlarıydı onlar bu gün olmasalar da onların yaptıklarını bilen ve hatırlayan insanlar onları ardları sıra bıraktıkları eserlerinden dolayı hep hayırla yâd ediyorlar.
Çocuktum o yıllarda Van Postası, İki Nisan ve Vansesi Gazeteleri Vardı. Hepsinin nerede olduklarını binalarını çalışanlarını çok iyi hatırlıyorum.
Hepsinin de sahipleri değerli insanlardı. Yazı aileleriyle ve çalışanlarıyla zamanın şartları içinde en iyi gazeteyi çıkarmaktı dertleri.
İşte o zamanın Vansesi Gazetesini ilk çıkaranlar Kitapçı ile Perihan ailesiydi. Remzi bey üniversite tahsilini tamamladıktan sonra Van’a dönerek İlyas Kitapçıyla, 1959 yılına İlyas beyin vefatına kadar birlikte gazeteyi çıkardılar daha sonraları Remzi bey gazeteyi devralarak 2006 yılına kadar kendi çıkardı.
Gazetenin başında Remzi ağabey vardı ve ben de 1998-2001 yılları arasında takriben 4 yıl gibi bir zaman burada âcizane köşe yazarlığında bulundum.
Bu gün onlar yoksa aziz hatıralarını hep yâd ediyor ve onları minnetle ve şükranla anıyoruz. Cümlesine rahmet olsun.
Bir aile gibiydik Vansesi’nde 1998_2001 yılları arasında güzel günlerimiz oldu.
Aklımın erdiği günden beri hem Türkiye’de çıkan ulusal gazeteleri ve beri taraftan da Van’da çıkan mahalli gazeteleri bilen tanıyan ve takip eden biriyim. Gazetenin benim hayatımda önemli bir yeri vardır. Oldum olası hep gazeteciliğe merak saran ve hayatımda apayrı bir değer veren biri olarak gazetecilik mesleğine çok ilgi duydum ve bu işi yapanlara da çok saygı duydum.
Çocukluk yıllarımda Van’da gezerken gözüm hep gazete tabelalarına takılırdı “Van Postası”, “İki Nisan Gazetesi”, “Serhat Gazetesi” ve Van’ın en eski gazetesi olması sıfatını taşıyan “Vansesi Gazetesi”.
2000’li yıllara kadar Serhat Gazetesi hariç olmak üzere Van Postası, İki Nisan Gazetesi ve Vansesi Gazetesi yayın hayatlarını şanla şerefle sürdürdüler. Yalnız Rahmetli Demiray Şaşıhüseyinoğlunun da ortağı olduğu Serhat Gazetesi yayın hayatını 1980 yılındaki ihtilalle noktalamak zorunda kaldı ve yayın hayatı sona erdi.
Lakin daha sonraları Nail Başıbüyüğün çıkardığı İki Nisan Gazetesi ve Turan Şahin başın çıkardığı Van Postası da yayın hayatını devam ettiremeyince bu gün kala kala maziden bize seslenerek gelen bir Vansesi var bu gün yayın hayatımızda.
Dünden bu güne arada günlük, haftalık gazete olarak birçok gazete çıkmışsa da birçoğu maddi veya başka sebeplerden dolayı maalesef yayın hayatlarını sürdüremeden mazinin karanlıklarında kaybolup gitmişlerdir.
Geçmişten bugüne yayın hayatını en zor şartlarda bile hedeflerinden amaçlarından sapmadan, taviz vermeden dimdik yürüyerek gelen bir tek Vansesi Gazetemiz vardır. Biz de bu gün İlyas Kitapçıyı Remzi Perihan ağabeyimizi bu gazetede bu güne kadar yazan çizen taka tuka ile de olsa harf dizerek gazete sayfası dizen dağıtan hâsılı kelam emek veren herkesi rahmetle ve hürmetle yad ediyorum.
Bazı inkıtalar olsa dahi hayatımın bir bölümü Vansesi Gazetesinde geçmiş, bir gazeteci olarak bu günde bir yazar olarak burada bulunmaktan bu gazetede Vana Türkiye’ye hitap etmekten bahtiyarlık duyuyorum.
Bahtiyarım çünkü bu Van’ın dik duruşlu, onurlu, saygın gazetesinde yer almak herkesi mutlu etmeli ve bunun hakkını vermek lazım diyorum.
Vansesi Van’ın sesi soluğu başı dik onurlu ve gururlu halkın sesi olarak hizmet veriyorsa Vansesi ailesi olarak bu gurur bizim için kâfidir.
1950 ve 1960 yıllar da toprak binalarda yazın sıcakta kışın soğukta zor şartlarda taka tuka ile tek tek harfleri dizerek gazete çıkarmak gazete hazırlamak öyle sanıldığı kadar kolay değildi.
Bu işin emekçileri emek sarf edenleri bu işi gönüllü olarak canı gönülden yapan işin erbaplarıydı. Gazetecilik gazete çıkarmak bir gönül işiydi. Onlarda bu işi çok severek ve özveri ile yapıyorlarken bir yandan da yeni yeni genç gazetecilerin yetişmelerine ön ayak oluyorlardı.
Her zaman gücünü Van halkından alan ve bu gün 88. şeref yılını idrak eden Türkiye’nin sayılı şehrimizin en eski ve en köklü gazetesi Vansesi haklı olarak bu onuru ve gururu yaşarken ben de bu gün bu Gazetenin bir yazarı olarak eski bir yazar olarak bu gemide hizmet eden biri olarak mutluluk duyduğumu göğsüm kabararak ifade etmek isterim.
Düşünün ki 21 Temmuz 1937 tarihinde başlayan bu kutlu yolculuk şartlar ne kadar zor da olsa aşa aşa gelmek koskoca yılları geride bırakırken kimler gelmiş kimler geçmiş.
Nice insanlar emek sarf etmişler öyle kolay olmamış ama her şeye rağmen bu gün bakıyoruz o tarihte rahmetli İlyas Kitapçı ile Remzi Perihan el ele kol kola bu gazetenin temelini attıkları Vansesi nice şereflerle 88. kuruluş yılını idrak etmekte.
İlk kuruluş yılında “Yeni Yurt” ismiyle neşir hayatına başlayan gazete daha sonra 1948 de “Vansesi Gazetesi” olarak yayın hayatını sürdürerek bu günlere gelmiştir.
Belki bu gün o eski yazarlar o eski ustalar üstatlar duayenler olmasa bile en azından onların izinden giden ben ve benim gibi onların yerlerini dolduramasak bile bir şeyler yapmak isteyen güzel yazarlarımız var.
Her konuda yazan köşelerimizi paylaşan renk veren arkadaşlarımız var ki bunların içinde istikbal vaat eden genç yazarlarımız oldukça fazladır. Bizler elbette ki dünyada hep kalacak değiliz. Ama geriden gelen ayak seslerini duymak biz eski ve usta yazarları rahatsız etmek yerine mutluluk veriyor. Gün gelecek onlarda bizlerin yerlerini en iyi ve güzel şekilde dolduracaklardır. Vansesi bunu yıllarca yapmış ve bu günde yapacaktır.
Vansesi bir mektep olarak mütalaa edilirse buradan biz ve bizim gibi zamanla daha nice ustalar üstatlar duayenler çıkacaktır elbette. Hayat böyledir insanlar yıldızlar gibi bir gün parıl parıl ışıklar saçarken daha sonra giderken de ardları sıra hoş bir seda ile gidiyorlar.
Netice olarak bu gün bakıyorum artık aramızda ne İlyas Kitapçı ne de Remzi Perihan var. Onlar bu gün başımızda olmasalar bile onların emanetlerine sahip olan Erdal Perihan var. Bayrak yarışı bu, gün gelecek bu şanlı şerefli Vansesi bayrağını yine biri ve birileri alıp gönderde dalgalandıracaklardır elbette. Hani bir söz vardır;
“Kim ki ardı sıra bırakmazsa bir eser
Onun ardı sıra yeller eser”
Rabbim sağlık sıhhat esenlik versin daha uzun yıllar yazalım konuşalım.
Bu vesileyle Vansesi okuyucularına ve Erdal Perihan kardeşimle de bu gün bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.
Ben de bugün İlyas Kitapçı’yı, Remzi Perihan ağabeyimizi bu gazetede bu güne kadar yazan çizen taka tuka ile de olsa harf dizerek gazete sayfaları dizen dağıtan hâsılı kelam emek veren herkesi rahmetle ve hürmetle yâd ediyorum.
Hep beraber nice yıllara Vansesi.