
Vangölü ile denizliye anılarla seyahat
Ümit Kayaçelebi
Biz eski kafalılar oldum olası hep eski deriz de başka bir şey demeyiz! Doğru mu yanlış mı? O herkesin kendi görüşüne bağlı olan bir şey bu yüzden eski yeni tartışması olduğu zaman hep eskiyi savunurum Eski hiçbir zaman eskimiyor da ondan. Şimdi insanı da zamanı da çok çabuk öğütüyoruz.
Her şeyin bahusus ilki çok önemlidir ve o kadar da değerlidir. İnsanlar bazen imkânı oldukça uçakla seyahat etmek isterler lakin bazen de gerek maddiyattan veya otobüsle her tarafı temaşa ederek gitmeyi istediklerinden otobüsü tercih ederler.
Tüm firmalarımıza saygı duyuyorum iyi ki varlar hepside kıymetlidirler. Fakat biz gözümüzü açtığımızdan beri gördüğümüz en eski ve sürekli firma olarak Van Gölünü gördük. Çok uzun yıllarımız diğer firmalar kurulup icraata başlayıncaya kadar hep Van Gölü bizim ilk göz ağrımız olmuştur Bu gün de benim için öyledir ve öyle düşünüyorum.
Eskiden uçak yolculuğunun olmadığı dönemlerde, hemşerilerimiz daha çok otobüs ile seyahat ederlerdi. Her seyahat bir dönüm noktasıydı. Kiminle seyahat edileceği, hangi koltukta oturulacağı, nerede mola verileceği seyahat edecekler tarafından önemsenen konulardı. Çünkü ilk zamanlar İstanbul’a, İzmir’e varmak 48 saat idi bu daha sonra geliştirilen otobüslerle 36 saate inip bugün ise bu mesafe 22 saate inmiş bulunmaktadır.
Otobüste oturup seyrü sefer esnasında hep Rahmetli Necip kartal, Hasan Sevimli, Enver Kaya, Bahri koç gibi nice otobüs işletmeciliği ile uğraşan insanlar sinema şeridi gibi geldi geçti gözümün önünden.
Van da Van gölü Firması kurulmadan önce kendine has bir otobüs firması maalesef yoktu. 1972 yılına kadar Vanın dışarıya olan yolcu taşımacılığını hep yabancı firmalar yapmaktaydı. Bahusus Elazığ da Keban barajının inşası sırasında istimlâk olan yerlerden dolayı Elazığ halkı büyük bir zenginlik yaşadı.
Dolayısıyla Elazığ’a ait Hazar ve Harput firmaları kurulunca bu firmalar Van da açtıkları yazıhaneleri ile uzun süre Van’da büyük çapta yolcu taşımacılığı yaptılar. Elazığ firmalarının yanı sıra Oto Şark otobüsleri de yolcu taşımacılığında özellikle Güneydoğu Anadolu güzergâhında oldukça iş yaptılar.
1972 yılında bazen şahısların bazen de şahısların bir araya gelerek kurdukları otobüs firmaları uzun ömürlü iş yapma imkânı bulamadılar. Kısa sürede biri kuruldu biri kapandı derken bu hengâme ta ki 1972 yılına kadar sürdü geldi.
İşte o yıllarda Necip Kartal bu eksikliği hissettiğinden Van Gölü Otobüs firmasını kurdu ve ondan sonra Van halkı ve çevre halkı derin bir nefes aldı. Artık Van başka şehirlere ait otobüs firmalarına karşı olan bağımlılık zincirini kırarak kendi otobüs firması ile seyahate başladı. Kurulan şirket, dün olduğu gibi bu günde Türkiye de ve Van da en eski ve en önemli ulaşım firmalarından biri olarak tanınıyor.
Rahmetli Necip Kartal, Van gölü Turizm’in kurucusu ve şirketin uzun yıllar boyunca başında bulunan bir isimdi. Van ve çevresindeki ulaşım sektörüne yaptığı katkılarla tanınan Kartal, aynı zamanda bölgenin gelişimine de büyük bir ivme kazandırdı.
Vakti zamanında tanınmış usta namlı şanlı otobüs kaptanları vardı ki say say bitmez. Ancak hepsi olmasa da burada bir kısmını anmadan geçemeyeceğim işte o eski kaptanlardan bazıları;
Kaptanıderyalardan biri bizim aile büyüklerimizden bir olan rahmetli Baki Haytabaşı idi. Daha önceleri kamyonculukla uğraşırken otobüsçülüğe başladı birkaç sefer de beraber seyahatimiz oldu. Ne yazık bir gün gürün Malatya arasında yoldaki mucurdan kontrolünü kaybedip kaza yaptı ve trafik kazasında rahmetli oldu.
Van’da eskiden kim hangi vasıtayı kullanmışsa o vasıta ile özdeşleşmiştir. Mesela Mehmet Çarıkçının Fargo kamyonu vardı adı çıkmıştı <Fargo Memete> zaten onun işini de oğulları ondan sonra devam ettirdiler. Yılmaz ve Solmaz Çarıkçı da Van’ın unutulmayanları arasındadır.
Ahmet Yıldız… Adamın adı lakin adı çıkmış Volvo Ehmete çünkü Volvo kamyonu var ya ondan.
Fahrettin ve Necmi Binici de bizim aileden olup senelerce otobüsçülük ile uğraştılar.
Şimdi bu Van’da Vanlı insanlar türlü türlü lakapları ile anıldıkları gibi otobüs şoförlerine de her hangi bir sebepten dolayı bir lakap takılmadan edilmemiştir. Hemen hemen her kaptanın bir lakabı ola gelmiştir.
Ben Van’da otobüslerde kaptanlık yapan bil cümle şoförü biliyorum desem yalan olur. Ancak tespit edebildiğim birazını burada yazıp yazımı noktalamak istiyorum
Yalnız bu yazı burada bitmeyecek üçüncü bir yazımız daha olacak inşallah.
İşte Van’da gelmiş geçmiş o hala Van’ın dilinden düşmeyen o renkli simalar o güzel ve hoş insanları bir bir sıralayalım isterseniz;
Şahabeddin Lâçin, Ömer Şavluğ, Kel Medeni, Arap Rıza, Bedir Baba, Necmettin Bilici, Veysel Sevimli, , Fuat ve Fikret, Bahattin Antika, Ali ve Salih Güven, Televizyon Niyazi, Mehmet Nergiz, Tosun ve Veli Kerpiç, Mevlüt ve Suat Acar, Münir Aslan, Rıfat Yıldız, Nevzat Çelenk, Süslü Murat, Kral Vural Bayri, Memocan Memo, Karakelle Ahmet, Ercişli Eyüp, Hacı Gero, Fergi Lezgen, Kalabalık Kardeşler, Bedir Olcay, Hacı Gero, Ğırağan Gefo, Gözkesmez Tekin, Jet İbo, Asker Sabri, Hazreti Caihan, Mural Göl, Kız Memo, Ahmet Kılıç, İskeleli Cevdet, Gevdan Memo, Lütfü Furoğlu, Rafet Türkoğlu, Veysel Sevimli, Nihat Çasurluk Volvo Ahmet, Fargo Memet, Pehlivan, Burhan Yoğurtçuoğlu, Celil Durak, Hasan ve Ali Güven, Süsülü Memhmet Kartal, Pala Remzi, Erdal Çelenk, Pala Mecit, Kolacı Mustafa, Murat Antika, Sansar Salim, Talat Türkoğlu, Silvanlı Kerem Manto, Gaz kesemez Tekin, Şevket Meral, Deli Baki Avar, Fergi Baba, Roket Bayram, İsmet Bayri,Yılmaz Belin, Alamancı Memo, Özalplı Hacı Fikret, Ali Türkoğlu, Nihat Çasurluk, Mevlüt Acar, Bedir Baba, Ceco Dayı, Erdal Antika, Bi Buçuk Ehmo, Şapkalı Memet, Urfalı Rıfat, Hoca Cemil, İsmet Bayır, Sarı Veysel, Uğur Kerpiç, Vural Bayrı, Haco Gogo, Pire Nuri, Murat Aydın, Akın Çasurluk, Pala Mecit, Erdal Çelenk, Mehmet Çelenk, Bahri Koç, Coşkun Sevimli, Aslan Bayram, Yusuf Elçi, Gazcı Osman, Osman Bingöl, Celil Durak,Çılgın Kaptan, Albay Memet, Ağzı Çuval Haydar, Selçuk Kayatürk, Eterci Hoca Cemil, Nurettin Meral, Kel Turgut, Siirtli Naci, Cafer Müdür, Şükrü Aslan, Ayna İrfan, İspanyol İrfan, Çarıkçı Burhan, Hoca Ömer, Jilet Macit.Suat Çasurluk ve Songül Kaptan.
Şimdi kimse darılıp kızmasın hatırladığım bazı kaptanları burada anmak onları rahmetle anmak istedim. Elbette ki daha nice nice kaptanlar vardır.
İşte bu günde şoför koltuğuna baktığımda eski ustalar o eski kaptanlar böyle gözümün önünden aktı geçti. Gelip göçenlerle her zaman gurur duyuyoruz onlar her zaman Van’ın temel taşları olarak hatırlanıp hayırla yâd edileceklerdir.
Otobüsçülük sektöründe, 1970'li yıllardan sonra yenilenen O302 model otobüslerle, yolculuklar belli bir rahata kavuştu. Yol uzun, yolcuda hassas olunca, her bir yolculuk ayrı bir hikâyeye dönüşüyordu. O zamanlar O302 lerin arka kapı yanında buzdolapları vardı ve su şişeleri buraya yerleştirilir, suyun soğuk kalması için de kalıp buzlarda bu şişelerin üstüne konulurdu. Sular iyice soğusun ve otobüs hareket edene kadar kapak açılmasın diye bagaj anahtarı ile buzdolabı kilitlenirdi.
Ben çok bilmem ama önce 302 ler 303 ler v 6 v8 ler derken bu gün çeşit çeşit en son model otobüsler ile yollara revan oluyoruz. Artık otobüslerde bizim yıllar evvel binip de yolculuk ettiğimiz bu toprağın o güzel insanları yok şu anda çoğu rahmeti rahmana gitmişler. Gözlerimiz arıyor heyhat giden geri gelmiyor. Onlarla yolculuk onlarla seyahat bam başka güzeldi çünkü otobüs bir aile evi gibiydi. Şimdi ne kaptanları tanıyoruz ne muavinlerin hatta yanımıza oturan yolcuyu bile tanımıyoruz. Milyonluk şehir artık Van da hatır gönül bitmiş kim kime dum duma..
Kış günleri bile o tanıdığımız aşinası olduğumuz muhterem büyüklerimiz adeta içinin sıcaklığı ile arabayı ısıtıyordu. Yazın yüreğinin serinliği ile de bizleri serinletiyorlardı. Şimdi artık o insanlar yok sadece bize kalan hatıralar.
Bir Denizli seyahatinde otobüs yolları kat edip giderken hep eski otobüsler, eski kaptanlar eski tesisler hatta Güründeki o palabıyık amcayı bile anmadan geçemedim. Gürüne vardığımız da Allah rahmet etsin rahmetli sanki hiç gece gündüz uyumadan orada imiş gibi gelirdi bize.
İşte bu gün eski kaptanlar olmasa da genç kaptanlarla Denizliye revan olurken üç tane güzel insanla tanıştık onlarla yol boyu konuştuk sohbet ettik. Ve öylece Denizliye güle oynaya keyifli bir yolculuk yaparak vasıl olduk.
Bu özlemli yazımı noktalarken dünden bu güne herkesi yâd ederken bu gün de yolculuk sırasında beraber olduğumuz Gökçenay ailesinin üç güzel ferdi Genç Kaptanlar Ömer, Servet ve Yakup Özgökçeye de bir teşekkür borcum var. İyi ki varsın Van Gölü Seyahat iyiki sizleri tanıdım Servet, Yakup ve Ömer kardeşlerim.
Nice yıllara ve nice yollara..