
ELFİDA ŞARKISININ HİKAYESİ
Ümit Kayaçelebi
Elfida gerçek, yaşanmış bir dramın şarkısıdır. Anadolu insanı yaşanmış dertlerini ya sazın teline, ya da beynine nakış eyler. Elfida sözleri insanın içine işliyor sanki.
Elfida: kelime olarak bir Arapça kelime, Türkçe anlamı “Feda etmeyi bilmek, gözden çıkarmak anlamında, bazen çekip gitmeyi bilmek, sevdiğini yitirme acısıyla ayakta kalabilmek......”
Şimdi Haluk Levent'in ağzından şarkının öyküsünü dinleyelim.
“Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız bir hastalığı vardı ve bu amansız hastalıkla mücadelesine destek olmak için Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gidiyordum, doktorlarla görüşüyordum.”
“Bir gün doktor odasındaydım ve doktorlardan biri gelip bana “Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın.” dedi. Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, “Gözden çıkartılan kadın anlamı Osmanlıca’da Elfida.” dedi.
Kızın gerçek ismi Beyzanur fakat o anki durumu "Elfida" nın manasına çok uyduğu için kızın adını "Elfida" olarak anmaya başlıyor. Haluk Levent şöyle devam ediyor.
"Belki tam birebir anlamını karşılamıyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabi biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur’u çok seviyordum.”
“Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı ve sözlerinde düzenlemeleri yaptık. Ömer Faruk Güney’in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama o kendisi olduğunu bilmiyordu, Elfida olarak biliyordu. Tabii küçük bir çocuktu son zamanlarında, 8 yaşlarındaydı.”
“O dönemde şirketlerim batmış, sözlerdeki “Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.” Şunu ifade etmek içindi: Ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım. Beyzacığım ne olur bari sen gitme demek içindi.
“O sözlerdeki yüzyıllardır sarılmamış kolların cümlesinin sebebi de şuydu: Anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur’un kırılganlığından, hasta yatağından dolayı sarılamıyorlardı. Gerçekten sarılabildiklerini görmedim.”
“Beyzanur’un hep yağmurlu gözleri vardı. Hayata tutunmaya çalışan…”
“O dönemde hastane personeline Bakırköy’de bir konser verdim. Beyzanur’a iyi baksınlar diye onların gecesine katıldım. O gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur’u kaybettik.
“Beyzanur’u kaybetmemizden sonra anne ve babasından rica ettim. Yıllardır Beyzanur’un başındaydınız. Evet kızımızı kaybettik ama lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti ve beni aradılar. Haluk Abi, bir çocuğumuz oluyor. Adını Elfida koyun dedim. Şu anda o Elfida belki de 8-9 yaşlarında ve bir okulda okuyor. Ablasının ismini taşıyor…”
ELFİDA
Yüzün geçmişten kalan
Aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün
Yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzur
Çocukluğumun sesi
Senden bana
Şimdi zamanı sızdıran
Şımartılmamış aşkın
Sessizliğe yakın
Kimbilir kaç yüzyıldır
Sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin
Ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun
Hakkını almış yılların
Elfida
Bir belalı başımsın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Elfida
Sen eski bir şarkısın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Şımartılmamış aşkın
Sessizliğe yakın
Kimbilir kaç yüzyıldır
Sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin
Ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun
Hakkını almış yılların
Elfida
Bir belalı başımsın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Elfida
Sen eski bir şarkısın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Kaynak*https://iyihaberci.com/haber/elfida-sarkisinin-hikayesi