Ümit Kayaçelebi

Dünden bu güne Van da futbol ve Vanspor 5

Ümit Kayaçelebi

Bu gün Van spor 1.ligde iken ardı ardına kurulan Taraftarlar Derneği ile 65 Van sporlular Derneklerinden bahsetmek istiyorum. Bizim birinci lig mücadelemiz devam edip giderken tabi bu arada Van Spora gönül veren bazı arkadaşlarımız da destek olma adına haydi dediler gelin bir dernek kuralım ve biz de Van Sporun yanında yer alalım dediler ve Van spor Taraftarlar Derneği kuruldu.

Derneğin ilk kuruluş yılında ben yoktum. Zira Merkür TV de Faslı Muhabbet Esra FM de musiki ve şiir programını sürdürürken bir yandan da diğer yazılarımın yanı sıra sporu takip ettiğim için spor yazılarını da sürdürüyordum. İşte o yüzden Taraftarlar Derneğine biraz rotarlı katıldım. Çok faaldim hemen hemen boş günüm yoktu diyebilirim.

Dolayısıyla Taraftarlar Derneği bunu yıllar sonra dahi olsa hakkını verme adına söylüyorum çok güzel çalışmalar yaptı ve çok katkı sundular.

Yani düşünün Van’daki maçlara siz gitmeden Van Spor Taraftarlar Derneği stada asılacak bez veya naylon afişleri götürüyorlar işte davuldur bayraktır vs. bunları götürüp getirmek hep dernek de bulunanların işi. Sahada görevlendirileceklerin tayini ve ücret dağıtımı yine dernekten tayin ve tespit edip görev dağılımı yapıyorduk.. Hâsılı kelam sizin maddi bir menfaatiniz yok ama gönül işi bu deyip ha bire koşturup duruyorsunuz. Zira Vanlı olarak Van Spor bizim için her şeydi. 1982 yılında başlayan bir maceraydı bizimki. Önce terfi ligi akabinde, kinci lig derken Türkiye 1.Milli Ligindeydik. Trabzon’u Trabzon’da kendi sahasında Avni Aker de 1-0 yenip şampiyonluktan etmiştik, kendi Atatürk Stadyumunda Fener bahçeyi 1-0 ve Beşiktaş’ı 2-0 yenmenin gururunu taşıyan Van sporlulardık.

İşte o zamanki Taraftarlar Derneğinin başkanı sayın Fatih Tekbudaktı ama derneğin, içinde çok güzel insanlar vardı aklımda kaldığı kadar bir kısmını sıralayayım;

Naci Şahın, Mehmet Gül, Bekir Gülpınar,, Cumhur Özcan, Sait Mescioğlu, Necmi  Osmanoğlu, aklımda çok isim de kalmamış ama hepsi de güzel insanlardan müteşekkil ve çok disiplinli bir dernekti.

Gerçekten tanıdığım Fatih Tek budak bu işi fevkalade yapan iyi bir başkandı. İnanın Taraftarlar Derneğinde öyle bir ciddi ve üst düzeyde yönetim kurulu vardı ki belki Van Spor Yönetimi ile aynı eş değer gören bir dernekti Taraftarlar Derneği

Derneğin yalnız Van da değil ondan ayrı bir de Faaliyetlerin arasında deplasmanlara gitmek orada da Van Sporu destekleme adına bazen bir bazen de iki otobüs Vilayetçe tahsisi ediliyor ve bizden bir veya birkaç kişi kafile yöneticisi olup deplasmanlara gidiliyordu. Bu yabancı saha kafilelerin de ben de âcizane çok görev ve yer almış birisiyim.

Ömer Gülüştürün iyi niyetli olmaması ve birçok şeyi satıp savması önemli futbolcuları satıp paraları kulübe değil kendine yatırım yapması haliyle dernekle olan ilişkilerini de olumsuz etkiliyordu haliyle. Bu yüzden Dernekle yöneticilerin arası çok iyi değildi.

İşte gerek Van’da ve diğer şehirlerdeki maçlara gitme gelme organizasyonları çok güzel oldu ve derken Van Taraftarlar Derneğinin olağan yeni yönetim kurulu seçimi geldi çattı.

Yönetim iyi çalışıyordu hakkını yiyemeyiz ama seçimdir bu bir başkası da gelip aday olabilir. Ve değerli arkadaşımız Şafak Önay da ayrı bir liste ile seçime katılacağını ifade etti. Bu yönetimce hoş karşılanmadı buna ne gerek var gibisinden bir hava esti. Ve bu durum darılmalara yol açtı. Bu esnada hem Fatih Tekbudak hem de Şafak Önay gel bizimle ol dediler. Ben hiç unutmam şunu dedim; Her ikiniz de yazabilirsisiniz dedim ve çekimser kaldım. Ben ne Fatihi ne de Şafağı kıramama adına bir tavır takındım. Yoksa birini birine tercih etme diye bir derdim de olmadı. Ben çekimser kalınca Taraftarlar Derneği bunu bizde olmak istemiyorsun her halde deyip listelerine beni dâhil etmediler. Ben zaten hiç polemiklere girmedim. Kimseyi kırmam tabiatımda yoktur. Ve Şafak Önay beni listesine dâhil etti. Böylece kongreye gidildiğinde yapılan seçimde Fatih Tekbudağın listesi kazanınca tekrar aynı yönetim kazanarak göreve devam etti. Ve Şafak Önayın listesi yani benimde bulunduğum iste kaybetti. Orada bazı fevri ve hissi davrananlar çıkınca bu bizim Şafak Önay’ın gururuna dokundu. Şafak Önay bu yenilgiyi hiç içine sindiremedi ve çok üzüldü o gün. Tabii ki onunla birlikte ben ve benim gibi arkadaşlarda çok üzüldük.

Akşamüzeri kazananlar sevinirken biz kaybedenler de üzgün süzgün kapıdan çıkarken Şafak bana dönerek Efe (Bana efe derlerdi) dedi gel gidağ gahveye sizinle bi işim var. Eyi dedim ve yanımda Mehmet Gül, Bekir Gülpınar, Ertan Ebe peri, Cumhur Özcan, Musa Can ve diğer arkadaşlar eski Çarşı Karakolunun orada oturduk çaylar geldi çaylarımızı yudumlarken bizim Şafak Önay bize dönerek arkadaşlar dedi gelin biz de yeni bir taraftar derneği kuralım!

Bir kısmımız gerek yok bir kısmımız he kuralım derken epeyi tartıştık ve sonunda yeni bir dernek kurmaya karar verildi o akşam, Yalnız Şafak Önay kardeşim o gün çok üzgündü ve kaybetmek onu çok rencide etmişti. Bizde onu yalnız bırakmadık. İsmi ne olsun deyince her kafadan bir ses çıktı. Sonunda adı <65 Van sporlular Derneği> olsun da karar kıldık.

Resmi işlemler başladı Dernekler masasına ilettik ve eski Beşkardeş otelinde genel kurulumuz yapıldı oy birliği ile Şafak Onayı başkan seçtik yönetimde Bekir Gülpınar, Mehmet Gül, Rahmetli Musa Can, Cumhur Özcan, Ertan Ebe peri, Kent Otelin sahibi Mustafa.., ve diğer arkadaşlarla yönetimi kurduk ve görev paylaşımın da bana da >65 Van sporlular derneği Basın Sözcüsü> görevi verildi. Tabi ki ben bu işi bilen biriydim. O zaman Van’daki Prestij, İhlâs haber ajansı ve diğer ajans ve yazılı görsel medya ile bu işi ben en güzel şekilde ifa ettim.

Yerimiz şimdiki İş Bankasının yanında ikinci kat bir yerdi. İki bölümdü bir yanı idare diğer yanı lokal oldu. Herkes elinden geldiği kadar yardım etti ama Şafak Onay’ın tüccar olması hasbiyle katkısı oldukça fazla oldu. Bunu belirtmekte fayda var. Lokal de o zamanki CİNE -5 vardı. Maçlar izleniyordu. Hatta bir zaman santral kurduk sekreterimiz oldu. Lakin Van sporda işler yolunda gitmeyip tekrar 2.ligi boyladığında hevesler heyecanlar tükendi. Ve çözülmeler başladı. Gerekli maddiyat olmayınca teker dönmemeye başladı. Kiradır, sekreterdir oradaki diğer giderler kaldı bir garip Orhan Velinin (Şafak Onay) boynunda.

Ne yaptıksa direksiyonu doğrultamadık ve en sonunda üzülerek de olsa derneği fesh kararı aldık ve o günkü kongrede de divan başkanı bendim.

Ve bizim dernek maceramız Van sporun tükenmesiyle son buldu. Güzel bir birliktelik yaşadık güzel anlarımız anılarımız oldu ama hepsi hafızalarda tatlı bir anı olarak yerini aldı.

Van sporun 2. lige düşmesiyle bizde 65 Van sporlular Derneğini kapatmak zorunda kaldı.

Gerek Taraftarlar Derneği ve Gerekse 65 Van sporlular derneği olarak Fatih Tek budak ve Şafak Onayın o yıllarda Van spora yönetimleriyle çok katkıları olmuştur.

Her ne olursa olsun o dernekler Van Sporun her zaman yanında olmuş ve takıma çok katkı sunmuşlardır. 

Eskisi kadar sık olmasa da yine Vanspor maçlarına gidiyorum.

Gidiyorum ama o anda dalıp dalıp hep eski zamanlara gidiyorum. Gözlerim birilerini arıyor heyhat yok!

Nasıl dalmayayım ki 1982-1983 sezonu aklıma geldi. O zaman 30 lu yaşlardaydım ve yine bu tribünlerde otururken yan yana oturduğum arkadaşlarım aklıma geldi.

Kaleye bakıyorum kalede o zaman ki rahmetli Yavuzu, Nevzatı andıran Haydar var ve ben onun şahsında sanki Yavuzla Nevzatı görüyorum sanki.

Arkada oynayan gençlerden birine baktığımda aha diyorum sanki Ali Topraktır. Aha bu Bektaştır, Bu Metindir

İleriye baktığımda Mehmet, Aral, Köksal, Salihi rahmetli Vahap Azmiyi görür gibi oluyorum.

Daha sonraları çok değerli futbolcular gelip geçti, ama hafızalarımızda en çok iz bırakan bizi terfi liginden o zamanki Türkiye 2.Ligine çıkaran futbolcular en çok hafızalarımızda kalan futbolcular oldu nedense.

İşte böyle tatlı hayallere dalıp giderken bir yandan da maçı seyrediyorum Yıllar sonra da olsa yine Van Spor bizim sevdamız. Dün başkaları vardı bu gün de bunlar var yarında elbet başkaları olacak hayatın kanunu bu.

Tribünde otururken Amigo Nimet geldi aklıma, Şefik geldi, Çimento ve sevgili Naci Şahin geldi aklıma. Bu saydığım isimler bizim ilk sevgili amigolarımızdı. Tribün liderlerimizdi.

Tabi ki Nimetin emeği ve gayreti çok daha başkaydı. Onu unutmak ne mümkün ki yine o anda aklıma geldi.

İlk maçımızdı 1.ligde ve biz İskenderun spor ile karşılaşacaktık. O zamanın İskenderun ve Malatya Sporu başa oynuyorlardı. İskenderun sporun hocası da rahmetli Kadri Aytaç’tı ve Beşiktaşlı Şaban da o takımda oynuyordu.

Amigo Nimet o gün kapalı da sağ tarafta yer almıştı. İskenderun sahaya çıkınca onunla birlikte Kadri Hocayı da tribüne çağırdı tezahürat falan derken biraz da iltifat etti ve onları sahaya uğurladı.

Ben de Nimete yakındım ona dönerek;

-Sen amma da yağ çektin niye bu kadar iltifat?

Deyince rahmetli bana dönerek aynen şöyle demişti;

-Gardaş dedi önce yağlayacaksan sonra da dağlayacaksan!

Ve o gün Van sporun 1.ligdeki ilk golünü İlhami attı ise de ne yazık İskenderun da 1 gol atınca maç berabere bitmişti.

İşte gele gele o günlerden geldik bu günler, O yıllarda 32 yaşındaki ben bu gün 76 yaşındayım ve yine tribündeyim. Ama Tribünlerde benim yaşımda toplasan 20 kişi bulamazsın. 

Kuşaklar değişmiş, şimdi torumuz, oğlumuz yaşındakilerle maç seyrediyoruz.

Dün tribünleri biz idare ederken bu gün tribün Liderleri gençler. Bunda bir beis yok. Olması gereken de bu. Ancak <Vur kır parçala bu maçı kazan> tarzındaki genç seyirciler. Eğer bu hissiyatla hareket edilmeseydi biz geçmişte Eyüp maçından sonra da arzu ettiğimiz yerde olacaktık. İşte bu fanatizm yüzünden maalesef bu günlere geldik kaldık.

Bu günkü taraftar bizi tanımaz bizi bilmez. Bilmez ki bu takımı terfi liginden 2.Lige,

2.ligden Türkiye 1.Ligine çıkaran bizlerdik.

Belki de bu günkü gençler bizi gördüklerinde bu insanlar ne top oynamışlar ne maça gelmişler belki de hayatlarında ilk defa maça geliyorlar zannediyorlar.;

Ne zaman Vanspor maçına gitsem Sanki 1982 veya 1983 yıllarındaki bir maç gibi gelir bana. Ve kendimi o yıllardaki bir genç gibi hissetmedim dersem abartılı olmaz.

2025 yılında hala 1982’li 1983’lü yılları yaşadım ve kendi kendime hey gidi günler hey demekten de kendimi alamıyorum gittiğim her maçta!...

Devam edecek.

Yazarın Diğer Yazıları